Yunanistan, Ege ve Akdeniz’de gerilimi yükseltmeye devam ediyor. Tahrikin adresi bu kez gayri askeri statüdeki Rodos ve Midilli adaları oldu. Türkiye’ye 18 km (11 mil) uzaklıktaki Rodos Adası’nda zırhlı araçlar, piyade birlikleri, özel harekat birimleri ve hava kuvvetlerinin katılımıyla geniş kapsamlı askeri tatbikat yapıldı. “Kolossos” adlı tatbikatta, adadaki tüm sistemler “alarm” pozisyonuna getirilerek, herhangi bir tehditte alınması gereken pozisyonlar belirlendi. Midilli’deki tatbikata ise Kara Kuvvetleri Havacılık Tugayı’ndan Kiowa ve Apache saldırı helikopterlerinin yanı sıra tankçı ve topçu birlikleri katıldı. ABD’nin Yunanistan’a hibe ettiği M1117 zırhlı araçlar da bu tatbikatta kullanıldı. Tatbikatın gece de devam etmesi, Türkiye’nin “Bir gece ansızın gelebiliriz” söylemine cevap olarak yorumlandı.
TAHRİK KOKAN AÇIKLAMALAR
Tatbikatı Yunanistan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros da izledi. İsim vermeden Türkiye’ye göndermede bulunan General Floros, “Bize karşı saldırgan görüşler ifade edenlerin işleri zor, çok zor olacak” dedi. Ulusal Taburları Koruma Yüksek Komutanlığı 98. ADTE Komutanı Korg. Grigorios Bundliakis ise “Eğer barış istiyorsan savaşa hazırlan söylemiyle eğitiliyoruz. Gecenin karanlığı operasyonlarda önemli rol oynuyor. Ordunun hareketlerini kolaylaştırıyor ve gündüze kıyasla ani baskınları kolaylaştırıyor. Dolayısıyla gece gelsinler ve askerlerimizin nasıl savaştığını görsünler” ifadelerini kullandı. Yunan basını da tatbikatın Türkiye’de Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra yapılan “Yunan adaları askerden arındırılmalı” açıklamasına cevap olduğunu öne sürdü.
YUNAN EGEMENLİĞİNDE DEĞİL
Bu tatbikatların açık tahrik olduğunu belirten Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Türkiye’ye meşru müdafaa hakkı doğduğunu ifade etti: “Yunanistan anlaşmaları ihlal etmiştir. Lord Curzon, 1923 Lozan görüşmelerinde adaların gayriaskeri statüde olma nedenini ‘Türkiye’ye tehdit oluşturmamak için’ diye ifade etmiştir, zabıtlarda mevcuttur. Dolayısıyla adaların silahlandırılması Türkiye’ye tehdit oluşturmaktadır. BM şartının 51. maddesi gereği Türkiye’ye meşru müdafaa hakkı doğuyor. Bu, askeri güç kullanımını dahi meşru kılar. Ayrıca adaların devrinde egemenlik değil, kullanım şartı söz konusu. Bu şart ortadan kalkarsa Yunanistan’ın egemenliği sorgulanır. 23 adanın 23’ünde de egemenliği tartışmalıdır. Adalar artık Yunanistan egemenliğinde değildir, çünkü Yunanistan kullanım devir şartını ortadan kaldırmıştır.”
Fransızlar da geliyor
- Yunanistan’ın Dedeağaç Limanı’ndaki yabancı asker varlığı artıyor. ABD ve İspanya’nın ardından Fransa da Dedeağaç’a asker konuşlandırmak için harekete geçti. Bu kapsamda Fransa’dan bir grup asker Dedeağaç’a geldi. Yunan yetkililerle görüşen heyette Fransa’nın Atina Büyükelçisi Patrick Maisonnave de yer aldı. Maisonnave, “Bizim için Yunanistan, bu özel coğrafi bölgede istikrar ve güvenlik açısından önemli rol oynuyor. Siyasi, stratejik, savunma konularının yanı sıra, Dedeağaç’ın potansiyeli hakkında konuştuk. Liman ve havaalanı rolünün yanı sıra jeopolitik ve Türkiye’ye olan yakınlığı ile ilgili rolünü anlattılar. Önümüzdeki yıllarda Fransız donanmasına ait gemilerin Dedeağaç’a yanaştığını göreceğimizden hiç şüphem yok” dedi.
Savaş uçağı bile geçemez
Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, adaların gayriaskeri statüsü hakkında şu bilgileri verdi: “Bu adalarda Yunanistan’ın bulundurabileceği güç, Jandarma ve polis kuvvetiyle sınırlıdır. Onların sayısına ve bulundurabilecekleri silaha bile sınır getirilmiştir. Bu Lozan ve Paris Barış antlaşmalarıyla net ve açıktır. Her bir polis ya da jandarma 1 tabanca, 1 kılıç ve 1 tüfek bulundurabilir. Bunların sayısı 100’ü bulursa 100 kişiye 4 makineli tüfek verilir. Jandarma ya da polis sayısı da anakarada polis ve jandarma başına düşen vatandaş sayısından fazla olamaz. Bu adalara ziyaret amaçlı olarak bile savaş gemisi yanaşamaz. Ne bir tank, ne bir zırhlı araç bulundurulamaz. Adaların üzerinden savaş uçağı dahi geçemez.”
