Çin'in en yüksek yetki organı olan Ulusal Halk Meclisinin (ÇUHM) yıllık toplantısı sona erdi. Pekin'deki Büyük Halk Toplantı Sarayı'nda 5 Martta başlayan toplantının kapanış oturumunda, Mülkiyet Yasası ve İşletmelerin Gelir Vergisi Yasası'nın tasarıları ile üzerinde değişiklik yapılan hükümet çalışma raporu oylanarak kabul edildi.
Çin hukuk sisteminin temel direklerinden biri kabul edilen Mülkiyet Yasası'yla, kamu mülkiyeti ve özel mülkiyet eşit olarak korunacak, özel mülkiyete yönelik koruma sistemi de daha sağlıklı hale getirilecek.
İşletmelerin Gelir Vergisi Yasası'nda ise yerli ve yabancı işletmelere uygulanan farklı gelir vergi oranlarının kaldırılarak yüzde 25'lik ortak vergi oranına geçilmesi öngörülüyor.
Toplantıda onaylanan hükümetin çalışma raporunda, şehirlerle kırsal kesimde yaşayan vatandaşların yaşam seviyeleri arasındaki farkın azaltılması ve ülkenin bütün kırsal alanlarında asgari yaşam güvencesi sisteminin oluşturulması hedefleniyor. Hükümetin diğer hedefleri arasında aşırı dış ticaret fazlasının azaltılması, dış ödeme dengesinin sağlanması ve ekonomik büyüme hızının yapısal düzenleme, verimin yükseltilmesi, kaynak tüketiminin azaltılması ve çevre koruma temelinde yüzde 8 dolayında tutulması bulunuyor.
Toplantıda ayrıca, yeni dönem Ulusal Halk Meclisinin 3 bine yakın temsilcisinin önümüzdeki ocak ayında yapılacak seçimlerle belirlenmesine de karar verildi.
ÇUHM'nin yıllık toplantısının kapanmasından sonra Başbakanı Wen Jiabao, bir basın toplantısı düzenleyerek yerli ve yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Başbakan Wen, Çin'in döviz rezervi konusunda yatırım organı oluşturarak döviz rezervini çeşitlendirmesinin ülkenin döviz güvenliğini korumayı amaçladığını ve bu uygulamanın dolar bazındaki varlıkları etkilemeyeceğini kaydetti. Çin'in döviz rezervinin 1 trilyon doları geçtiğine işaret eden Wen, bu nedenle Çin'in hükümet kuruluşlarından bağımsız bir yatırım organı oluşturarak döviz rezervinin değerini yasalara göre koruması ve artırmasının gerekli olduğunu savundu.
Wen Jiabao, Çin'in dolara dayalı varlıkları almasının, karşılıklı yararı beraberinde getireceğini de ileri sürdü.
Çin'in sermaye piyasasının adım adım olgunlaşmasını sağlamak için önlem alacaklarını belirten Wen Jiabao, hisse senetleri borsalarda işlem gören şirketlerin niteliğini yükselteceklerini; adil, tarafsız ve şeffaf bir piyasa sistemi oluşturacaklarını kaydetti. Sermaye piyasasına yönelik denetimi güçlendirerek ilgili hukuk sistemini daha sağlıklı hale getireceklerini söyleyen Wen Jiabao, aynı zamanda piyasa bilgilerinin zamanında açıklanması sağlanarak, borsaya giren vatandaşların risk önleme bilincinin artırılacağını ifade etti.
Çin'in kısa süre önce uzaydaki bir uydusunu vurması ile ilgili olarak da Wen, bu eylemin uluslararası platformda eleştirilmesine rağmen, uzayın silahlanmasına karşı olduklarını ve Çin'in bu eyleminin herhangi bir ülkeyi hedef almadığını ve herhangi bir uluslararası anlaşmayı ihlal etmediğini söyledi.
Wen, “Çin, hep uzayın barışçı amaçla kullanılmasını savunuyor ve uzayda silahlanma yarışına karşı çıkıyor. Bu tutumumuz değişmedi” diye konuştu.
Çin Başbakanı, Tibet'in sürgündeki dini lideri Dalay Lama ile ilgili bir soru üzerine, “Tibet'in bağımsızlığı yönündeki faaliyetlerinden vazgeçtiği takdirde, Dalay Lama'ya istişare ve diyalog kapısının açık olduğunu” söyledi.
Dalay Lama?nın ne söylediğini, daha önemlisi ne yaptığını gözlemeleri gerektiğini ifade eden Wen, “Dalay Lama'nın ulusal birliğe ve Tibet'in kalkınmasına katkılar yapmasını beklediğini” kaydetti.
Wen, diyalog için Dalay Lama'nın Tibet ve Tayvan'ın Çin'in ayrılmaz parçaları olduğunu kabul etmesi ve “bölücü” faaliyetlerden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.
Wen Jiabao, televizyondan canlı yayınlanan basın toplantısında Tayvan Boğazı'nın iki yakası arasındaki barışın önünün kesilemeyeceğini savundu.
Önümüzdeki iki yılın Tayvan Boğazı'nın iki yakası arasındaki ilişkiler için kritik bir dönem olduğunu kaydeden Wen, “Tayvan'daki bölücü güçlerin, Tayvan?ın bağımsızlığı yolunda atacakları adımları ve bölücü girişimleri yakından takip ettiklerini” söyledi.
“Tayvan?ın hukuka dayalı bağımsızlığı” dahil her türlü “bölücü faaliyete” kararlılıkla karşı çıktıklarını ifade eden Wen, “Tayvan?ın tarihten beri Çin topraklarının bölünmez bir parçası olduğu gerçeğini ve bölgenin uluslararası toplumca genel kabul gören hukuki statüsünü değiştirecek girişimlere asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Çin Başbakanı Wen Jiabao, bir soru üzerine de Hong Kong'un finans, deniz ve hava taşımacılığı ile ticaret merkezi olma konumunun değişmeyeceğini belirtti.
Wen Jiabao, Hong Kong'un Çin'e dönmesinden bu yana geçen 10 yılda, merkezi hükümetin, “Bir Ülke, İki Sistem” ve “Hong Kong'un Hong Konglular tarafından yönetilmesi” çizgisini kararlılıkla sürdürdüğünü, özel idari bölge hükümetinin içişlerine hiçbir zaman karışmadığını ifade etti.
