NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen tarafından kurulan hükümeti devralan Danimarka Başbakanı Lars Lökke Rasmussen, siyasi hayatının en zor dönemini yaşıyor. Geçtiğimiz yıl düzenlenen yerel seçimlerinde partisi oy kaybeden Başbakan Rasmussen, şimdi de parlamentodaki çoğunluğunu kaybetti.
Danimarka'da seçimlere 1 yıldan az bir süre kala 179 milletvekilinin bulunduğu parlamentoda dengeler değişiyor. 2001 yılından bu yana iktidarda bulunan Liberal-Muhafazakâr hükümet, Muhafazakâr Partili Per Orum Jorgensen'in dün istifa etmesiyle meclisteki çoğunluğunu bir farkla kaybetti. Jorgensen'in istifası Danimarka Başbakanı Lars Lökke Rasmussen'i başbakanlık koltuğundan edebilecek bir sürecin de başlatılmasına da kapı aralamış oldu. Önümüzdeki dönemde hakkında verilecek bir gensoru önerisi kendisini başbakanlık koltuğundan edebilir. İstifasıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında bu ihtimali değerlendiren Per Orum Jorgensen şu an için Başbakan Lars Lökke Rasmussen'i desteklemeye devam edeceğini söyledi. Hükümeti devirmek gibi bir amacı olmadığının altını çizen Jorgensen, siyasi kariyerine ne şekilde devam edeceğine önümüzdeki günlerde karar vereceğini ifade etti.
Pek çok uzman Per Orum Jorgensen'in istifasıyla 2001 yılından bu yana devam eden Danimarka Halk Partisi (O) destekli Liberal(V)-Muhafazakar(K) hükümetin yolun sonuna geldiğini dile getirmeye başladı. Yapılan anketler Anders Fogh Rasmussen'in NATO genel sekreterliğine geçmesinin ardından hükümetin giderek oy kaybettiğini gösteriyor. Nitekim Lars Lökke Rasmussen başbakanlığında gerçekleştirilen yerel seçimlerde de hükümet oy kaybetmişti. Bu ortamda Per Ørum Jorgensen'in istifa etmesi hükümetin halkın gözünde her geçen gün değer kaybeden imajına tuz biber ekmiş oldu.
Danimarka'da Liberal-Muhafazakar hükümetin iktidara geldiği 2001 yılından bu yana toplamda 15 milletvekili partisinden istifa etti. Bunların bir kısmı politik kariyerine bağımsız milletvekili olarak devam ederken bir kısmı da diğer siyasi partilerin saflarına katıldı.
Muhafazakâr Partili Per Ørum Jorgensen'in istifasıyla çoğunluğu kaybeden Liberal-Muhafazakar hükümetin ilk kan kaybı 2002 yılında gerçekleşmişti. O dönem Liberal Partili milletvekili olan Peter Brixtofte, hakkında çıkan yolsuzluk söylentilerinden sonra yönetim tarafından partiden ihraç edilmişti. Diğer bir ihraç olayı da 2004 yılında gerçekleşmişti. Hükümet adı seks skandalına karışan Liberal Partili Flemming Oppfeldt'e acımamış ve derhal partiden ihraç edilmesini sağlamıştı. Adı skandallara karışan bir diğer isim de Liberal Partili Anders Moller oldu. Moller 2002 yılında partiden ihraç edildi. Bu üç ihraç vakası hükümetin zaten oldukça düşük olan parlamentodaki oy çokluğunu iyice tehlikeye soktu. Tam bu ortamda Liberal hareketin kurucusu olan Naser Khader'in Muhafazakar partiye katılması hükümetin bir nebze rahatlamasına neden olmuştu. Yabancı kökenli olan Naser Khader Muhafazakar Partinin entegrasyondan sorumlu sözcülüğüne getirildi. Hükümet 2007 yılında Leif Mikkelsen'in istifasıyla yeniden sarsıldı ve mecliste bir sandalye daha kaybetmiş oldu. Bu açık 2008 yılında, bağımsız milletvekillerinden Malou Aamund'un hükümet saflarına katılmasıyla kapatmış oldu. 2008 yılında Liberal Parti'yi seçerek hükümet saflarına katılan bir diğer milletvekili de Jorgen Poulsen oldu.
