El-Cezire'de Larbi Sadiki imzasıyla yayımlanan makale, ABD'de başlayan 'doğrudan görüşmeler'de dikkatlerden kaçan bir noktaya parmak basıyor. O da “doğrudan görüşme”ye dair hiçbir şeyin aslında ortada olmadığı. Müzakerelerin zamanlaması da İsrail'i avantajlı kılıyor. Görüşmeler, Arap ülkelerinin Filistin'e desteğinin azaldığı bir döneme denk geliyor. İsrailliler Washington'a sadece kendilerine hizmet eden bir gündemle gidiyor.
BM'nin Filistinli mültecilerin geri dönme hakkını öngören kararları dahil hiçbir şart öne çıkarılmıyor. Benyamin Netanyahu, Filistin Mahmud Abbas'tan İsrail'in “Yahudi Devleti” olarak tanınması hakkını almak istiyor. Binlerce Filistinli tutuklu, Kudüs'ün durumu veya insanlık dışı Gazze ablukasının gündeme getirilmiyor. Öte yandan Abbas'ın Yahudi yerleşim birimi inşaatlarına yeniden başlanması durumunda, görüşmelerin kesileceğini söylediği belirtiliyor.
