|

Erdoğan ve Obama'ya 'sıcak ve soğuk' benzetmesi

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın “Bir daha da gelmem” diyerek terk ettiği Davos'taki forumun moderatörü olan David Ignatius, ABD Başkanı Barack Obama ve Erdoğan için ilginç bir benzetmede bulundu.

Cihan
00:00 - 8/12/2011 Perşembe
Güncelleme: 12:26 - 8/12/2011 Perşembe
Yeni Şafak
Erdoğan ve Obama'ya 'sıcak ve soğuk' benzetmesi
Erdoğan ve Obama'ya 'sıcak ve soğuk' benzetmesi

Washington Post gazetesindeki köşesinden Obama ve Erdoğan'dan “alışılmadık ortaklar” diye bahseden Ignatius, “Soğukkanlı ve temkinli bir ABD Başkan ile gururlu ve bazen de fevri bir Türk Başbakan” ifadelerini kullandı. Ancak buna rağmen iki liderin çok önemli ve çalışan bir ortaklık geliştirdiklerini vurgulayan Washington Post yazarı, en azından bu yıl Arap dünyasını değiştiren gelişmeleri konuşabildiklerini kaydetti.


David Ignatius, “Eğer Arap uyanışını bir kabusa dönüşmesinden alıkoyacak bir şey bakıyorsanız, Türk-ABD ortaklığı size güven verecektir” dedi. Ignatius, Obama ve Erdoğan'ın Mısır, Suriye, Libya ve giderek artan bir şekilde İran'daki olayların idaresi için birlikte çalıştıklarını ifade etti.


Beyaz Saray kayıtlarına göre iki liderin bu yıl 13 kez telefon görüşmesi yaptıklarını aktaran Ignatius, “İki lider işe dost olarak başlamadı; ancak Toronto'daki dobra dobra konuşmalarından sonra dost oldular” şeklinde belirtti. Ortaya çıkan ilişkinin ise Obama'nın ifadesiyle “karşılıklı saygı ve karşılıklı çıkar” olduğunu vurguladı.


Arap dünyasındaki ayaklanmayı etkilemek ama perde arkasında kalmak isteyen bir yönetim için Erdoğan'ın mükemmel bir biçilmiş kaftan olduğunu savunan David Ignatius, “Onun (Erdoğan) Arap sokağında çok yüksek bir kredibilitesi var, özellikle de Arap devrimlerinin güçlendirdiği Müslüman Kardeşler ve diğer İslami partilerde. Ayrıca Kissengervari hırsları olan bir dışişleri bakanı var: Ahmet Davutoğlu” ifadelerini kullandı.


Yazısında Erdoğan'ın fevriliğini Davos'ta bizzat gördüğünü anlatan David Ignatius, Erdoğan'ın burada gösterdiği “popülist öfkenin” Erdoğan'ın bölgede bu kadar popüler olmasının bir parçası olduğunu dile getirdi.


Beyaz Saray yetkililerinin Türkiye ile kurulan ilişkilerin başlangıcını Obama'nın Nisan 2009'da başkan olarak ilk yurtdışı ziyaretinde Türkiye'ye uğraması ile başlattıklarını belirten Ignatius, Obama'nın yeni ortaya çıkmaya başlayan güçlü ülkelere ulaşmaya Türkiye ile başladığını vurguladı.


Ardından Ankara'nın 2010'da İran'la nükleer yakıt konusunda bir anlaşma imzalaması ve Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a yeni yaptırımlara ret oyu vermesiyle ilişkilerde ekşime yaşandığını ifade etti.


Erdoğan ve Obama'nın daha sonra Toronto'da bir araya geldiklerini anlatan Ignatius, bir Beyaz Saray yetkilisinin kendisine Obama'nın burada Erdoğan'a “Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun ve benimle birlikte gelmedin” serzenişinde bulunduğunu aktardığını belirtti. Erdoğan'ın da Obama'ya karşı dobra dobra cevap verdiğini söyleyen Ignatius, devam eden birkaç saat süresince iki liderin “dünyadaki yeni trendlerden müttefik olmanın ne anlama geldiğine kadar uzun bir konuşmaya daldıklarını” ve Türklerin toplantı sonunda yeni bir ortaklığın doğduğunu kabul ettiklerini kaydetti.


Bu ortaklığın da PKK, Irak, Afganistan ve Arap Birliği konularında devam ettiğini belirten Ignatius, işbirliğinin Mavi Marmara saldırısında bile sürdüğünün altını çizdi.


Türk-Amerikan işbirliğinin en hassas kısmının ise Suriye'de barışçıl bir dönüşümü organize etmek olduğunu kaydeden Ignatius, bir zamanlar Beşşar Esed'le yakın dost olan Erdoğan'ın şimdi “acı dost” olduğunu hatırlattı. Suriye meselesinin Erdoğan için biraz da kişisel olduğunu savunan Ignatius, Esed'ın söz verip sözünde durmaması üzerine Obama'ya 72 saat içinde anlaşma garantisi veren Erdoğan'ın “utandığını ve öfkelendiğini” savundu. Bu öfkenin de hala devam ettiğini dile getirdi.


Ankara ve Washington'un, Şam üzerindeki baskıyı giderek artırmayı planladıklarını kaydeden Washington Post yazarı, bunlar arasında ekonomik yaptırımlar, muhalefetin gizlice desteklenmesi, Türkiye sınırında bir sığınak ve Suriye içinde insani bir koridor bulunduğunu aktardı.


David Ignatius, yazısını şöyle noktaladı:


“Ve sınırında bir saatli bomba olan Türkiye-İran ilişkilerinden ne haber? Amerikalı yöneticiler Erdoğan'ın, İran'ı hedef alan NATO radarının kurulmasını kabul ettiğini not ediyor”

12 yıl önce