|

Fransa değil Merkel kazandı

Fransa’da, cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Emmanuel Macron’un, sonuçlar alınır alınmaz, Almanya Başbakanı Angela Merkel’i araması dikkatlerden kaçmadı. İkili arasındaki telefon görüşmesi sıcak geçerken, Macron en kısa zamanda Berlin'i ziyaret edeceğini belirtti. Macron’un ilk görüşmesini Almanya Başbakanıyla yapması “gerçek patron Merkel” yorumuna sebep oldu.

Yeni Şafak
04:00 - 9/05/2017 Salı
Güncelleme: 11:06 - 9/05/2017 Salı
Yeni Şafak
Fransa değil Merkel kazandı
Fransa değil Merkel kazandı

Fransa’da Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi, Yürüyüş Hareketi lideri Emmanuel Macron’un açık ara oy oranı ile seçilmesiyle sonuçlandı. Macron oyların yüzde 66,06’sını alırken, aşırı sağcı Le Pen yüzde 33,94 oy oranında kaldı. Kendisini küreselleşme ve Avrupa Birliği taraftarı olarak tanımlayan Macron’un, seçim sonuçlarının ardından ilk olarak Almanya Başbakanı Angela Merkel’i araması dikkatlerden kaçmadı. Merkel de Fransa’daki seçim sonuçlarını “muhteşem” olarak nitelerken, adeta kendi kazanmış kadar sevindi. Macron’un Merkel’e olan ilgisi ve yakınlığı, Fransa’nın Almanya etkisine girmesi olarak değerlendiriliyor. Almanya ile Fransa arasındaki tarihi rekabet düşünüldüğünde, Macron ve Merkel ilişkisi önümüzdeki günlerde de gündemin temel konularından biri olmaya devam edecek.

İLK TELEFON BERLİN’LE

Emmanuel Macron, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından vakit geçirmeden Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir telefon görüşmesi yaptı. 10 dakika süren telefon görüşmesinin oldukça sıcak geçtiği belirtilirken, Macron’un Merkel’e en kısa sürede Berlin’i ziyaret edeceğini belirttiği ifade edildi. Macron seçim kampanyası sürecinde öne sürdüğü vaatleri hayata geçirebilmek için Berlin’in desteğine ihtiyaç duyuyor. Macron seçim kampanyası sürecinde Almanya ve Avrupa Birliği vurgusu nedeniyle, aşırı sağcı aday Le Pen tarafından eleştirilmiş, “Merkel’in küçük ev köpeği” olarak nitelendirilmişti.

MERKEL’DE
ZAFER COŞKUSU

Almanya Başbakanı Angela Merkel de Fransa’da Macron’un cumhurbaşkanı seçilmesini adeta kendi kazanmış kadar sevindi. Seçimin ardından Macron’u “muhteşem” zaferinden dolayı kutlayan Merkel, Macron’un Fransa, Almanya ve Avrupa’nın başka ülkelerinde yaşayan “milyonlarca insanın umutlarını taşıdığını” söyledi. İkili ilişkilerin Alman dış politikasının temel taşını oluşturduğunu ve Macron’un ekonomik reformların sürdürülmesi konusundaki kararlılığını memnuniyetle karşıladığını belirten Merkel, “Macron Avrupa lehinde cesur bir kampanya yürüttü” ifadelerini kullandı. Macron’un yakında Almanya’yı ziyaret etmesi beklendiğini söyleyen Merkel yeni cumhurbaşkanının Fransa’nın Avrupa’daki rolünü nasıl güçlendireceği konusundaki önerilerini dinlemek istediğini söyledi. Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı Macron cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığı takdirde yemin töreni sonrası ilk ziyaretini Almanya’ya yapacağını açıklamıştı.

Macron başaramazsa Fransa batar

Yeni Şafak’tan Yasemin Asan'a konuşan Fransa UETD Başkanı Yalçın Şimşek, Marine Le Pen’ın ırkçı politikalarından Fransızların tedirginlik duyduğunu bundan dolayı yeni bir akım olan Emmanuel Macron’u seçtiklerini söyledi. Macron’un ne kadar zor bir sürecin kendisini beklediğini, başarmaktan başka bir seçeneklerinin olmadığını bildiğini vurgulayan Şimşek, “Eğer başaramazsalar Fransa batar. Birçok şirket farklı ülkelere taşındı. Fabrikalar kapanıyor. Fransa’nın durumu çok kötü” dedi. Macron, Fransızları okuduğunu ve ulusal sağ partiyi kökten reform edeceğini söylediğini dile getiren Şimşek, “Macron’un sağ kesimden, ırkçı kesimden, kutuplaşmış milli kesimden baktı ki bir sonuç çıkmayacak biraz daha yumuşak söylemleri olacak. Fransa’da milliyetçi bir kutup var. Burada birçok seçmen Le Pen taraftarı. Ama onun ‘AB’den çıkacağız, franka döneceğiz” söylemlerinden tedirgin oldular ve sonuçlarının neler getireceğini anladılar. Eğer franka dönülürse ne kadar fakirleşeceğini, çarpık ekonominin batacağının tedirginliğini yaşayan Fransa, mecburen ortaya çıkan yeni bir akıma oy verdi” dedi.

Le Pen’e
rekor oy

Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybeden aşırı sağcı lider Marine Le Pen aldığı 11 milyonluk “tarihi” oyun, Ulusal Cephe’yi “yeni cumhurbaşkanının planlarına karşı en büyük muhalif güç yaptığını” söyledi. Le Pen, ayrıca Macron’u telefonla arayarak ülkenin sorunlarıyla mücadelede “başarı” dilediğini de sözlerine ekledi. Le Pen, Macron’a yüzde 66’ya 34 gibi bir oy oranıyla yenilse de babasının 2012’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda ulaştığı oranı hemen hemen ikiye katladı. Le Pen seçim öncesi Macron karşı karşıya geldiği bir tv programında “Fransa’yı bundan sonra kesin olarak bir kadın yönetecek. Bu kişi ya ben olacağım, ya da Merkel” demişti.

Başbakan siyasette
tecrübeli

Pazar günü Elysee Sarayı’nda düzenlenecek törenle görevi Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’dan devralacak Macron’un oluşturacağı kabine de merak konusu. Macron’un siyasette deneyiminin olmaması ve ekibinin bulunmaması soru işaretlerine yol açıyor. Çalışacağı başbakanı dahi açıklamayan Macron, seçimden iki gün önce katıldığı bir radyo yayınında “siyasette deneyimli aynı zamanda parlamento çoğunluğunu yönetme konusunda da ehil biri” ifadeleri ile Başbakan adayını tarif etmişti.

IMF mi
Savunma mı?

Macron’un başbakan adayları arasındaki zıtlık da gözden kaçmıyor. Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı’nın Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı ve eski Ekonomi Bakanı Christine Lagarde ile mevcut Savunma Bakanı Yves Le Drian arasında bir seçim yapabileceği belirtiliyor. Lagarde’ın olası seçimi “yeni yüz olma” kriteri ile açıklanırken, Le Drian ise “terörizmle mücadelede” Le Pen’e karşı güçlü bir mesaj olacağı savıyla öne çıkarılıyor.

Yakın
çalışma
ekibi

Macron’un ekibinde öne çıkan isimler arasında özel danışmanı Alexis Kohler, eşi Brigitte Trogneux, sağ kolu Ismaël Emelien bulunuyor. Kohler’in Elysee Sarayı’ndaki genel sekreterlik koltuğunu alacağı düşünülüyor. Kampanya süresince seçim konuşmalarını yazan Trogneux’un ise başkanlık makamına ulaşan bir “köprü” olacağı konuşuluyor. Emelien’in ise yeni Cumhurbaşkanına stratejik danışmanlık yapması bekleniyor.

Miyop
Türkiye
politikası

Emmanuel Macron’un siyasi tecrübesizliği Türkiye’ye ilişkin açıklamalarında da öne çıkıyor. Macron, Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin miyop bir politika izlerken, üyelik için gerekli koşulların oluşmadığını iddia ediyor. Macron içeriği belirsiz bir “Türkiye’ye kapılar kapatılmasın” söylemi kullanıyor. Buna paralel olarak, “Rusya, Türkiye, Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle Fransa’nın çıkarları ve uluslararası hukuku gözeten ve temel hak ve özgürlükler ve insan haklarını da dikkate alan bir diyalog” istiyor. Macron, Türkiye’yi, Suudi Arabistan ve İran’la birlikte “yeni güçler” olarak tanımlıyor. Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı, 1915 Olaylarına ilişkin de Ermeni Lobisi’nin tezlerini destekleyen tutumu ile biliniyor.


#Fransa
#Seçimler
#Merkel
#IMF
#​Emmanuel Macron
7 yıl önce