|

HAIDER TAKTİĞİ

Avusturya'nın aşırı sağcı lideri Jörg Haider'in koalisyon ortağı Özgürlükler Partisi liderliğinden beklenmedik bir şekilde istifa etmesi gelecekte Başbakan olmak için yapılmış kurnazca bir taktik olarak yorumlandı.

.
00:00 - 1/03/2000 Çarşamba
Güncelleme: 11:34 - 9/01/2014 Perşembe
Yeni Şafak
HAIDER TAKTİĞİ
HAIDER TAKTİĞİ

VİYANA- Avusturya'nın aşırı sağcı lideri Jörg Haider Özgürlükler Partisi (FPÖ) liderliğinden beklenmedik bir şekilde istifa ederken, yandaşları ve muhalifleri bu kararı, Haider'in gelecekte Başbakan olmaya yönelik bir taktiği olarak yorumladı. 50 yaşındaki Haider, parti liderliğini, Başbakan Wolfgang Schüssel'in liderliğindeki üç haftalık merkez-sağ koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı olan Susanne Riess-Passer'a bıraktığını açıkladı. Haider, Avusturya'nın 14 Avrupa Birliği ülkesi tarafından izole edilen yeni hükümetine yardım etmek istediğini belirtti. "Ulusal politikadan ayrılmayacağımı açık bir şekilde ifade etmek istiyorum" diyen Haider, Başbakan olmayı ümit edip etmediği şeklindeki bir soruya, "Bu olasılığı hesap dışında tutmuyorum" şeklinde cevap verdi. Die Presse gazetesi ise Haider'ın kararını, vergi gelirlerinin artırılması gibi tepki çekici planlı hükümet kararlarından kendini uzak tutmak ve önümüzdeki seçimlerde daha etkin bir konumda olmak için verilmiş kurnazca bir karar olarak niteledi. Özgürlükler Partisi, Ekim ayındaki seçimlerde oyların yüzde 27'sini kazanarak parlamentoda ikinci parti durumuna gelmişti. Son kamuoyu yoklamaları ise Özgürlükler Partisi ile Haider'in oy oranını ikiye katladığını gösteriyor.

Tipik bir Haider şakası

Bu arada Avusturya anamuhalefet partisi Sosyal Demokrat Parti'nin Genel Sekreteri Alfred Gusenbauer, Haider'in "siyasi taktiğini" kınadıklarını belirterek, aşırı sağcı liderin FPÖ başkanlığından istifa etmesine rağmen, "lider" olarak kalacağını söyledi. Gusenbauer, Haider'in partinin dizginlerini tutmaya devam edeceğini söyledi. Yeşiller Partisi'nin lideri Alexander Van der Bellen de, Haider'in istifasını aşırı sağcı liderin "tipik bir şakası ve yeni bir hilesi" olarak niteledi. Seçimlerde FPÖ'nün tanıtım kampanyasını yürüten Parlamento Başkan Yardımcısı Thomas Prinzhorn da, bu istifanın bir çekilme anlamında olmadığını ve Haider'in lider olarak kalacağını söyledi.

'Bekle gör' politikası

Haider'ın istifasının, 4 Şubat'ta yeni hükümetin kurulmasından bu yana varolan Avusturya üzerindeki uluslararası baskıyı azaltıp azaltmayacağı belirsiz görünüyor. Avusturya'nın 14 AB ortağı, Viyana ile ikili politik ilişkilerini dondururken, İsrail büyükelçisini geri çağırmış, ABD ise Avusturya'yı yakından takip edeceğini duyurmuştu. İsrail, Viyana'ya büyükelçisini geri göndermek gibi bir planının olmadığını belirterek, Haider'ın istifasının anlamını çözmeye çalışacağını ifade etti. ABD ise, Haider'ın istifasının Özgürlük Partisi'nin koalisyon ortağı ile daha iyi çalışmasına izin vermesi halinde olumlu bir adım olarak görüleceğini belirtti. AB kaynakları, istifaya ilk tepki olarak, bu konuda "bekle gör" politikası izleneceğini bildirdiler. Belçika Dışişleri Bakanı Louis Michel de, "Şüphesiz Batı başkentlerini kandırmaya yönelik bir manevra" dedi. İngiltere Dışişleri Bakanlığı da, Haider'in istifasının ardından "ihtiyatlı" olunduğunu bildirdi. AB Dönem Başkanı Portekiz'in Başbakanı Antonio Guterres, "Buradaki temel sorun Haider'in kişiliği değil, onun partisinin yapısıyla ilgili" dedi.

Adalet bakanı da istifa etti

Haider'den sonra sağcı Özgürlükler Partisi'nin Adalet Bakanı Michael Krueger, sağlık nedenlerinden dolayı istifa etti. Şansölye Yardımcısı Susanne Riess-Passer düzenlediği basın toplantısında, 44 yaşındaki Krueger'in hastanede tedavi altında bulunduğunu ifade ederek, "Doktorlar genetik bir hastalık ile karşı karşıya bulunduğunu belirtiyorlar" dedi.

Krueger, 25 günlük görevi sırasında, makam arabası olarak bir Jaguar istemesi ile dikkatleri çekmişti.


24 yıl önce