|

Hamza'ya ne oldu?

Suriye'deki gösteriler, Esad'ın genel af kararı aldığı bir sırada 13 yaşındaki Hamza'nın akıl almaz ölümü ile yeniden alevlendi. YouTube'a konulan görüntülerde küçük çocuğun cesedindeki kurşun delikleri, derin yanıklar ve işkencelerle oluşan morluklar dikkat çekiyor

Aa
00:00 - 2/06/2011 Perşembe
Güncelleme: 22:40 - 1/06/2011 Çarşamba
Yeni Şafak
Hamza'ya ne oldu?
Hamza'ya ne oldu?

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, bütün siyasi tutukluları kapsayacak şekilde genel af ilan ettiği saatlerde, işkence edilmiş bir Suriyeli protestocu çocuğun cesedi ülkede yeni bir infiale yol açtı. Suriyeli aktivistler, protestoların en yoğun olduğu kentlerden biri olan Humus'ta, son birkaç günde 16 kişinin öldürüldüğünü öne sürdü. Rastan ve Talbiseh kentlerinde yaşanan protestolar ise kuşatma altındaki Dera kentinde öldürülen 13 yaşındaki Hamza Ali El Hatib'in ölümünün ardından yeniden tırmanışa geçti. Hamza, Nisan ayının sonlarında Jiza kentinde protesto gösterisi yapan bir grupla beraber gözaltına alındı. Ailesi, yetkililer geçen hafta kapılarına gelene kadar, oğullarından haber alamadı. Oğullarının cansız bedeni kendilerine teslim edildiğinde ise şok yaşadılar. Bir insan hakları aktivistiyle bağlantı kuran aile, Hamza'nın cesedinin görüntüsünün alınmasına ve YouTube'da yayınlanmasına izin verdi.

ADLİ TIP DOKTORU YALANLADI

Binlerce kişi tarafından izlenen filmde, Hamza'nın şişmiş ve işkence görmüş bedeni bütün detaylarıyla görülebiliyor. Kamera, cesedin üzerinde ilerlerken kurşun delikleri, yanıklar ve işkencecilerin neden olduğu morluklar dikkat çekiyor. Küçük çocuğun cinsel organı ise parçalanmış. Cesede otopsi yapan Adli Tıp Doktoru Ekrem El Şaar ise, cesedin 29 Nisan'da hastaneye getirildiğini, üzerinde kurşun izlerinin bulunduğunu ancak işkence yapıldığına dair herhangi bir işaretin olmadığını ve cinsel organının kesilmediğini savundu.

El Hatip'in cesedinin olaydan 1 ay sonra 21 Mayıs'ta ailesine teslim edilmesi de eleştirilere neden oluyor.

UNICEF'E GÖRE 30 ÇOCUK ÖLDÜ

İnsan Hakları İzleme örgütü, Suriye'nin Dera kentindeki gösterilerin bastırılması sırasında “insanlık suçu” işlendiğini bildirirken, BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Suriye'de rejim karşıtı gösterilerde 30 çocuğun öldürüldüğünü duyurdu. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 13 yaşındaki bir çocuğun işkence gördüğü ve öldürüldüğü iddiasının, Suriye hükümetinin gerçek reformlar yapma çabasında olmadığına işaret ettiğini söyledi. Öte yandan Suriyeli askerlerin girdiği Rastan kenti ile Hirak kasabasında dün 33 kişi hayatını kaybetti.


Önce genel af, sonra siyasi partiler yasası

İnsan hakları örgütlerinin işkence yaptırmakla suçladığı Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, siyasi suçları da kapsayan tarihi affı dün onayladı. 31 Mayıs 2011 tarihinden önce işlenen suçları yapsayan af yasası Müslüman Kardeşler olmak üzere, siyasi akımlara bağlı tüm tutukluları kapsadığı gibi kişisel hak ya da şikayetin bulunmaması koşuluyla kriminal suçluları da cezanın yarısından muaf tutmayı öngörüyor. Yasa gereğince, idam cezası suç vasfına göre ömür boyu ağır hapis cezası ya da ömür boyu ağır tutukluluk cezasına dönüşecek. Esad'ın siyasi af çıkarması muhaliflerini tatmin etmezken, Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ise, “Suriye'de genel af ilanının yeterli olmadığını” söyledi. Suriye'de yönetim protestolar devam ederken, genel af kararının ardından önümüzdeki günlerde siyasi partiler yasasının çıkarılması için düğmeye basıldığı belirtildi.


Muhalifler: Esad Lahey'de yargılansın

Suriyeli bir grup muhalif tarafından Antalya'da düzenlenen “Suriye'de Değişim Konferansı”nda muhalifler, rejimin değişmesini ve Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın Lahey'de yargılanmasını istiyor. “Suriye halkı birdir” ve “Suriye'ye Özgürlük” sloganlarıyla açılan konferansta konuşmacılar, Kürt, Arap, Müslüman, Hristiyan, aşiret ve Müslüman Kardeşler gibi bütün gruplardan insanların konferansa katıldığına işaret ederek, birlik mesajı verdi. Protestoların başladığı günden bugüne 1000'in üzerinde insanın öldürüldüğünü, binlerce kişinin tutuklandığını belirten konuşmacılar, Esad ve yönetimin Lahey Uluslararası Adalet Divanında yargılanması talebini dile getirdi. Konferansta, Humus'taki eylemlerin merkezinde yer alan Atassi ailesinden Lama Attasi de “kadın devrimciler” adına bir konuşma yaptı. Suriyeli Kürt muhalifler ise yaptıkları ortak açıklama ile Suriye'deki rejimi yıkmay ve devrimi sürdürmeye söz verdi. Muhalifler, ev sahibi ülke Türkiye'ye teşekkür etti.


13 yıl önce