ABD Başkanı Donald Trump, Guantanamo Üssü’nün açık tutulmasını öngören başkanlık kararnamesini imzaladığını açıkladı. Göreve başlaması sonrası Amerikan Kongresi’nde ilk ulusa sesleniş konuşmasını yapan Trump, “Savunma Bakanı James Mattis’e, askeri gözaltı politikamızı gözden geçirme ve Guantanamo Körfezi’ndeki gözaltı tesislerimizi açık tutma talimatı verdiğim başkanlık kararnamesini imzaladım” dedi. Guantanamo’da ‘terör şüphelisi’ oldukları gerekçesiyle yüzlerce kişi yıllardır yargılanmaksızın işkence ve hapis altında tutuluyor. Başkan Trump’ın selefi Barack Obama, seçmenlerine Guantanamo Üssü’nü kapatmayı vaad etmiş ancak sözünü tutmamıştı.
Guantanamo cezaevinde halihazırda 41 tutuklunun bulunduğu biliniyor. ABD’nin Küba’nın güneyindeki toprağı Guantanamo Körfezi üssündeki gözaltı merkezi, ABD’nin 11 Eylül saldırısının ardından Afganistan’ı işgal etmesini izleyen günlerde açılmıştı. Ocak 2002’de dönemin ABD Başkanı George W. Bush tarafından açılan tutukevi, 2003 yılında 680 tutukluya ulaşmıştı.
Konuşmasında, DEAŞ’la mücadele konusuna değinen Trump, teröristleri dünyanın her yerinde kovalamaya devam edeceklerini kaydederek “Hala yapılacak çok iş var. DEAŞ yenilene kadar savaşımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Dünyada caydırıcılığın giderek daha önemli hale geldiğini kaydeden Trump, “Nükleer silahlarımızı yeniden inşa ve modernize etmeliyiz. Belki gelecekte bir gün ülkeler nükleer silahların ortadan kaldırılması için bir araya gelecek; ancak şu anda o noktada değiliz” değerlendirmesini yaptı.
İran’daki protestolara da temas eden Trump, “İran halkı yozlaşmış diktatör rejimlerinin suçlarına karşı ayaklandığında sessiz kalmadım. Amerika, cesur özgürlük mücadelesinde İran halkının yanında duruyor” ifadelerini kullandı. Trump ayrıca, İran’la nükleer anlaşmanın yeniden ele alınması konusunda ABD Kongresine çağrıda bulunduğunu dile getirdi.
Küba ve Venezuela’daki yönetimleri “sosyalist diktatörlükler” şeklinde tanımlayan Trump, “Ancak hiçbir rejim, kendi halkına Kuzey Kore’nin vahşi diktatörlüğü kadar baskı kurmamıştır” yorumunu yaptı. Kuzey Kore’nin nükleer programının ABD anakarasını tehdit edebileceğini ifade eden Trump, bu ülkeye karşı azami baskı ile kampanya yürüttüklerini vurguladı.
Donald Trump önceki gün Ulusa Sesleniş konuşmasında, göçmenlerin ABD’ye gelişini ilgilendiren yasalarla ilgili birçok düzenleme vaadinde de bulundu. Trump konuşmasında, “Vize çekilişini kaldırıyoruz. Beceri-temelli bir sisteme geçme zamanımız geldi. Dördüncü ve son olarak da göçmen zincirini sona erdirerek çekirdek aileyi koruyacağız” diyerek Yeşil Kart programının sona erdirileceğini belirtti.
ABD’de siyasi hanedanlardan Kennedy ailesi, Trump’ın Ulusa Sesleniş konuşmasına tepki gösterdi. Suikaste kurban giden eski ABD Başkanı John F. Kennedy’nin yeğeni olan Temsilciler Meclisi Üyesi Joe Kennedy III ilk kez haberlerde öne çıktığı konuşmasında, “Kabadayılık hiçbir zaman kazandırmaz” dedi. Ülkenin aşırı kutuplaşmasından şikayet eden Kennedy, Trump’ın başkanlık dönemini “kaos” şeklinde tanımladı. ABD’den kovulacakları anı bekleyen Latin Amerika kökenlilere İspanyolca seslenen Kennedy, “Tarihimizin bir parçasısınız” sözlerini kullandı.