Dünya, İspanyol gazeteci Jose Nunez'in kaleme aldığı Yunanistan hatıralarını konuşuyor.
2016'da Yunanistan'ın Yanya şehrinin altı kilometre dışında yer alan Katsikas'taki bir mülteci kampında 40 gün geçiren gazeteci burada yaşadıklarını 'Avrupalı olmaktan utanıyorum' sözü ile özetledi.
Ordu tarafından yönetilen Suriye, Afganistan ve Irak'tan gelen yüzlerce göçmen aileye ev sahipliği yapan kamptaki yaşamı anlatan Nunez 'kamptaki yaşamı nasıl tanımlarsınız' sorusuna şu yanıtı verdi;
'Sanırım bunu en iyi tanımlayan kelime 'çaresizlik'. Tabii aynı zamanda zor, adaletsiz ve günlük bazda zor... Ama kişisel olarak en çok algıladığım duygunun çaresizlik olduğunu söyleyebilirim.'
Euronews'te yer alan habere göre, Yunanistan'daki kampa ilk gittiğinde gözlerine inanamadığını belirten İspanyol gazeteci, 'Karavan ya da benzeri bir şey yoktu, sadece su geçirmez olmayan çadırlar vardı. Bu yüzden yağmur yağdığında tam bir felaket oluyordu' dedi.
Kampta pek çok gönüllünün yer aldığını belirten Nunez sözlerine şöyle devam etti;
'Eğer bağımsız gönüllüler olmasaydı, o insanlara ne olurdu bilmiyorum. Elbette durum biraz düzeldi ama o günlerde Avrupalı olmaktan utanıyordunuz.'
'Şukran my friends' (Teşekkürler dostlarım) isimli kitap, İspanya'nın en prestijli edebiyat ödüllerinden olan Círculo Rojo Ödülü'ne aday gösterildi.
Öte yandan İzmir’de, 3 gün içerisinde yasa dışı yollarla yurt dışına çıkmaya çalışan ve Yunanistan unsurlarınca Türk kara sularına itilmeleri sonucu mahsur kalan toplam 185 göçmen kurtarıldı.
Yapılan bilgilendirmede, 11 Kasım tarihinde İzmir'in Seferihisar Dikili açıklarında denizde mahsur kalan 37 kaçak göçmenin, 12 Kasım tarihinde Menderes ve Çeşme ilçesi açıklarında 44 kaçak göçmenin, 13 Kasım tarihinde ise Çeşme, Menderes ve Seferihisar ilçeleri açıklarında 4 farklı lastik bot içerisinde 105 göçmenin kurtarıldığı ifade edildi.
