Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin darbeci lideri Halife Hafter'in "yönetimi silah zoruyla ele geçirme emellerini bertaraf etmek için birlik olmanın, demokratik ve sivil devletin inşası çabalarını artırmanın zorunlu" olduğunu belirtti.
Libya Başbakanı Basın Ofisinin, resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Serrac'ın "Barışçıl çözüme çağıran tüm siyasi girişimleri memnuniyetle karşılıyoruz." ifadeleri yer aldı.
Ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin darbeci lideri Hafter'in yönetimi silah zoruyla ele geçirme emellerini ortadan kaldırmak, demokratik ve sivil devletin inşası için katkı sunmak adına ülke evlatlarının çabalarını artırmasının zorunluluğuna" vurgu yapan Serrac, "ülkedeki tüm siyasi aktörleri bölünmeyi bitirmek için sorumluluk üstlenmeye ve Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde hızlıca siyasi diyalog başlatmaya" çağırdı.
Bu çağrının, "gelecek evreye hazırlıklı olmak, kapsamlı bir yol haritası ve tüm Libyalıları birleştirecek siyasi bir rota üzerinde anlaşmak" için yapıldığına dikkati çeken Serrac, bunu gerçekleştirmek için "siyasi mutabakatın yeniden düzenlenmesi, başkanlık konseyinin bir başkan ve üyelerden olacak şekilde yeniden düzenlenmesi, ayrı bir hükümetin kurulması veya en kısa zamanda erken seçimlere giderek anayasal yol üzerinde anlaşılması" gibi yolların bulunduğunu kaydetti.
Kriz aşılsın diye daha önce görüşülmüştü
Serrac, "devlet kurumlarındaki bölünmenin arttığı, bu kurumlardaki bazı kişilerin ülkeyi ilgilendiren konularda rollerini ve uzmanlıklarını aşan bir biçimde tek başına karar almak zorunda kaldığını" belirterek, bu durumun "Kovid-19 salgını ve Hafter'in başkente yönelik saldırısının devam etmesi nedeniyle halkın artan ekonomik sıkıntılarını iyice artırdığına" dikkati çekti.
Hafter, son dönemde yaşadığı askeri kayıpların ardından 27 Nisan akşamı yaptığı konuşmada, BM himayesinde imzalanan "Suheyrat Anlaşması'nın hükmünü yitirdiğini ve ülkenin başına geçtiğini" öne sürmüştü.
Libya'daki krizin aşılması için Fas'ın Suheyrat kentinde 2015 yılında gerçekleştirilen toplantıdan çıkan sonuçlar ve imzalanan anlaşma BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilmişti.
