Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Genel Başkanı Zafer Sırakaya, Almanya koalisyon görüşmelerini, Türkiye-Almanya ilişkileri ve artan ırkçılığı Yeni Şafak’a değerlendirdi.
Almanya’da 2. Dünya savaşından sonra ilk defa 7 siyasi partiden oluşan federal parlamentonun olduğunu söyleyen Sırakaya şöyle konuştu:
Almanya ve Avrupa’da yükselen ırkçılığa değinen Sırakaya, “2. Dünya savaşından sonra ırkçılık son bulmamıştı ancak bu düşünceyi ifade edebilmenin toplum tarafından kabul edilmediği, dışlandığı, toplumda hiçbir karşılık bulmadığı bir alan olmaktan çıktı, fikir özgürlüğü kisvesi altından bunları ifade edebilme zeminine gelindi” diye konuştu.
Sol kesimin PKK ile içli dışlı çalıştığını söyleyen Sırakaya, şu anda aşırı sol kesimin PKK ile Suriye’de YPG-PYD kamplarında ilerlemiş modern silahları kullanabilme eğitimi aldığını belirtti ve şunları ekledi:
Avrupa’da son günlerde yaşanan burka tartışması hakkında da konuşan Sırakaya, “Burkayı Müslümanların yüzde 0,01’in altındaki kesim giyiyor. Sanki Avrupa’yı burka ile istila edilmiş gibi bir alan oluşturuluyor. Suni gündemler oluşturularak ırkçı partilerin alanına su taşınıyor. Suni gündemler oluşmaya devam ederse yapay gündemle ırkçı partilerin bu alanda daha üst seviyelere gelir” dedi.
“Irkçı siyasi oluşum aynı zamanda AB’nin de varlığına karşı” diyen Sırakaya, “AB’nin bir barış birliği projesi olduğunu bilmemiz lazım” diye konuştu.
- FETÖ Almanya'ya da ihanet eder
- Sırakaya, Almanya’ya FETÖ uyarısında da bulundu ve şunları söyledi: “Türk toplumu gittiği ülkeye intibak eden, kendini güvende hissetmiş olduğu topraklara karşı asla ama asla ihanet içinde olmadığı topluluğun adıdır. Bu bağlamda gelmiş olduğumuz noktada FETÖ terör örgütü elemanlarının kendi ülkesine ihanet eden anlayışın bizim de şu anda vatan kabul ettiğimiz Alman topraklarına ve diğer topraklara da ihanet etmemesi için hiçbir gerekçe yok. Bir kere ihanet edenin bir kere daha ihanet edecek kodları içinde bulundurduklarını bilmeleri lazım. Bu noktada Avrupalı dostlarımızı resmi çok daha net okuması gerekiyor”
Alman Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından PKK’nın nasıl bir terör örgütü olduğunun ifade edildiğini söyleyen Sırakaya, “PKK şu anda Almanya’da çok rahat hareket ediyor. Böyle rahat hareket edebiliyor olması manidar. Son dönemde Almanya pozitif anlamda adımlar atmakta bunu görmemiz lazım. PKK terör örgütü UETD’nin 14 şubesine saldırdı. Bu saldırıyı ‘Apocu gençlik’ adı altında grup üstleniyor, ancak polisler tarafından hiçbir işlem yapılmadı. Ama ben canımı, malımı, geleceğimi oluşturan Alman devletine güvenen bir konumdayım. Alman vatandaşı nasıl korunuyorsa biz de öyle korunma mecburiyetindedir” diye konuştu.
Sırakaya, “Avrupa’da artan ırkçılığı gelen mülteci akını ile ilintili olduğu” iddialarına da tepki gösterdi. Sırakaya, “Peki Türkiye’de 3,5 milyon mülteci neden ırkçılığı oluşturmuyor. Danimarka’da ırkçı partinin yüzde 22 oy almasını hiçbir mülteci kabul edilmemişken neye bağlanıyor? Meseleyi sadece mülteci akınından ibaret olmadığını görmeliyiz. Irkçılık batıya ait bir fenomen, doğuya ait bir fenomen değil” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin AB ilişkilerinin çok önemli olduğunun altını çizen Sırakaya, Türkiye ile beraber çalışan bir Avrupa’nın daha güvenilir olduğunun bilinmesi gerektiğini vurguladı ve şöyle konuştu: "Avrupa'nın güvenliği için Türkiye çok önemli. Mülteci akının önlenmesi noktasında Türkiye ile yakın bir diyalog içinde olunması gerekir. Enerji koridorlarına ihtiyacı olan Avrupa’dan bahsediyoruz. Enerji yolları üzerinde bulunan Türkiye’nin Avrupa için ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Bu kadar Türkiye ile ilintili ortamda Türkiye düşmanlığı üzerine kurgu oluşturmanın akılla bir izahı yok. Akıldan uzaklaşan bir Avrupa’nın, ön yargılarından uzaklaşan, akla temayül eden Avrupa’ya dönüşmesi lazım. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin Avrupa iletişim kanallarını artırarak bizde elimizden geldiği kadar köprü oluşturma azmi içerisinde olacağız.”