|

Türkiye, hala Amerika'nın garantisi altında

Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu da belirten Floridalı Cumhuriyetçi komite üyesi Ros-Lehtinen, "Türkiye eğer askeri olarak tehdit edilirse hala ABD desteği garantisindedir" ifadelerini kullandı. Ros-Lehtinen, Türkiye'nin son yıllardaki iç ve dış politikalarının değiştiğini ifade ederek, "Artık herkes atalarının Türkiye'si olmadığı konusunda hemfikir" dedi.

İha
00:00 - 29/07/2010 Perşembe
Güncelleme: 09:53 - 29/07/2010 Perşembe
Yeni Şafak
Türkiye, hala Amerika'nın garantisi altında
Türkiye, hala Amerika'nın garantisi altında

ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde Türk ve Amerikalı uzmanların katılımıyla Türkiye'nin dış politikasındaki ekseni tartışıldı.

Son zamanlarda tartışma konusu haline gelen Türkiye'nin dış politikadaki ekseni Washington'daki ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde ele alındı. Komite başkanlığını yürüten Kaliforniyalı Demokrat Üye Howard Berman yaptığı konuşmada Türkiye'yi ABD'nin uzun süreli müttefiki olarak tanımlayarak oturumun amacının, "Türkiye'nin dış politikadaki eksen değişikliğinin anlaşılması" olduğunu söyledi. Howard Berman sözde Ermeni Soykırım Tasarısı oylamasında durum eşitken devreye girerek tasarının geçmesi için çaba sarf etmişti.

Oturumda söz alan komite üyeleri ABD'nin bazı konularda kaygılı olduğunu belirterek bunların, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ndeki İran'a yaptırımlar oylamasında Türkiye'nin 'hayır' oyu vermesi, son zamanlarda gelişen Türkiye-İran, aynı zamanda Türkiye-Hamas ilişkileri ve Hamas lideri Halid Meşal'in 2006 yılında Türkiye'yi ziyareti, Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı sonrası kötüye giden Türkiye-İsrail ilişkileri olduğunu ifade ettiler.

Floridalı Cumhuriyetçi komite üyesi Ilena Ros-Lehtinen yaptığı konuşmada Türkiye'nin son yıllardaki iç ve dış politikalarının değiştiğini ifade ederek, "Artık herkes atalarının Türkiye'si olmadığı konusunda hemfikir" dedi.

Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu da belirten Ros-Lehtinen, "Türkiye eğer askeri olarak tehdit edilirse hala ABD desteği garantisindedir" ifadelerini kullandı.

Floridalı Demokrat temsilci Connie Mack ise Türkiye'nin son zamanlardaki hareketlerinin 'affedilmez' olduğunu yönünde kati inancı bulunduğunu söyledi. Connie Mack ayrıca, "Türkiye Avrupa Birliği üyeliğinde ABD'nin desteğini istiyorsa özgürlükten yana olmalıdır" diyerek Türkiye-ABD ilişkilerinin şu anki durumu hakkında Kongre üyeleri arasında anlaşmazlık bulunduğunu kaydetti. ABD-Türkiye ilişkilerinin 'sallantıda olduğu' değerlendirmesinde bulunan Mack Komite'ye, "Türkiye, Amerika'yı geri kazanmak için ne yapmak zorundadır" sorusunu yöneltti.

Komite'deki oturumda dinlenen ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi Ross Wilson ise komite üyelerine yaptığı konuşmada, son olaylar hakkında yorum yapmayı bırakmamasının önemli olduğunu ifade etti.

Alman Marshall Fonu'nun Transatlantik İlişkiler Kıdemli Analisti Ian Lesser yaptığı konuşmada 'alakart' olarak adlandırdığı ABD-Türkiye ilişkilerinin daha da artması gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin Ortadoğu ve Asya ülkeleriyle ticaretini artırdığını ifade eden Lesser, bunun Türkiye'nin iç ve dış politikasını etkilediğini söyledi. Lesser ayrıca ABD ve Türkiye'nin politik tartışmalardan uzaklaşarak savunma alanına yönelmesi gerektiğini de kaydetti.

Amerikan Girişim Enstitüsü araştırmacısı Michael Rubin ise Türkiye'nin, ABD'nin önemli müttefiki olmasına rağmen 4. nesil savaş uçağı F35'lerin Türkiye'ye satılması kararının gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Oturuma davet edilen Washington Enstitüsü uzmanlarında Soner Çağaptay ise yaptığı oturumun ardından İHA'ya yaptığı açıklamada, ilk defa Kongrenin Dış İlişkiler Komitesi'nin bütün üyelerinin ve bütün alt komitelerinin katıldığı bir oturum olduğu için çok önemli olduğunu söyledi. Kendisinin oturumda sunum yapmak için ve duruşmada fikirlerini söylemek için davet edildiğini bildiren Çağaptay, "Bu önemli toplantıda Türkiye-Amerikan ilişkilerine yeni bir sayfa açılması gerektiği konuşuldu. 2002 yılında Ak Parti'nin iktidara gelmesinden bu yana ilk defa Amerikan Kongresi'nde 'Türk-Amerikan ilişkileri ciddi olarak nereye gidiyor, dış politikası nereye gidiyor' soruları soruldu. Bu da şunun işaretidir, önümüzdeki günlerde sadece Kongre'de değil aynı zamanda Obama hükümeti nezdinde ciddi bir Türk-Amerikan ilişkileri konusunda beyin jimnastiği, fikir jimnastiği dönemi başlayacak, arkasından da belki ilişkilerde yeni bir sayfa açılacak. Yani bunun tarihi bir duruşma olduğunu söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.

14 yıl önce