|

UNUTULAN VAHŞET

RUS askeri üssünün önündeki yolun karşısında 50 Çeçen cesedi bulundu. Cesetler yazlıkların mahzenlerine, sundurmalarına, toprak yolda kamyon tekerleklerinin yarmış olduğu pislik dolu çukurlar içine saçılmışlardı.

.
00:00 - 24/04/2001 Salı
Güncelleme: 15:45 - 17/01/2014 Cuma
Yeni Şafak
UNUTULAN VAHŞET
UNUTULAN VAHŞET

Said Rahman'ın babası oğlunun katledilişine ağlayamadı bile. Kimileri ölen akrabalarının parçalanmış cesetlerini kovalar içinde taşıyorlardı. Ölümü bir değil bin kez yaşıyorlardı. Ruslar'ın terkedilmiş binada onları birkaç dakikalığına yalnız bırakması, 10 Çeçen esirin iplerinden ve gözbağlarından kurtulup kaçmalarına yetmişti ki, Ruslan Tekibiyev genç kaynının artık aralarında olmadığını farketti. Bu iki akraba, son iki günü, diğer dokuz kişiyle beraber üç metre derinliğinde, bir Rus askeri kampında, dar bir çukurun dibinde çömelerek geçirmişti. Sorgulanacak kişiyi, çukurdakilerin çektiği ip dışarıya çıkarıyordu. Ama şimdi, zulüm tam bitiyor derken, 16 yaşındaki Said Rahman Musayev kayıptı. Gencin cesedi 70 gün sonra 21 Şubat'da bulundu. Babası Magomed Musayev onu daha yeni inmiş 10 santimlik kara yüzü kapaklanmış olarak buldu. Çeçenistan'daki Ruslar'a ait ana askeri üssün önünden geçen yolun hemen karşısıydı burası. Bu ceset, daha sonra civarda bulunan 50 cesetten biriydi. Cesetler çevredeki terkedilmiş yazlıkların mahzenlerine, sundurmalarına, toprak yol üzerinde kamyon tekerleklerinin yarmış olduğu pislik dolu çukurlar içine saçılmışlardı.

Kafasının derisini yüzmüşler

Said Rahman gibi diğer kurbanlar da, gözleri kapatılmış, elleri arkalarına sıkı sıkı bağlanmıştı. Çoğu kurşunlanmış, bazıları bıçaklanmıştı. Birisinin de kafa derisini yüzmüşlerdi. Bazılarının kulakları, gözleri ve dişleri yoktu. Musayev "Onu yerden kaldırdığımda kırılan kemiklerinin seslerini duydum" dedi. Komşu Inguşetya'daki güvenli ortamda, bir gazeteciye böyle diyordu Musayev ve hikayelerini anlatan diğer kurban yakınları.

Rus eski insan hakları komisyonu başkanı Sergei Kovalyov, Zdorovye'de bulunan cesetlerin, 10 yıllık Çeçen savaşında en büyük insan katliamı olduğunu söyledi. Rus insan hakları kuruluşu Memorial'ın başkanı olan Kovalyov "Bunlar insanın kanını donduruyor" dedi.

Memorial yetkilileri bazı cesetleri incelemişti. Kurbanların çoğu 3 veya 4 ay önce öldürülmüştü. Bunlar, değişik köylerden değişik tarihlerde kayıplara karışmıştı. Bir tanesi 45 yaşında üç çocuk annesi bir kadındı. Geçimini Grozni pazarında pirinç ve çay satarak sağlıyordu. Akrabaları, Rus askerlerinin yatağından kaldırıp zırhlı nakil aracına bindirdikleri Haziran ayından beri ondan haber alamamışlardı. Bir diğeri 37 yaşındaki dört çocuk babası. Aralık başında Şali yakınlarındaki askeri kontrol noktasında gözaltına alınmıştı. Ailesi cesedini Rus askerlerine 3,000 dolar vererek alabildi. Üçüncü bir kurban da, 17 Ocak'da Alkhan-Kale'de evinden alınarak götürüldü. Eşi, "Verilen elektrik şokuna dayanmak için alt dudağını ısırmış olarak gördük" dedi.

Tecavüz, işkence, infaz...

Ekim 1999'da başlayan ikinci savaştaki Çeçenler'in maruz kaldığı talan, tecavüz, işkence, sebepsiz gözaltı ve infazlar, insan hakları kuruluşları, gazeteciler ve diğerleri tarafından belgelerle tespit edilmiştir. Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme) geçen ay yayınladığı raporunda, Rus askerlerince gözaltındayken kayıplara karışan 113 Çeçen ile ilgili belgeleri sundu. Rus askeri savcılar sivillere karşı işlenen cinayetlerden yalnız sekiz tanesiyle ilgilendi. 5 Şubat 2000'de Grozni yakınındaki Noviye Aldi'de en az 45 erkek ve kadının katledilmesi olayı dahil üç defa büyük katliam yapıldı, hiç kimseyi suçlamadılar. ABD ve Avrupa Rusya'nın Çeçenistan'daki insan hakları sicilini tenkit ettiler. Rusya onların bu sessizliklerini, "Çeçenistan, Rusya'nın bir iç meselesidir tezini onlara kabul ettirdim" şeklinde algıladı. Human Rights Watch Direktörü Holly Cartner, bugüne kadarki Rus soruşturmalarını "zırva" olarak niteliyor.

Washington Post Cesetler kovalarla taşınıyor!

16 yaşında ve kimliği belirlenen en genç kurban olan Said Rahman, 10 Aralık'ta yaşlı bir akrabayı ziyaretten dönerken kayıplara karışmıştı. Askerler Tekibiyev'in arabasını durdurdu ve onları bileklerinden bağlayıp askeri kamyonun arkasına yüzüstü attılar. Ayni kamyonda, annesinin evine giderken ayrıca tutuklanan Adam Bikiev de vardı.

Askerler onları tekmeledi, tüfek dipçiğiyle dövdü. Bikiev, askerlerin saatini, şapkasını, iki süveterini ve cebindeki 1,500 rubleyi çaldığını söyledi. Sabah olunca gözaltına alınan 21 kişi, gözleri kapalı olarak üç metre derinliğindeki çukurlara atıldılar. Ertesi akşam, onları ördek yürüyüşüyle bir çadıra soktular. Rus subayı Bikiev'e, "Çeçen savaşçılar hakkında bilgi vermezsen seni doğrarım" dedi. Subay "Bu çocuğu asacağım ve seni de vuracağım" diye tehdit etti. Said Rahman ve Magomed Magomadov ayrı bir arabaya kondular. Ailenin, Rus ordusuna, Çeçenistan savcısına ve diğer yetkililere Said Rahman için yaptığı müracaatlara hiç cevap verilmedi. İki ay sonra, diğer köyden bir kadın, Hankale yakınlarında çok sayıda ceset gördüğünü söyledi.Kayıpların cesetleri orada bulundu. Beyaz bir gözbağıyla gözleri, iple bilekleri, telle başparmakları sıkı sıkı bağlanmıştı. Çocuğun başındaki yün şapka kaldırılınca kafasının yarıldığı ortaya çıktı. Sağ ciğerine ve kalbine iki defa ateş edilmişti. Magomed'in cesedi de oradaydı. Çeçenler'den çok daha kötü şeylere maruz kalanlar var. Akrabalarını cesetlerinin evlerine kova içinde taşıyanlar var.

23 yıl önce