|

Denize nazır seyyar kafe

Bu yazın modası piknik sandalyeleriyle deniz kenarındaki parklara akın eden vatandaşın manzara keyfi seyyar çaycılarla katlanıyor. Beşiktaş, Zeytinburnu Kadıköy ve Üsküdar sahillerinde küçük tüpte demlenen çayların bardağı 3 liradan satılırken, 5 saatte 200 liralık net kazanç ‘Yok böyle piyasa’ dedirtiyor.

Orhan Orhun Ünal
04:00 - 16/09/2019 Pazartesi
Güncelleme: 11:31 - 16/09/2019 Pazartesi
Yeni Şafak
Beşiktaş sahilinden Eminönü’ne uzanan şeritteki sahil yolu ve parklar çay demleyen satıcılarla dolu. Küçük tüpte demlenen çayın yanında kahve, çekirdek ve bisküvi de satılıyor.
Beşiktaş sahilinden Eminönü’ne uzanan şeritteki sahil yolu ve parklar çay demleyen satıcılarla dolu. Küçük tüpte demlenen çayın yanında kahve, çekirdek ve bisküvi de satılıyor.
ORHAN ORHUN ÜNAL - SERBEST PİYASA

Yazın son günlerini deniz kenarında geçirmek isteyen İstanbulluların keyfine seyyar çaycılar ortak oluyor. Geçtiğimiz senelerde ellerinde termosla gezerek çay satanlar, işlerini bir hayli geliştirmiş ve küçük tüpe terfi etmiş. Bazıları hizmette sınır yoktur mantığı ile mangalda çay demliyor. Sahil şeridindeki kafelerde küçük çay 10 lirayı bulurken, seyyarda 2- 3 liradan satılıyor. Kahve isteyenler 4 lira ödüyor.

GÜNLÜK NET KAZANÇ 200 LİRA

Akşam 8’den gece yarısı 2’ye kadar bekleyenlerin günlük 100 bardak satıştan kazancı, 250 ile 300 lira arasında değişiyor. Karton bardak, çay, su, şeker gibi masraflar çıkarıldığında en az 200 lira net kâr var. Satışların içinde kahve olduğunu da hatırlatalım. İşler bununla da bitmiyor, çekirdekten suya, bisküviden sakıza birçok ürünle tezgahlar adeta bir market gibi de işliyor.

5 SAAT İÇİNDE 100 BARDAK


Zaten ömrü 3 ay olan yazın bitmemesi için dua eden, seyyar piyasa ile denize nazır demini alan sohbetlerde bir araya geldik. Beşiktaş, Kabataş ve Eminönü sahillerini mesken tutan Emin Y., akşam saatlerinde dolmaya başlayan yoğunluk sayesinde 5 saat içinde 50 ile 100 bardak arasında satış yaptıklarını söylüyor. Küçük tüp meselesini soruyoruz, “Seyyar piyasanın bu senedeki en önemli keşfi” diyerek başlıyor söze: “Eskiden termosla satardık. Birkaç kişi küçük tüpü alıp piyasaya girdi. Tabi peşinden biz. Vatandaş bu yıl piknik sandalyesi ile sahile aktı. Demledik çayı baktık ilgi var devamı geldi.”

TEZGAHTA AYLIK 5 BİN LİRAYI GÖRÜRÜZ

Bazıları işleri daha da geliştirmiş, yanlarında getirdikleri tabure ve masalarla ufak çaplı bir açık hava kafesi gibi çalışıyorlar. Gibisi fazla bildiğiniz ticari bir işletme ama tabii ki kayıtdışı. Zabıtayı soruyoruz, hepsinin yüzündeki gülümsemeyi burada anlatmayalım. Tophane ile Kabataş şeridindeki parklarda kendine yer bulan 26 yaşındaki Abdullah S., kendi deyimiyle garsonluktan sokak satıcılığına terfi etmiş. Abdullah S. 200 liralık sermaye ile başladığı bu işte mayıstan beri ayda 4-5 bin liralık kazancı gördüğünü paylaşarak, “İnsanlar yaz günü bir mekana tıkılmak yerine geliyor oturuyor çime, geziyor deniz kenarında. Yanında termos taşımaktansa uğruyor bizim yanımıza. Gözünün önünde demleniyor çay” diyor. Trafikteki sürücünün bile kısa süreli park edip kendisinden çay kahve aldığını da sözlerini ekliyor.

Bu yazın modası piknik sandalyesi

  • Şimdi sıkı durun, bu yaz hemen her yerde gördüğümüz piknik sandalyeleri de seyyar piyasayı coşturmuş. Arabanın bagajına atılan veya omza asılarak sahilin yolu tutulan akşamlarda, parklardaki piknik havası işleri artırmış. Beşiktaş’tan Fatih A., “Vatandaş bu sandalyeler sayesinde rahat ediyor, 1 saat oturmak yerine 3 saat kalıyor, haliyle bizim işleri de yüzde 50 artıyor. Kimse yazın kafade zaman geçirmek istemiyor” diyor.

KAHVE MARKALARINA RAKİP OLDUK

Ramazan B. sözünü esirgemiyor: “Şuradaki kafede küçük çay 8 bende 3 lira. Orta halli vatandaş ne yapsın tabii bizi tercih ediyor. Denize sıfır manzarada, temiz havada taze çayını yudumluyor. Haliyle bizim işler de açılıyor.” Satıcılar ünlü mekanlara rakip olduklarını da söylemeyi ihmal etmiyor.

Temiz havada çay

  • Zeytinburnu’ndan Yılmaz T ise “Hem sen neden soruyorsun ne kadar kazandığımızı, seyyar piyasa her zaman biraz yalandır” yorumuyla kafaları karıştırıyor.
  • Haberin sahibi Orhan Orhun Ünal ile karşılaşıyoruz, veriyoruz sözü kendisine: “Keyfimize diyecek yok kardeş. Temiz hava, boğaz manzarası, tepemde yıldızlar, çimenlere yayılmışız, haber yapıyoruz işte bu şartlarda. Elimde bir bardak çay, evet çay. Hani peynir ve simitle dayanılmaz olan, demini alan sohbetlerde, ince bellide içilen. Bu arada, kayıtdışı ekonomi haberi yapmanın en kötü yanı, gazetenin masraf formuna eklenecek fatura alamamak. Neyse bu defalık çaylarrr şirketten.”
#Seyyar
#Çay
#Yaz
#İstanbul
5 yıl önce