|

Grexit olsa AB yıkılırdı

Ülkesindeki krizi Türkiye’den izleyen Doç. Dr. Dimitrios Triantaphyllou, “Son gelişmeler, Almanya’nın kemer sıkma önlemlerine meydan okunmasına ve Alman modelinin AB ülkelerinde sorgulanmasına neden oldu” diyor. Yeni Şafak’a konuşan Triantaphyllou’na göre; Yunanistan avro bölgesinden zorla çıkarılırsa AB’nin sonu Varşova Paktı olur, yani yıkılır.

Yeni Şafak ve
04:00 - 22/07/2015 Çarşamba
Güncelleme: 11:45 - 22/07/2015 Çarşamba
Yeni Şafak

Yunanistan krizi, küresel piyasaların son haftalardaki en sıcak gündemiydi. 1990'lı yılların başından itibaren savaş ve çatışmaları naklen izlemeye alışkın olan dünya kamuoyu, belki de ilk kez, bir ülkenin yaşadığı ekonomik sorunları (Banka kapılarına yığılan emekliler, yiyecek kuyrukları, sokak gösterileri gibi) an be an takip etti. AB ve Atina Yönetimi arasındaki restleşme bombardımanı altında insanlar, ödenemeyen borçların Avrupa krizine dönüşmesini de izledi.



Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Avrupa Birliği (AB) politikalarına karşı duruşu, kamuoyunun sempatisini kazanırken; bu gelişmelerin özellikle İspanya, Portekiz gibi güney ülkelerine sıçramasından endişe edildi. 'Egemen bir ülkenin, ekonomik bağımsızlığı' sloganları sıkça dile getirilirken, Almanya ve Fransa gibi büyük patronların en büyük korkusu, AB'nin parçalanmasıydı. Yunanistan özelinde Alman modeli politikaların geleceğinin sorgulanmaya başlandığı görüşünde olan Doç. Dr. Dimitrios Triantaphyllou, Kadir Has Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı olarak görev yapıyor. Ülkesindeki bunalımı, Türkiye'den takip eden Triantaphyllou, sorunların tarihsel arka planını Yunanistan'ın ürettiğinden fazlasını harcamasına ve ekonominin siyasetçiler tarafından her zaman ikinci plana atılmasına bağlıyor. Triantaphyllou ile komşuda yaşanan krizin etkilerini konuştuk.





Uçurumun kıyısından döndüler


Yunanistan nerede hata yaptı?

Peşpeşe gelen hükümetlerin yaptığı en büyük hata, Yunan toplumunu sıkı reformların gerekliliğine ikna edememeleri oldu. En büyük yanlışlıklar, bugünkü Alexis Çipras hükümeti tarafından yapıldı. 5 Temmuz 2015'te yapılan Avrupa'ya karşı olarak lanse edilen yıkıcı bir referandumla ülkeyi uçurumun eşiğine getirdiler. Çipras ve 6 Temmuz'a kadar Maliye Bakanı olan Yanis Varoufakis'in stratejileri, Yunanistan'ın avrodan çıkışının AB için çok maliyetli olacağı ve sonunda reformlarda gevşeme yaşanacağı mantığına dayanıyordu. Ama olmadı. Son 6 ayda yaşananlar, Yunanistan ve kredi verenler arasındaki güvenin en alt seviyeye inmesiyle bu stratejinin başarısız olduğunu gösterdi.



Çipras'ın politikaları onu nereye götürür?

Çipras'ın geleceğinin ne olacağını söylemek için henüz çok erken. Yunanistan'a kredi verenlerle ilişkisine nüfuz eden güven eksikliği sorunu var. Çipras hükümetinin neredeyse 6 aylık bir iktidardan sonra bugünkü çıkmazın sorumlusu olarak görülmesi söz konusu. Buna rağmen, Çipras Syriza'yı merkez sola yaklaştırırsa popülaritesi yüksek kaldıkça siyasi alanda uzun süre etkili olmaya devam edebilir. Bu, onun avro bölgesindeki yerini kararlılıkla destekleyen siyasi güçlerle birlikte çalışmasına bağlı.



Almanya adaletsiz ama sorunun nedeni de değil


Sizce Almanya, Yunanistan'a adil yaklaşıyor mu?

Adil olma konusu mantıklı bir konu; ancak reform eksikliğinin yerine kullanılamaz. Yunan ekonomisinin problemi kendi doğasından, temelde siyasi elitlerin ve toplumun temel yapısal reformları benimsemedeki yetersizliğinden kaynaklanıyor. Bunlara Almanya sebep olmadı. Diğer yandan, Yunan ekonomisinin bilinen ciddi durumunu düşününce, Berlin yönetiminin bu ülkedeki şartları anlaması gerekirdi. Bununla birlikte, Almanların Yunanlıları aşağılama eğilimi olup olmadığı ya da Yunanlıların kendi krizlerini yanlış yöneterek kendi kendilerinin aşağılanmasına sebep olup olmadıkları sorusu sorulabilir.



AVRODAN ÇIKARSA SONU VARŞOVA PAKTI GİBİ OLUR


Avro alanından çıkma ihtimalini nasıl değerlendirirsiniz?

Bunu söylemek için henüz çok erken; fakat ihtimaller Yunanistan'ın avro bölgesini kendi isteğiyle bırakmayacağını gösteriyor. Eğer zorlanırsa; o zaman Avrupa entegrasyonu sürecinin etkisi, tarihin en büyük barış projesi iddiasında olan Avrupa Birliği üyeliği fikrinin geçersiz kılınmasına neden olur. AB süreci, sürekli devam eden müzakere ve uzlaşmalara dayandığı için hiçbir ülke zorla çıkarılamaz; eğer bu olursa, o zaman AB kendini Varşova Paktı'na benzer bir şeye dönüştürür ve eninde sonunda yıkılır.



Merkel modeli tutmuyor




Yunanistan, AB politikalarını nasıl etkiledi?

Yunanistan krizi, Almanya'nın kemer sıkma önlemlerine meydan okunmasına ve Alman modelinin diğer AB üye ülkelerinde de sorgulanmasına neden oldu. Almanların; ülkelerdeki farklı tarihsel, sosyal, ekonomik ve siyasi koşulları dikkate almadan sundukları politikaların her yerde uygulanıp uygulanamayacağıyla ilgili sorular öne çıktı. Yunanistan'ın kurallara göre oynamadığı doğru; ama son 5 yılda geliri dörtte bir oranında azalan bir ülke halkından bahsediyoruz. Bu insanlar, tünelin sonunda bir ışık göremezse kemer sıkma önlemleri bir işe yaramayacaktır. Almanya ısrar etse de, Yunan mesajı reform yapması gereken diğer AB ülkelerinde yankılanmaya başladı.





Yunan ekonomisinin güçlü ve zayıf yönleri nelerdir?

Zayıf yönlerinin çok fazla olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle, yüksek kamu borcu; bankalarının portföylerinin bozulması; yaygın vergi kaçakçılığı; sınırlı bir endüstri temeli ile düşük teknolojik içerikli ihracat gerçekleştirmesi ve büyüyen işsizliğin sebep olduğu sosyal gerginlik zayıf yönleri arasında yer alıyor. Küçük oranda bir cari hesap fazlasına sahip olmayı başaran ülke, dünyanın başlıca armatörü konumunda ve önemli turizm merkezlerinden biri.



Sendika krallığı

Sendikaların kriz döneminde bu kadar çok tartışılmasını, nasıl değerlendirirsiniz?

Kamu kesiminde her zaman çok güçlü olan sendikalar, krizi olumsuz şekilde etkiledi. Birçok sendika lideri, meclis üyesi ve hatta bakan olurken kendi üyelerinin modası geçmiş ayrıcalıklarını korumak için reformlara karşı güçlü bir lobi kurdu. Kriz, bir ölçüde onların gücünü zayıflatsa da, işsizlikten öncelikle özel sektör etkilendiği için birçoğu bağlılığını eski güçlü devletçi Pasok'tan Syriza'ya kaydıran sendika liderleri hala güçlü sosyal aktörler olarak varlıklarını devam ettiriyor.






#Yunanistan krizi
#küresel piyasalar
#Triantaphyllou
9 yıl önce