Yaz aylarının başlamasıyla piknikçilerin daha dikkatli olması konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri önemli uyarılar yaptı. Bu kapsamda bir grup gazeteciyle sohbet eden Gıda Kontrol Genel Müdürü Prof. Dr. Erol et tebliği ile ilgili olarak soruları cevapladı.
Bu kapsamda daha önce kanatlı et ve kırmızı et kullanılarak ürün yapılmasına izin verildiğini hatırlatan Erol, “Bu şekilde sucuk, salam, sosis yapılabiliyordu. Mesela yüzde 90 dana, yüzde 10 kanatlı et diyorlardı. Bunların çoğu zaman doğru beyan olmadığını biliyorduk ama elimizdeki en rafine metotlarla bile yüzde 100 ayırt edemiyorduk. Burada suistimal edilen hususları bildiğimiz için sonlandırdık. Ayrıca kanatlı rendelik ürün yani tavuk etinin önemli kısımları ayrılınca kemik üstündeki eti sıyırarak onları ürün yapımında kullanılıyordu. Buna son verdik. Artık yem ve ihraç amaçlı kullanılıyorlar” dedi.
Tebliğ ile hazır kıyma satışına da son verildiğini vurgulayan Prof. Erol, “Ancak vatandaş kasaba giderek, görerek kıyma hazırlatabilir. Önceden hazırlanmış kıyma olmayacak reyonlarda. Bu bir mahkeme kararının uygulamasıdır. Manisa Veteriner Hekimleri Odası'nın açtığı davada, ambalajsız, dökme tavuk etik satışını sonlandırmış olduk. Artık paketlenmiş olacak. Burada da sıkıntı; firma kendi dökme ürününü karıştırabiliyor. Birinde uygun olmayan durum var ama bu hangi firmaya ait onu belirleyemiyoruz. Bu tür çapraz bulaşma dediğimiz problemlerin önüne geçilmesi için ilave olarak hijyen tedbiri getirdik. Yani çıplak eliyle tavuk etine dokunmuş, ardından da kırmızı ete dokunmuş, bunların olmaması gerekir. Tavuk eti eldiveni ile kırmızı ete de dokunulmamalı” diye konuştu.
Gıda denetimlerine ilişkin bir soruya da, Türkiye'de 650 binden fazla gıda işletmesinin kayıt altında olduğuna da dikkat çeken Prof. Erol, denetimlerin ciddi sayılara ulaştığını söyledi. 2014 yılında 601 bin denetim yapıldığını, bunların da sadece piyasa gözetimi şeklinde olduğunu belirten Erol, “Toplam denetimimiz milyonları buluyor. Biz çiftlikten, sofraya gıda güvenliği konseptiyle yapıyoruz bunu. Hayvan, bitki sağlığı, yem hijyeni ve en son gıda güvenliği, ithalat, ihracat, sertifikasyonuna ilişkin denetimlerimiz de başladı. Risk kategorisi yüksek yerlerde yani hayvansal ürünlerde daha çok denetim yapıyoruz. Kesim yapılan mezbahalarda her gün kesim kontrolü yapılıyor. Geçen yıl 60 milyon liranın üzerinde para cezası kestik” diye konuştu.
Alınan hijyen kararları kapsamında salam, sucuk, köfte gibi ürünlerin kasap dükkanında yapılmasının yasaklanmasına kasapların tepki gösterdiğini hatırlatan Prof. Erol, “Bu kararı 'kasaplar salam, sucuk, köfte yapamaz' şeklinde algıladılar. Sucuk, sosis yapmanız için sizin kasap olmanıza gerek yok. Asgari hijyenik ve teknik şartları sağlayın, onaylı işletme haline gelin, kontrol yapacak veteriner hekimi bulundurun yaparsın. Bunu belli bir esnaf grubuyla, kişiyle, kitleyle özdeşleştirmek doğru değil. Bu tür ürünler risk kategorisi içindeki ürünler. Kasap dükkanında bu iş olmaz. Deposu var, tezgahı var ve parçalayarak ürünleri verir. Sucuk yapmak sadece etle kıyma karıştırıp, içerisine baharat koyup, bunu bağırsaktan geçirip sonra da kapıya asmak değildir" şeklinde konuştu.
Sucuk yapılması için sıcaklığın, rutubetin, hava akımınının regüle edilmesi gerektiğini söyleyen Erol, "Ve orada bir fermantasyon sürecinin olması gerekir. Bu da tabii klima koşullarına sahip ortamda olur. Isıl işlem görmüş sucukta yine ısı işlemi olan özel kabinler var, orada yapılması lazım. Şartların sağlanması lazım. Et ürünleri risk kategorisi yüksek ürünler. Hijyenden ödün vermemiz mümkün değil. Kasap olarak kullandığı yer sucuk, sosis, salam, pastırma üretimine uygun değil. Kasap köfte, müşteri talebi doğrultusunda hazırlanabilir. Önceden hazırlanıp konulamaz” dedi.
