Orman ve Su İşleri Bakanlığı ülkemizdeki tabii güzellikleri turizme kazandırmak için çalışmaya devam ediyor. Bu kapsamda uygulamaya konulan “Doğa Turizmi Master Planı” çerçevesinde 81 ilde 355 doğa turizm alanı belirlendi. Tabiat yürüyüşü, bisiklet turu, çadırlı kamping, oto-karavan kamping, kuş gözlemi, yaban hayatı gözlemi, foto safari, kano, tekne, kayıkla gezinti, olta balıkçılığı, tırmanış, av turizmi, mağaracılık, yöresel yemekler sunumu genel aktivite olarak tanımlandı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı dünyada değişen turizm anlayışına paralel olarak ekoturizm-doğa turizmini ülkemizin başlıca turizm kaynakları arasına sokmak için çalışmalarını sürdürüyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, yaban hayatı geliştirme sahası ile ulusal ve uluslararası öneme sahip sulak alanların yönetim amaçları ve planları doğrultusunda tabiata dayalı turizm ve ekoturizm aktiviteler planını hayata geçirdi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlükleri tarafından 81 ilde “Tabiat Turizmi Master Planları” hazırlandı.
2013 yılında başlayıp 2 yıl süren çalışma sonrasında 81 ilin her biri için ayrı ayrı “Tabiat Turizmi Master Planı” hayata geçti. Hazırlanan 81 il master planında Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü sorumluluğunda yönetilen alanlar içinden 355 potansiyel alan belirlendi. Bu alanların kaynak değerleri, koruma ve yönetim amaçları da dikkate alınarak tabiat yürüyüşü, bisiklet turu, çadırlı kamping, oto-karavan kamping, kuş gözlemi, yaban hayatı gözlemi, foto safari, kano, tekne, kayıkla gezinti, tabiat eğitimi, olta balıkçılığı, tırmanış, av turizmi, mağaracılık, agro-turizm aktiviteleri, ev pansiyonculuğu, yöresel yemeklerin sunumu olmak üzere 15 genel aktivite belirlendi.
Eylem planları, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetki ve sorumluluğundaki korunan alanlar için mevcut ve potansiyel ekoturizm değer ve ürünleri ile aktivitelerinin planlı olarak uygulanmasını yönlendirecek. Yine bu planlar, ilgili paydaşlar ile birlikte hazırlanarak katılımcı bir yaklaşımla kararlaştırılacak.
Kaynakların korunması ve sürdürülebilir yönetimi odaklı hazırlanacak. Özellikle uygulama alanlarındaki yöre halkına alternatif gelir imkânı sunarken kültürel değerlerin yaşatılmasına katkı sunacak.
