|

Yatırımla beslenen yüksek gelir

OECD’nin Türkiye’yi yüksek gelirli ülke grubuna kabul etmesini sağlayan gelişmenin temelinde yatırımlar var. Türkiye’nin dört bir yanına yapılan alt yapı, ulaştırma, eğitim ve sağlık yatırımları Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasını 350 milyar liradan 2 trilyon sınırına çıkardı. Kişi başına gelir ise 3-4 bin dolar bandından 11 bin dolara çıktı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 28/12/2016 Çarşamba
Güncelleme: 00:10 - 28/12/2016 Çarşamba
Yeni Şafak

Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün (OECD) ülkelerin gelir listesinde yaptığı güncellemenin detayları incelendiğinde Türkiye'nin son 15 yılda nereden nereye geldiği anlaşılıyor. Alt yapı, ulaştırma, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik alanlarında yapılan yatırımlar, Türkiye ekonomisinin büyümedeki motor gücü oldu.



DENGE POLİTİKASINDAN ANADOLU KAPLANLARI'NA


Dev ulaştırma yatırımları, kamu eliyle yapılan sağlık ve eğitim yatırımları Türkiye'nin yüksek gelirli ülke olarak kabul edilmesini beraberinde getiren seviyeye ulaştırmada önemli kilometre taşları olarak öne çıkıyor. Son on yılda Türkiye'de sürekli ekonomik büyümeye paralel olarak, Anadolu'nun bazı kısımlarında daha yüksek bir ekonomik seviyeye ulaştı. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmaya yönelik politikalar sayesinde Anadolu Kaplanları olarak bilinen dev sermaye grupları öne çıktı.



DÜNYANIN EN BÜYÜK 17 EKONOMİSİ TÜRKİYE


Bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü gösteren en önemli gösterge Gayrisafi Milli Hasılası (GSMH)'dır. Ülkede bir yıllık sürede meydana gelen bütün ekonomik aktivitelerin toplamı olarak karşımıza çıkan GSMH büyüklüğü bakımından Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında. 17'inci sıra için Hollanda ile mücadele eden Türkiye'nin altında ise Suudi Arabistan bulunuyor.



16 YILDA 13 KAT ARTTI


TÜİK'in verilere göre 2015 sonu itibariyle Türkiye'nin GSMH'sının büyüklüğü 1,9 trilyon lira. Bunun dolar cinsinden ifadesi ise 719 milyar dolar. Türkiye'nin Gayrisafi Milli Hasılası 2000 yılında 166 milyar liraydı. 2010'da 1 trilyon liralık sınırını aşan Türkiye'nin bu yıl 2 trilyon lirayı aşması bekleniyor. Son 16 yıllık rakamlar Türkiye Gayrisafi Milli Hasılası'nın yaklaşık 13 kat büyüdüğünü gösteriyor.



11 BİNİ DOLARI AŞTIK


Bu rakamlar üzerinden hesaplama yapıldığında gayrisafi milli hasıladan kişi başına düşen gelirin 11 bin doları aştığı görülüyor. Bu rakam Türkiye için 2000 yılında 4 bin 299 dolardı. İlk kez 2008'de 10 bin doları bulan kişi banışa gelir, en yüksek seviyeyi 2013'te 12 bin 480 dolarla bulda. Dolar/TL kurunun seyrine göre farklılık gösteren bu rakamın son hesaplamayla 11 bin doları bulmasıyla Türkiye yüksek gelirli ülke olarak kabul edildi.



  1. Bölgelerarası gelişmişlik farkını azaltan denge politikası Anadolu kaplanlarının sayısı çoğalttı. Ekonomisin 16 yılda 13 kat büyüten Türkiye dünyanın en büyük 17'inci ekonomisi konumunda. Türkiye borcun GSMH'ya oranı ve bütçe açığı gibi konularda da Maastrich kriterlerine göre çok iyi durumda.

MAASTRİCHT'E GÖRE ÇOK DAHA İYİYİZ


Türkiye; borcunun gayri safi milli hasılaya oranı ve bütçe açığı gibi kriterlere göre de Avrupa'nın önemli bir ölçü olarak kabul ettiği Maastricht kriterlerine göre çok iyi duruda. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin tutturmakta zorlandığı yüzde 56 oranı Türkiye için bugün yüzde 33,5. Buna göre Türkiye bu kriterden 22,5 puan daha iki durumda. 16 yıl önce bu oran Türkiye için yüzde 70'in üzerindeydi. Türkiye'nin bütçe açığının yüzde birlere kadar düşürülmesi de dikkat çeken bir başka unsur.



OECD ÜYE ÜLKELERDE NEYE BAKIYOR


1961'de Paris merkezli kurulan OECD, sanayileşip zengin olmuş ülkeleri kendi içinde de gelir gruplarına göre sınıflandırıyor. Bu sınıflandırmayı yaparken de üye ülkelerin ekonomik büyüklüğü, büyüme, üretim, kişi başına gelir, büyümedeki katma değerin payı, hükümetin açık ve borçları gibi temel büyüklüklerinin istatistiklerini de tutuyor. Bunun yanısıra ilgili ülkedeki vergi, ticaret, harcama, fiyatlar ve faiz oranları, satın alma gücü, döviz kotasyonları, enerji arz, eğitim, istihdam, işsizlik, nüfus, sağlık ve ulaşım imkanlarını da not ediyor.



İYİLEŞME BÜYÜMEYE DE YANSIDI


Bizi yüksek gelir grubuna taşıyan dinamikleri ifade eden büyümemiz de yıllardır kesintisiz olarak sürdü. 2008 krizinden bu yana yani 27 çeyrek kesintisiz olarak büyüyen Türkiye, 2002-2015 yılları arasında ortalama yüzde 4,7 büyüdü. 2011'de Çin'in ardından dünyanın en büyük ikinci büyümesini kaybeden Türkiye, zorlu geçirdiği 2016'yı da büyümeyle geride bırakmak üzere. Bu yılın ilk yarısında yüzde 4,5 olarak kayıtlara geçen büyüme rakamı, yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1,8 daralsa da yılı yüzde 3'ün üzerinde bir büyümeyle kapatacağı tahmin ediliyor.





#Gayrisafi Milli Hasılası
7 yıl önce