Öğrencileri için derse göre giyiniyor

Giyeceği kıyafetleri derslerde işlediği konuya göre belirleyen Gözüyukarı, öğrencilerin adeta ilgi odağı oldu.

İşleyeceği konuya göre sınıfta öğrencilerine canlandırma da yaptıran Gözüyukarı, bu sayede öğrencilerinin işledikleri konuyu unutmamasını hedefliyor.

Öğrencileriyle bağlama eşliğinde türkü seslendirerek dersleri daha da eğlenceli hale getiren Gözüyukarı, sıra dışı görüntüsüyle meslektaşlarına örnek oluyor.

Kıyafetlerini havaya göre değil, derse göre giyiyor

Kıyafetlerini havaya göre değil, derse göre giyiyor

Kıyafetlerini havaya göre değil, derse göre giyiyor

Kıyafetlerini havaya göre değil, derse göre giyiyor

Erhan Gözüyukarı, yaptığı açıklamada, eğitimde feda edilebilecek hiçbir fert ve bireyin olmadığını söyledi.

Bu anlayışla 16 yıldır çeşitli illerde görevini sürdürdüğünü anlatan Gözüyukarı, "Öğrencinin kalbine giremediğiniz zaman beynine kesinlikle giremiyorsunuz. Özellikle çağımızda teknoloji o kadar hızlı ilerledi ki çocuklar gerçekten birçok uyarana maruz kalmakta. Farklı etkinliklerle çocukların 5 duyusuna da hitap edebilmeyi istiyoruz. Yoksa düz anlatım yöntemiyle belki birkaç öğrenciye hitap edebilirsiniz ama elimizden geldiğince farklı etkinliklerle bütün öğrencilerimize ulaşmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Gözüyukarı, her konunun içeriğine göre değişik kıyafetlerle sınıfa girdiğini aktararak, bunun çocukları da kendisini de mutlu ettiğini, mesleğe başladığı ilk günkü heyecanın hiç bitmediğini dile getirdi.

Derse girdiğinde bütün öğrencilerin çok sevindiğini, alkış tuttuğunu vurgulayan Gözüyukarı, bu mutluluğun ders boyunca devam ettiğini kaydetti. Gözüyukarı, öğrencilerinin "Hocam, ders hiç bitmesin, teneffüse dahi çıkmayalım." dediğini aktardı.

Dersin içeriğine göre farklı kıyafetler seçtiğini anlatan Gözüyukarı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesela Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna giden süreçte Ertuğrul Gazi'nin kıyafetiyle derse girmek öğrencinin dikkatini çekiyor. Merak uyandırıyor, üzerimdeki kıyafetleri merak edip onu anlamaya çalışıyorlar. Tabii bunları gidip evde ailelerine anlatıyorlar. İster istemez dikkati çekmiş oluyorum. Yine aynı şekilde Çanakkale Türküsü'nü seslendirirken giydiğimiz kıyafetler...Çocuklar o dönemin unsurlarını yaparak, yaşayarak görebiliyorlar. Bu da hem benim açımdan hem de çocuklar açısından çok keyifli oluyor. Aşık Veysel, Mevlana, Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir Paşa ve Yeniçerileri canlandırıyoruz. Mümkün olduğunca değişik etkinlikler yapmaya çalışıyorum."

Erhan Gözüyukarı, öğretmen arkadaşlarının da bu yöntemini çok beğendiğini dile getirdi.

Bu yöntemi kullanmadığı öğrencilerle uyguladığı öğrenciler arasında fark olduğunu vurgulayan Gözüyukarı, "Etkinlik yaptığım öğrenciler unutmuyorlar. Mezun olup gitseler bile sokakta karşılaştığım zaman, 'Hocam şu kıyafetle gelmiştiniz, hiç gözümün önünden gitmiyor.' diyorlar. Bu şekilde kalıcılık bırakmışsak ne mutlu bize." ifadelerini kullandı.

Okulun 7. sınıf öğrencisi Nursima Çalış da öğretmeninin drama yaparak derslerin daha çok akıllarında kalmasını sağladığını söyledi. Bunun da ileride halk kültürünü daha iyi öğrenmelerine vesile olduğunu belirten Çalış, "Bir anda sürpriz, Erhan hoca elinde bağlaması, farklı kıyafetle gelmiş. Biraz daha eğlenceli geçiyor saatlerimiz." dedi.

Zaman zaman esprilerin de yaşandığını dile getiren Çalış, Erhan öğretmeninin dersini çok sevdiğini, onun derse hangi kıyafetle geleceğini dört gözle beklediklerini kaydetti. 7. sınıf öğrencisi Akif Selçuk Bağcı da Erhan öğretmenini çok sevdiğini kaydederek, "Çok iyi etkinlikler yaptırıyor, aklımızda kalıcı olmasını sağlıyor. Normal kitaptan da ders işleyebiliriz ama o yorulmuyor, bıkmıyor, bizimle iyi ders işliyor. Bu, bizim öğrenmemizi de sağlıyor. Kitaptan okuyunca unutabiliyoruz ama Erhan hoca böyle kıyafetlerle etkinliklerle gelince daha akılda kalıcı oluyor." şeklinde konuştu.