Türk eğitim gönüllüleri Afrika’da

Türkiye'den neredeyse 6 bin kilometre uzakta bulunan adaya giden gönüllüler, iyi eğitim almakta zorluk çeken yoksul çocukların gelecekte başarılı birer birey olmaları için onları, birçok branşta eğitiyor.

Sosyal sosyal sorumluluk faaliyetleri sadece eğitimle de kalmıyor.

Türk gönüllülerin girişimiyle kurulan Assalam Vakfı'nın Zanzibar'daki eğitim kampüsünde çocuklar eğitim görürken, anneleri ise yine aynı kampüs içerisindeki atölyelerde oyuncak bebek, giysi ve çeşitli yöresel ürünler yapmayı öğrenerek hem meslek ediniyor, hem de yaptıkları ürünlerden aile bütçesine katkı sağlıyor.

Türk Hava Yolları'nın da 2016 yılında başlattığı direkt uçuşlarla birlikte bölgedeki gönüllü sayısı son yıllarda önemli oranda arttı.

Gönüllü olarak geldiği Zanzibar'da eğitim imkanları kısıtlı olan yoksul çocukların kendilerini geliştirmesine katkı sağlayan Assalam Vakfı'nın Operasyonel Müdürü Ömer Faruk Cura, vakıf faaliyetlerine ilişkin yaptığı açıklamada, “Vakıf olarak biz burada aslında sosyal girişimciliği deniyoruz. Yani bir taraftan burada yaşayan halka destek olurken bir taraftan da bir iş yürütmeye çalışıyoruz. Bizim burada bir kafemiz, dikiş atölyemiz, ana sınıfımız ve çocuk üniversitemiz var. Temel olarak 4 proje üzerinde çalışıyoruz. Dikiş atölyesinde ürettiğimiz bütün bebek ve çantalar kafemize dönüyor. Buradaki bütün gelir tekrar projelere destek amaçlı buraya ve kadınlarımıza dönüyor. Assalam'ın temel hedefi aslında Afrika'nın yeni Nelson Mandela'larını, yeni Makom X'lerini bulmak. Bizim burada 40 kişilik bir ana sınıfımız var, onun haricinde bir çocuk üniversitemiz var ve bu biraz daha alternatif eğitim olarak geçiyor. Bilim sınıfımız, drama, tiyatro, bilgisayar ve sanat-spor sınıflarımız var. Çocuklar bu alanlarda eğitimler alıyor. Proje Türkler tarafından yürütülüyor" diye konuştu.

Afrikalı çocukları geleceğe hazırlama noktasında gönüllülerin yanı sıra bayrak taşıyıcı havayolu şirketi Türk Hava Yolları ile TİKA'nın da büyük destekleri olduğuna dikkat çeken Cura, “Bizim en büyük destekçimiz Türk Hava Yolları diyebiliriz. Bize lojistik anlamda inanılmaz destek oluyorlar. Bizim yürüttüğümüz çocuk kitapları projemiz var onları Svahili diline çevirdikten sonra THY lojistik anlamda büyük bir destek sağlayarak kitapları Zanzibar'a getirmemize yardımcı oluyor. Aynı şekilde THY'nin Zanzibar'a direkt uçuşu sayesinde gönüllü kabul olarak da buraya başvuranların sayısı müthiş derecede arttı. Projelerimizi gerçekleştirmemizde yine TİKA'nın da bize inanılmaz desteği oldu" dedi.

Türkiye'deki işinden ayrılıp Afrika'ya eğitim gönüllüsü olarak gelme sürecini de aktaran vakfın Operasyonel Müdürü Ömer Faruk Cura, “Ben daha önce bir film yapım şirketinde kurgucu olarak çalışıyordum. Ondan öncesinde ise Fransa'ya gidip bir belgesel projesi için yaklaşık iki mülteci kampında kaldım. Döndükten sonra hiçbir şekilde vicdanen mutlu olamadım. En sonunda işten ayrılmaya karar verdim. İşten ayrıldıktan sonra da nasıl devam edeceğime dair bir planım yoktu. Sosyal medyadan vakfın kurucusuyla tanıştım. Ardından yaklaşık 9 ay önce buraya medya koordinatörü olarak geldim. Ama üç ay olan görev süremiz baktık ki yapılan iş gerçekten mükemmel ve kalple yapılıyor burada kalmaya devam etme kararı aldım. Ne zaman ki güvenilir lokal insanları bulduk, projeyi onlara teslim edinceye kadar buradayız" ifadelerine yer verdi.

Türkiye'de Süleyman Demirel Üniversitesi Maden Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra ülkesi Zanzibar'a dönerek vakıftaki çocuklara gönüllü olarak ders vermeye başlayan Thabit Thabiti ise, “Üç aylık gönüllü olarak çalışmaya geldim. Burada bilgisayar ve İngilizce dersi veriyorum. Ayrıca temel seviyede Türkçe dersi de veriyorum. Bu durumdan çok memnunum, burada böyle çocuklarla ve insanlarla karşılaşmak çok güzel oldu benim için. Buraya gelen Türk gönüllülere başlarda beyaz insan anlamına gelen 'nuzungu' diyorlardı bakış açıları farklıydı ama sonra anlayınca 'Türkler aslında iyi insanlarmış, diğer insanlardan farklıymış' diyorlar. Şuanda Ömer abimiz var onun yerel halkla ilişkileri çok iyi. Sanki Tanzanyalı olmuş gibi" değerlendirmesinde bulundu.

Dünyanın en çok noktasına uçan havayolu şirketi konumundaki Türk Hava Yolları da son yıllarda Zanzibar adasındaki operasyonlarına hız kazandırdı. 13 Aralık 2016 tarihinde Tanzanya'da Darüsselam ve Kilimanjaro'nun ardından Zanzibar'ı da uçuş ağına ekledi. Haftada üç sefer olarak uçuşlarını icra eden bayrak taşıyıcı, 3 Haziran 2018'de 2 ilave frekans ile uçuşlarını haftada 5 sefere çıkarmıştı. Halihazırda 316 noktaya uçan Türk Hava Yolları, 11 Haziran 2019 tarihinde ise Zanzibar'a gerçekleştirdiği sefer sayısını haftada 7 güne çıkardı. Bayrak taşıyıcı, Zanzibar'a direkt sefer düzenleyen tek Avrupa tarifeli Havayolu olma özelliği ile de ön plana çıkıyor. Adaya başlatılan seferlerin ardından Türk Hava Yolları, özellikle Sırbistan, Çekoslovakya, Polonya ve Ukrayna gibi ülkelerin yanı sıra Rusya, Orta Avrupa ve Küba'dan da önemli ölçüde yolcu taşıyor.