İngiltere Sağlık Bakanlığı Genom Bilimi Politikası Direktör Yardımcısı Dr. Mark Bale, Kovid-19'la ilgili İngiltere'de yürütülen önemli bir araştırmaya dair detayları, anlattı. Dr. Bale, iki yıldır dünyayı esir alan Sars-Cov 2 virüsünün benzer yaş, cinsiyet veya özelliklere sahip olmasına rağmen neden bazı kişilerde daha ağır ve ölümcül, bazılarında ise daha hafif seyrettiğinin genetik şifrelerinin bu çalışma ile çözüleceğini söyledi. Çalışma sonuçlandığında geliştirilecek yeni test kitleri ile hastalığın kimde daha ağır, kimde hafif seyredeceği önceden belirlenebilecek.
"Yoğun bakımdaki Kovid hastalarından yaklaşık 15 bin örnek topladık. Bu çalışmayı Edinburgh ve Birleşik Krallığa yayılan pek çok merkezle ortak bir şekilde gerçekleştirdik. Toplumdan aldığımız rastgele örneklerin sayısı da 20 bin civarında. Yani toplamda yaklaşık 35 bin numune elde ettik. Bu yılın sonuna kadar da numune sayısının 50 bine çıkarılması hedefleniyor. Çalışmayı da bu yıl sonuna kadar nihayete erdireceğiz."
"Ne kadar fazla bilim insanı bu verilere erişebilirse o kadar fazla ilerleme kaydedebiliriz bu konuda. Omicron ile ilgili bir şeyler söylemek içinse biraz erken. Evet bu varyantta çok fazla mutasyon var bakmamız gereken. Bu varyantta aşı etkili olacak mı ya da hücrelere bağlanması nasıl değişiyor, buna yönelik verilere bakmanız lazım. Ama şu an elimizdeki verileri yorumlamak pek kolay değil. Tabii ki virüsün bu yeni versiyonunun da genom diziliminin yapılması lazım. Onun dışında, hastalarla ilgili bilgilere de ihtiyaç var. Hangi yaşta nasıl seyredecek vs. bu verilerin hepsine bakılması lazım. Ama şu bir gerçek ki aşı ile birlikte hastalığın seyrinin değiştiğini görebiliyoruz. Örneğin İngiltere'de vaka sayıları çok fazla olsa bile özellikle hastaneler, yoğun bakımlar, sağlık sistemleri için çok da büyük bir soruna yol açmıyor artık Kovid-19"
"Bu alanda her türlü işbirliğine tabii ki açığız. Burada dinlediğimiz sunumlardan da Türkiye'de bu yönde benzer programların uygulanmakta olduğunu öğrendik. Türkiye'de de oldukça yenilikçi şirketler var. Sağlık konusunda Türkiye'nin çok güçlü olduğunu, özellikle temaslı takibi konusunda çok güçlü olduğunu biliyoruz. Bu konuda da Türkiye'den öğrenebileceğimiz şeyler var. Burada bizim yapmamız gereken aslında bu virüsün genetik yapısını biraz daha iyi anlayabilmek. Özellikle farklı ırklardan, farklı yaşlardan, farklı cinsiyet ve özellikteki bireylerden verilere ihtiyacımız var. Böyle bir havuz oluşturmak, bu araştırmaların ilerlemesinde kesinlikle yardımcı olacak. Bu noktada tabii ki Türk bilim insanları ile ortaklık yapmak, birlikte çalışmak isteriz. Zaten bu çalışmalarda İngiltere'de bizimle birlikte çalışan Türk bilim insanları da bulunuyor.