|

5 No.'lu yüzleşme

Diyarbakır 5 No.'lu Cezaevi’yle Yüzleşme Alt Komisyonu bugün ilk toplantısını yapacak. Cezaevinde yaşananların tanıkları ve mağdurlarını dinleyecek olan komisyona katılanlar işkenceleri ve insan hakları ihlallerini anlatacaklar. 2 yıl sürecek çalışmanın sonunda oluşturulacak rapor uluslararası insan hakları örgütlerine sunulacak.

Yeni Şafak ve
04:00 - 18/02/2016 Perşembe
Güncelleme: 21:35 - 17/02/2016 Çarşamba
Yeni Şafak

İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan Diyarbakır Cezaeviyle Yüzleşme Alt Komisyonu bugün ilk toplantısını yapacak. Cezaevinde yaşananların tanıkları ve mağdurlarını dinleyecek olan komisyonun ilk konukları, Mesut Baştürk, Hak-Par eski Genel Başkanı Bayram Bozyel ve çocuk tutuklu olarak cezaevine giren Abdürrahim Seyda olacak. Üç isim de komisyonda hem mağduru hem de tanığı oldukları işkenceleri, insan hakları ihlallerini anlatacaklar. Komisyon 2 yıl çalışacak ve Diyarbakır Cezaeviyle ilgili müktesebat oluşturacak. Diyarbakır 5 No.'lu Cezaevi'nin tanığı ve mağduru olarak komisyona başkanlık eden AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Türkiye'nin zaman zaman konuştuğu Diyarbakır Cezaevi ile bugüne kadar ciddi manada yüzleşilmediğini söyledi. Miroğlu, Komisyonun bu haftaki konuklarının Diyarbakır Cezaevi'nde birlikte kaldığı arkadaşları olduğunu belirterek, kapılarının tüm mağdurlara açık olduğunu söyledi.



DİYARBAKIR CEZAEVİ BUGÜNÜN SİYASİ ORTAMINI ETKİLEDİ

Bugün Diyarbakır Cezaevi'nin Türkiye'nin siyasi ortamına yansımalarının göz ardı edilemeyeceğini söyleyen Miroğlu, “Diyarbakır Cezaevi'nin yarattığı siyasi sonuçların hem Türkiye'de hem bölgede yansımaları farklı olmuştur ve o yıllardan başlayarak bugüne kadar da Türkiye'nin siyasi ortamını etkilemiştir. PKK tartışmaları, legal Kürt siyasetinden tasfiye olması ve o tasfiye üzerinden şiddete meyleden bir hareketin yoluna devam edebilmesi, bütün bunlar tartışıldığında akla Diyarbakır Cezaevi geliyor. Biz bu konuda tanıkların görüşlerini ele almak ve Diyarbakır Cezaevi'nin siyasi sonuçlarıyla bir yüzleşilen bir çalışma olsun istiyoruz” dedi.



ŞİDDET ÜRETEN MEKANLARIN ETKİSİNE BAKACAĞIZ

Miroğlu, bugün Güneydoğu'da bir şiddet ortamı mevcutken Diyarbakır Cezaevi'ni konuşmak için uygun bir zemin olup olmadığı konusunda ise şunları kaydetti: “Aslında derdimiz tam da bu. Şiddet üreten mekanların bugün hem siyasi hem toplumsal hayatımızı nasıl etkilediğine bakmak durumundayız ve Diyarbakır Cezaevi bunun için bir laboratuvar aslında. Dolayısıyla biz tıpkı demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri geliştirmeyi şiddet ve terör sonrasına ertelemediğimiz gibi, Türkiye'nin geçmişiyle yüzleşme hamlesini de terör ve şiddet eylemlerinin sürüp sürmemesine bağlı olarak erteleyemeyeceğini düşünüyoruz.”



ORTADOĞU'NUN İNSAN HAKLARI MERKEZİ OLABİLİRİZ

Diyarbakır Cezaevi Alt Komisyonu'nun Türkiye'de insan haklarının gelişmesinde önemli bir adım da olacağını belirten Miroğlu, “Tıpkı 50'li yılların Avrupası'nda, 2. Dünya Savaşı'nın acıları ile yüzleşilerek yürütülen insan hakları mücadelesinde olduğu gibi Türkiye'nin de geçmişiyle yüzleşerek ve bunu bilimsel ve akademik çalışmalarla destekleyerek insan hakları ve ihlaller konusunda bir merkeze dönüşebileceğini düşünüyorum. Türkiye, Ortadoğu'daki katliamların, ihlallerin, sürgünlerin, vs. her konuda meselelerin araştırıldığı, kurumsal bir yapılaşmanın hayata geçirildiği bir ülke, Ortadoğu'daki bütün bu meselelere ışık tutacak bir ülke haline gelebilir. Bugün dünyada insan hakları mücadelesi ve insan hakları hareketlerinin Avrupa merkezli olduğunu biliyoruz. Neden bizim ülkemiz de bölgesinde bu merkezlerden biri olmasın?” diye konuştu. Miroğlu, “Biz 2 yıllık çalışma sonucu meseleyi bütün yönleriyle ele alıp hakikaten 'bir cezaevi gerçeğiyle böyle yüzleşilir' dedirtebilirsek eğer bu Saddam'ın, Esed'in hapishanelerine niye örnek teşkil etmesin” dedi.



Rapor insan hakları örgütlerine sunulacak

Bugün Türkiye'nin, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu oluşturarak, bu alanda kurumsallaşmaya yönelik ilk adımı atacağını vurgulayan Miroğlu, Diyarbakır Cezaevi ile yüzleşmeyi de bu doğrultuda bir başlangıç olarak gördüklerini kaydetti. Orhan Miroğlu, komisyonun yürüteceği çalışmaların kayıt altına alınacağını ve bir rapor haline getirilerek hem hükümete hem de Türkiye'de insan hakları alanında mücadele eden örgütlere, AB'nin ilgili komisyonlarına ve uluslararası insan hakları kuruluşlarına sunacaklarını anlattı. Miroğlu, “Biz diyeceğiz ki, geçmişimizle yüzleşiyoruz. Bizim artık ülkemizin böyle bir planı var. Türkiye, batıya gittiğiniz zaman sürekli kötülüklerle anılan, hiç hak etmediği imajlarla gündeme gelen bir ülke. Bu çalışma bu imajın kırılmasına da imkan tanıyacak” şeklinde konuştu.


#Diyarbakır 5 No.'lu Cezaevi
#rapor
#komisyon
8 yıl önce