Elazığ’da görev yapan ilk doktorlardan Dahiliye Uzmanı Dr. İrfan Mutlu ile Çocuk Sağlığı Uzmanı Dr. Suzan Mualla Mutlu çifti, mesleklerini 62 yıl yaparak şehrin sevilen doktorları oldu. Aslen Aksaraylı olan Dr. İrfan Mutlu (88), kazandığı Ankara Tıp Fakültesi’nde sınıf arkadaşı olan Dr. Suzan Mualla Mutlu (91) ile 1957 yılında mezun olduktan sonra evlendi.
Mutlu çifti, kısa süreli çalışma hayatından sonra 1961 yılında Almanya’ya gitti. Burada Düsseldorf’a bağlı St Johannes Hospital Duisburg Hamborn ve St Marien Hospital Gelder Kevelaer hastanelerinde 9 yıl görev yaptı. Türkiye’ye dönmek isteyen Dr. İrfan Mutlu’ya Alman klinik şefinin, “Size diz çökerek yalvarıyorum, lütfen Türkiye’ye dönmeyin burada kalın” demesine rağmen Mutlu çifti Türkiye’ye dönerek Elazığ’a yerleşti.
Çalıştıkları dönemde çok kısıtlı imkanların olduğunu belirten Dr. İrfan Mutlu, “Kalp sesi dinlemek ve muayene için büyük imkanlarımız yoktu. Şimdi ise arkadaşlarımız hepsi çok rahat ve iyiler. Bu sağlık mevzuunda hükümetin aldığı kararlar, yaptıkları hastaneler çok şahane, fevkalade. Yani çalışma imkanları şuan ki arkadaşlar için çok şahane. Hele şehir hastanelerinin durumları çok fevkalade. Halk da memnun, şuandaki doktor arkadaşlarımızın çok mutlu olmaları lazım. Bizim çektiğimiz sıkıntıları hiçbir zaman çekmediler. Onlara en büyük tavsiyem, ihtisaslarını yapıp devamlı vatan için çalışmalarıdır. Bizim dönemde en çok kalp hastalıklarında teşhisimiz oldu. Çünkü steteskopla bunları tayin etmek için çok güzel öğrenmiştik. Kalp kapaklarının hastalıkları, darlıkları, genişlikleri yetmezliklerinin hepsinin bu steteskop sayesinde ve bilgimizle tespit ediyorduk. Bu arada aynı şekilde göğüs hastalıklarında tespitimiz çok fazlaydı. Ayrıca tüberküloz ve pnömoni (zatürre) hastalıklarında da tespit için kullandığımız bu steteskoptu. Yani bilgi ve tecrübe ile biz bu hastalıkları teşhis ediyor ve tedavi ediyorduk. Bugünkü imkanlar çok fazla. Arkadaşlar çük büyük imkanlara sahipler ve bu zamanda şanslılar” diye konuştu.
Eşi ile üniversitede tanıştıklarını anımsatan Dr. Suzan Mualla Mutlu ise, “Eşim bana Fransızca dersi öğretti ve bugünlere kadar geldik. Kısmet varmış Düsseldorf’a bağlı Duisburg diye bir yerde Katolik hastanesinde çalıştık. Almanya’dan sonra Türkiye’ye geldik ve burada ihtisasa hazırlandık. Karı koca imtihana girdik ve diplomamızı aldık. Elazığ’a geldik o dönemde bir benim eşim, laboratuvara bakan biri ve bir de çocuk hastalıklarına bakan sınıf arkadaşımız olan Dr. Fahri Aydın vardı. Başka fazla doktor yoktu ve hasta sayısı çoktu. Bazen ayaklarım ağrıyordu bilhassa evimin altında muayenehane açtım. Gece kalkmadığım zaman hastalar sopalarla cama vuruyordu. Ondan sonra bakıyordum, seve seve ilgilenip aşağıdaki muayenehanede hastalara baktım ve serumu orada takıyordum. Herkese serum takamıyordu, hastane bile beni çağırıyorlardı. Mehmet adında bir berber vardı, o saçları tıraş ediyordu. Kafadan girip serum takıyordum. İki şık şık bir tık tık vardı. Bir steteskop bir de kulak aleti vardı başka hiçbir şeyimiz yoktu. Akciğer ve kalbe eşim bakıyordu. Allah’a şükür şimdi bütün imkanlarımız var. O zaman aşı bile fazla yoktu. Sağlık bakımından çok çok iyiyiz. Tavsiyem, hastalara eğilsinler. Yani röntgen ve benzeri şeylere güvenmesinler, çalışsınlar ve kendi ayakları üstünde yükselsinler” ifadelerini kullandı.