Her iki taraftan Akdeniz ekosistemine balık göçlerinin olduğunu dile getiren Gökoğlu, "Türkiye kıyıları, Doğu Akdeniz ekosistemi içinde olduğu için burada görülen göçlerin çoğu genellikle Kızıldeniz kökenli türler oluyor. Bizim tespit ettiğimiz yeni tür sayısı 60’ı buldu. Bu gelen balık büyük bölümünün ekonomik bir değeri yok. Çok az bölümünün değeri var" dedi.
Taş ve Arslan balığının da Akdeniz’e girdiğini dile getiren Doç.Dr. Gökoğlu, yüzen insanlar için risk olmadığını, sadece kendisine temas eden balıkçılar için risk oluşturabileceğini kaydetti.
"Ekosisteme adapte oluyorlar"
- Antalya, Mersin’de sportif balıkçıların oltalarına takılan balıkların yüzde 90’ının Kızıldeniz orjinli olduğunu dile getiren Doç.Dr. Mehmet Gökoğlu, "Kılkuyruk mercan, gıt gıt, mil barbunu, lokum, kum barbunu ekonomik olarak değerlendiriliyor. Kardinal balıkları var, bunlar işgalci. Diğer balıkların yavru ve larvasını yeme durumu var. Girdiği ekosisteme adapte olan türler güçlüdür" ifadesini kullandı.
"Balon balığı tehdidi"
Akdeniz'e yeni giren türlerden balon balığı türünün hem Atlantik hem Pasifik'te bulunduğunu kaydeden Gökoğlu, "Bu türler Akdeniz ekosisteminin kendi türleri sayılır. Kızıldeniz’den gelen balon balıklarının aşırı şekilde çoğaldığını görüyoruz. Balıkçı av araçlarına zarar veriyor. Tüketimi yasak bir balık. Bilinmeden yendiği zaman insanlar için riskli oluyor. Balon balıklarının çoğalması diğer türleri risk altında bulunduruyor" şeklinde konuştu.
