İyi bir yatırım için iyi planlama yapılması gerektiğini belirten Karaismailoğlu, 20 yıl öncesine göre Türkiye'nin çok daha iyi konumda olduğunu söyledi.
Dünya nüfusunun yüzde 50'sinin kentsel alanda yaşadığını, ilerleyen zamanlarda bu oranın yüzde 65'e çıkacağını dile getiren Karaismailoğlu, ulaştırma sektörünün yüzde 16,2 ile hava kirliliğine yol açan ikinci sektör olduğunu, bu nedenle emisyonun azaltılmasının, tüm proje ve planlarında yer aldığını bildirdi.
Karaismailoğlu, 2003'ten bu yana yapılan altyapı yatırımlarının güvenli bir şekilde hizmete sunulduğunu ifade ederek, planlamanın önemini vurguladı.
Bakanlık olarak yaptıkları yatırımlara ilişkin bilgi veren Karaismailoğlu, 2053'te bölünmüş yol ağını 38 bin 60 kilometreye, demir yolu ağını 28 bin 950 kilometreye, havalimanı sayısını 61'e, liman tesisi sayısını da 255'e çıkarmayı hedefledikleri bilgisini verdi.
Söz konusu yatırımların faydalarının 156 milyar avro olacağına dikkati çeken Karaismailoğlu, 2053 ulaştırma vizyonunun sürdürülebilir ve çevreci senaryoları ön plana çıkaracağını söyledi.
"Kanal İstanbul önümüzdeki 100 yıllara yön verecek"
Karaismailoğlu, Kanal İstanbul gibi büyük bir projenin, kısır, kötü siyasete alet edilemeyeceğini belirterek, "Bu bir vizyon projesidir. Önümüzdeki 100 yıllara yön verecek çok önemli bir projedir. Siyasi çekişmelere konu edilecek bir proje asla değildir" ifadelerini kullandı.
"Önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak sıkıntıları çözmek için bugünden planlama yapmak gerekiyor. Kanal İstanbul da tamamen onun sonucudur. Kanal İstanbul, emlak-rant projesi gibi getirilip, basit konulara, günlük dedikodu siyasetine alet edilecek bir proje asla değildir. Hele bunu ülkeyi yönetmeye talip olan kişilerin konuşması o kadar komik oluyor ki. Onlarca, yüzlerce gemi, İstanbul Boğazı'ndan geçmek için bekliyor. Çünkü İstanbul Boğazı'ndan güvenli olarak geçmesi gereken gemi sayısı 25 bin adettir ama biz olağanüstü gayret göstererek, kazaya mahal vermeden, 40 binin üzerindeki geminin güvenli geçmesini sağlıyoruz."
"Kanal İstanbul'un Montrö ile alakası yoktur"
"Montrö Boğazlar Sözleşmesi sadece İstanbul Boğazı'nı değil, Marmara Denizi'ni, Çanakkale Boğazı'nı da kapsıyor. Kanal İstanbul'un Montrö ile bir alakası yoktur. Çünkü Kanal İstanbul'dan geçen gemi, Marmara Denizi'ni kullanacak, Çanakkale Boğazı'nı da kullanacak. Burada Montrö'nün bütün şartları gerekli. Montrö'nün detaylarında, savaş ve barış durumunda Türkiye'nin hakları ve hukuku vardır. Biz de bunları yakından takip ederek, birebir uyguluyoruz. Şu anda savaş döneminde bile bize verdiği yetkileri sonuna kadar kullanıyoruz."
"Rize-Artvin Havalimanı mayısta hizmete girecek"
Karaismailoğlu, Türkiye'nin ikinci, dünyanın ise beşinci denize dolgu havalimanı olacak Rize-Artvin Havalimanı'nın mayıs ayında hizmete gireceği söyledi.
Finans problemi olmadığı için projelerin çok daha hızlı hayata geçirildiğini belirten Karaismailoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü'ne de değindi.
Karaismailoğlu, projenin bölge ve Türkiye için önemine dikkati çekerek, köprüden ülke ekonomisine yıllık 2,314 milyon liralık katkı sağlanacağını bildirdi.
Köprüye ilişkin teknik bilgiler veren Karaismailoğlu, 18 Mart'ta hizmete açılacak 1915 Çanakkale Köprüsü'nün gururla anlatılacak projeler arasında yer aldığını kaydetti.