Üç tarafı denizlerle kaplı olan Türkiye, kültür balıkçılığı için yeterli yeni alan geliştiremiyor. Dünyada balık üretiminin denizlerin kirlenmesiyle düşüşe geçtiği için balık yetiştiriciliği önem kazanıyor. Buna karşın balık tüketiminin katlanarak artış gösteriyor. Dünya genelinde ise balık azaldığı halde balık tüketimi artıyor. Omega-3, protein ve fosfor değerleri nedeniyle balığın yerine başka bir gıda alamıyor.
ÜRETİM ALANLARI KISITLI
Dünya genelinde artış gösteren bir süreçten geçen su ürünleri sektöründe Türkiye’nin yerini Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç ile konuştu. Türkiye’deki balıkçıların daha çok üretim için yeni üretim alanlarına ihtiyaç duyduğunu belirten Kılıç, Türkiye’de su ürünleri ihracatının son 30 yılda 30 kat arttığına dikkat çekti. Kılıç, “Hiçbir sektörde böyle bir performansa rastlayamazsınız. Artmaya da devam edecektir. Yeter ki önümüz açılsın. Birçok ülkeden yatırım daveti aldık ama biz kendi ülkemizde üretelim istiyoruz. Ancak üretim ve lojistik alanlarımızın mutlaka arttırılması lazım” çağrısında bulundu.
DİSİPLİNİ OLAN TEK ÜLKE TÜRKİYE
Türkiye’nin kültür balıkçılığında birçok avantajı bulunduğunu söyleyen Kılıç, “Çok şanslı tarafımız var. Hükümetimiz tarafından su ürünlerine önem verildi. Su ürünlerinden teknolojik anlamda en ileri teknolojisine sahibiz. Açık deniz balıkçılığında dünyanın en teknolojik yapısına sahibiz. Dünyada açık deniz balıkçılığını zapturapt altına alan tek ülke biziz. Açık deniz balıkçılığıyla ilgili yasaların çıkmasında uluslararası alanda önemli rol üstlenen bir ülkeyiz. Çünkü kıyılarımız çok kıymetli. Turizm yapılıyor” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’DEN DÜNYA SOFRALARINA
Türkiye'de yetişen balıkların tüm dünya sofralarına girdiğini söyleyen Kılıç, kendi şirketinin de çevreye zarar vermeyen açık denizde üretim yaptığını belirten Orhan Kılıç, kıyıları lojistik olarak kullandıklarını kaydetti. Kılıç “Kıyılarımızda lojistik destek gerekiyor. Binlerce çalışanımız var. Çalışanlarımızın bir barakası, lavabosu, yemek yiyebileceği ve duşuna alabileceği alanlar olması lazım” dedi.
ORGANİK YEMLE ÜRETİM
Çevreyle ilgili kaygılardan kaynaklanan sorulara da cevap veren Kılıç, çiftlik balıkçılığında tamamen organik yemler kullanıldığını belirtti. Kılıç, şunları kaydetti: “Eğer denizlerimiz biz kirletmiş olsaydık, o kirli sularda balıkları yetiştiremezdik. Bakanlığın koyduğu değerleri aşmamız mümkün değil. Aşarsak balıklarımıza zarar veririz. Kullandığımız yemler balık unu, balık yağı gibi organik ürünler. Yani balık çiftlikleri denizi kirleten bir yönü yok. Norveç, Danimarka ve Japonya gibi balıkçılıkta ileri gitmiş ülkeler koylarda milyonlarca ton üretim yapıyorlar. Bu ülkelerde kirlenme olmuyor da biz mi denizi kirletiyoruz?”
Mersin Orta Doğu için bir üs olur
Mersin bölgesi için yatırım yaptıklarını belirten Kılıç Holding Başkanı Orhan Kılıç, bu bölgeden Orta Doğu'ya ürün göndereceklerini kaydetti. Mersin'in balık yetiştiriciliğinde çok doğru bir yer olduğunu kaydeden Kılıç, “ Maliyetler bu anlamda çok önemli. Mersin bölgesindeki maliyetlerimiz, yüzde 10'a yakın bir avantaj sağlıyor. Bizim şuandaki Mersin'deki engellerimiz çözülmeli. Bunu Mersinlilerin büyük istekle beklediklerini düşünüyorum. Binlerce insan orada çalışacak. Yüz milyonlarca dolarlık ihracat gerçekleşecek” dedi.
- KARADENİZ SOMONUNABÜYÜK İLGİ VAR
- Karadeniz somonu ile ilgili çok talep olduğunu belirten Kılıç, “Karadeniz'de yatırıma başlayacağız. Oradaki izinlerimizin yakın zamanda gerçekleşmesini bekliyoruz. Japonlardan, Ruslardan büyük talep var. Türkiye'nin su ürünleri konusunda önü açık. Mutlaka bizim de önümüz açılmalı ki biz de bu üretimleri yapalım. Biz Norveç somonunun rakibiyiz” diye konuştu.
