İzmir'de polisin 'dur' ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan uyarı ateşi sonucu hayatını kaybeden Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun, polis memurları hakkında delilleri karartmak iddiasıyla açılan davada Başbakan Erdoğan'a gönderdiği mektubun büyük rolü olduğunu söyledi.
Baba Mehmet Tursun, “Başbakanımız gönderdiğim mektubu ihbar kabul edip mektubu Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Kendilerine teşekkürü borç biliyorum” dedi.
Mehmet Tursun, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nu göreve davet etmesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup daha yazdığını söyledi.
Polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun, Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Emin Kavas'ın olaya müdahale eden 10 polis hakkında, suç delillerini gizledikleri iddiasıyla dava açmasından memnun olduğunu belirtti.
Ocak ayında birçok kurum ve kuruluşun yanısıra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da oğlunun ölümü ve ilk duruşmada serbest bırakılan polis memuru O.E.A'nın yargılanması süreciyle ilgili mektup yazdığını kaydeden Mehmet Tursun, “İzmir Valliği feryadımızı ihbar niteliğinde görmemişti ama sayın Başbakanımız gönderdiğim mektubu ihbar niteliğinde kabul etti ve mektubu Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Kendilerine teşekkürü borç biliyorum. Devletin polisleri, sahte evrak düzenleyerek ülkemin emniyetli yüzünü kara çıkaran bu organize çeteyle ilgili yaptıklarının insan hakları ihlalleri olup olmadığını araştırmak üzere TBMM İnsan Hakları Komisyonunu göreve çağırması için Başbakanımıza yeni bir mektup daha yazdım” dedi.
Başbakan Erdoğan'a gönderdiği mektubuna “Ne zulüm, ne merhamet, yalnızca adalet istiyorum” diye başladığını ifade eden Tursun, polis memuru tarafından oğlunun kasten öldürüldüğü, diğer polislerin de sahte belgelerle bu suçu gizlemeye çalıştıkları yönündeki iddialara yer verdiğini söyledi.
Davaya yeni deliller sunacaklarını belirten Tursun, '”Bu suç örgütüne çok yakında hukuken öldürücü darbeyi vuracağız. Elimizde görüntüler var. Bu görüntüleri, oğlumu vuran katili ilk duruşmada serbest bırakan hakimin odasında plazma televizyonlarda izlettireceğiz” diye konuştu.
Mehmet Tursun, yaptığı açıklamalar dolayısıyla Türk Ceza Kanunu'nun 301. ve 277. maddeleri nedeniyle açılan davalarla ilgili dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine ilişkin olarak “Adalet Bakanlığı öyle ya da böyle karar verebilir. Karara saygılıyız. Sevgili oğlum için verdiğim mücadele dolayısıyla birkaç yıl ceza alırsam bunu şereflice yatmaktan gurur duyarım” dedi.
Tursun ailesinin avukatlarından Bahattin Özdemir ise Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Emin Kavas'ın hazırladığı iddianamede polis amirlerine şüpheli sıfatıyla yer vermediğini kaydetti. Özdemir, “Türkiye'de polislerin yargılandığı davaları sürdürmenin ne kadar zor olduğu herkesin malumudur. Bu dava, ailenin ısrarlı takibi sonucu bu noktaya geldi. Baran Tursun'un polis memurları tarafından öldürülmesi ve polisin delilleri karartmasının bir kısmı açığa çıktı. Ancak bizzat talimat verenler halen yargı önüne çıkmadı” şeklinde konuştu.
Basın toplansına Baran Tursun'un annesi Berrin ve kız kardeşi Şelale Tursun da katıldı. Polis memurları hakkında delilleri kararttıkları iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması 25 Temmuz 2008 tarihinde Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemisi'nde görülecek.
Karşıyaka ilçesi Bayraklı semtinde, 25 Kasım 2007'de polis ekiplerinin “dur” ihtarına uymadığı için kovaladıkları Baran Tursun yönetimindeki 35 AL 9207 plakalı araç, ağaçlara ve elektrik direğine çarpmıştı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan ve başının arkasında kurşun yarası tespit edilen Tursun, bir süre yaşam destek ünitesine bağlı kaldıktan sonra hayatını kaybetmişti. Kovalamaca sırasında uyarı ateşi açtığı iddiasıyla gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan polis memuru Oral Emre Atar, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
