|

Barış Koridoru hamlesi: Güvenli Bölge Türkiye için 'ara formül'

MGK tarihinin en uzun süreli toplantılarından biri geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ardından yapılan açıklamada tanımlanan 'Barış Koridoru' vurgusu Türkiye'nin kararlılığını bir kez daha en üst perdeden teyit ederken, "Peki şimdi ne olacak?" sorusu daha da anlam kazandı. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, 'Barış Koridoru' tanımlamasının önemine işaret ederek, "Bu nitelemeden, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile tamamlayıcı olacak bir adım atılacağını anlıyoruz. Türkiye ve ABD arasında anlaşılan 'Güvenli Bölge' bir ara formül. Bu koridorun dışında bir terör devleti kurulmasına izin verilecek gibi bir algı oluşmamalı. Türkiye için nihai hedef PKK'nın dağıtılması ve elindeki silahların alınması" şeklinde konuştu.

Sertaç Aksan
12:00 - 31/07/2019 Çarşamba
Güncelleme: 12:01 - 31/07/2019 Çarşamba
Yeni Şafak
Güvenli Bölge tartışmaları devam ede dursun, Türkiye bölgeye tarihinin en büyük askeri yığınağını yapmaya devam ediyor.
Güvenli Bölge tartışmaları devam ede dursun, Türkiye bölgeye tarihinin en büyük askeri yığınağını yapmaya devam ediyor.

Türkiye, son dönemlerin en önemli Milli Güvenlik Kurulu toplantılarından birine ev sahipliği yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan kurul, 6 saat süren görüşmelerin ardından çok önemli maddeler içeren 'karar metni' yayınladı.

Metinde yer alan en dikkat çekici ifadelerden biri de hiç şüphesiz 3 numaralı madde oldu. Söz konusu maddede "Bölgenin tüm terör unsurlarından temizleneceği ve bütün gücümüzle bir 'Barış Koridoru'nun inşası için gayret sarf edileceği hususundaki kararlılığımız teyit edilmiştir" görüşüne yer verildi.

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, yenisafak.com'a yaptığı açıklamada, MGK'nın gündeminde çok önemli maddeler olduğu ve bu nedenle uzun sürmesinin olağan karşılanması gerektiğini anlattı.


Ülke içindeki terör unsurlarıyla mücadeleden Pençe Harekatı'na, Suriye'deki gelişmelerden Doğu Akdeniz ve KKTC'ye kadar her biri kendince ağırlığı bulunan konuların bu MGK'da masaya yatırıldığına işaret eden Ağar, şöyle devam etti:

"Çok fazla konu başlığı, çok fazla sıcak bölgenin olduğu bir dönemden geçiyoruz. ABD ile yaşanan F-35 krizinden S-400'lerin gelmesi ve Milli Muharip Uçağın inşasına kadar farklı detaylar gündeme gelmiştir.

Tabi ki en önemli maddelerden biri hiç şüphesiz Fırat'ın doğusuna yapılacak olası bir harekat. Türkiye, karar verici unsurlarıyla bu MGK'da bir risk analizi yaptı. Tehditler değerlendirildi, fayda-maliyet analizi yapıldı ve bir karar varıldı.



  • Türkiye sadece Kürtler için de değil bölgedeki tüm etnik, mezhebi, meşrebi yapıların teröristlerinden korunmasına yönelik adımlar atıyor. Aslına bakarsanız bu adımlar Kürtleri teröristlerden kurtarmak için de atılıyor. Bizim orada temel derdimiz; bölgenin bir 'refah adasına' dönüşebilmesini sağlamak.
  • Özellikle Batı medyası bu süreci Türkler-Kürtler olarak ayrıştırmak üzerine bir dil kullanıyor. Halbuki bizim terörle mücadelemizde şehit verdiğimiz askerlerimiz için Kürt vatandaşlarımızın sayısı oldukça fazla. Diğer tarafta Ayn-El Arap örneğinde olduğu gibi, 400 bin Kürt bölgeden kaçıyor. Bu insanlar PKK'dan kaçıyor. Olayın Kürtlükle bir ilgisi yok."

Türkiye tehdidi bertaraf edecek

Türkiye'nin '40 km derinlikte güvenli bölge oluşturulması' sürecine bir 'ara formül' olarak baktığının altını çizen Ağar, şunları kaydetti:

"ABD, bölgedeki terör gruplarını DEAŞ ile mücadelede kullandığını iddia ederek meşrulaştırmaya çalışıyor.


Türkiye de bunun karşısında ABD'ye 'Yanlış oyuncuyla ilerlemeye çalışıyorsun. Senin bu noktadaki tercihini görüyorum ve bölgedeki teröristleri DEAŞ için değil Suriye, Irak, İran ve sonunda Türkiye'nin üniter yapısının bozulması için kullanacağını biliyorum' mesajını veriyor.

Abdullah Ağar, "Eğer Barış Koridoru 'ara formül' ise Türkiye'nin sizce nihai hedefi ne olabilir?" sorusunu da yanıtladı ve "PKK'nın dağıtılması ve elindeki silahların alınması" ifadesini kullandı.

#Türkiye
#Suriye
#MGK
#Abdullah Ağar
#Sertaç Aksan
5 yıl önce