|

Bombalar evimi yıkmasın

Bombardımanda çıkan gürültüyü ve evlerinin nasıl sarsıldığını kısık sesle anlatan minik Nesim, "Evime, kafama bomba düşmesini istemiyorum" diye ağladı.

Yeni Şafak
00:00 - 17/10/2001 Çarşamba
Güncelleme: 16:40 - 17/05/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

---------------------------------- manset -------------------------------------------
---------------------- manset ---------------------

Afganistanlı 7 yaşındaki Ursal ağlayarak uyanıyor, kızkardeşi Nazen gürültü duyduğunda sıçrıyor ve kuzenleri Nasim ise bir bombanın evini yıkmasından korkuyor. Aileleriyle Kabil'den kaçan ve yıllardır süren savaş nedeniyle hastalık ve kötü beslenmenin pençesinde kıvranan Afgan çocukların yaşamlarını kuşatan zorluklara, Amerikan bombardımanının başlamasıyla şimdi de korku ve evlerinden olmak eklendi. 4 kadın ve 17 çocuktan oluşan Gül ailesi, 4 gün boyunca yaşadıkları yoksul mahalleyi sarsan gök gürültüsünü andıran bombardımandan sonra, geçen Perşembe günü başkent Kabil'den ayrıldılar.

Bütün çocuklar hasta

6 kız ve 1 erkek çocuk annesi 40 yaşındaki Kandi Gül, üzerlerindeki giysilerden başka birşeyleri olmadığını söylerken, aile Peşaver'in dışında Afgan mültecilerin yaşadığı gecekondu bölgesinde bulunan Peştunlar'a mensup akrabalarının yanına yerleşti. Kadınlar ve 11 çocuk, dün Afgan yardım kuruluşu Sağlık ve Kalkınma Örgütü'nün yolunu tuttu. Aile üyelerini tedavi eden doktor El Umera, bütün çocukların ishal ya da solunum yolu rahatsızlıkları olduğunu söyledi.

5 yaşındayken kendi ailesi de Afganistan'dan kaçan El Umera, bu insanlar için yapabileceği şeylerin sınırlı olduğunu, çocukların hiçbirinin uzun süredir doğru dürüst yemek yemediğini ve yetersiz beslenmenin çocukların vücutlarını birçok hastalık karşısında zayıf düşürdüğünü belirtti.

Karanlıktı ve çok korktum

Kandi Gül, oğlu Ursal'ın kötü rüyalar gördüğünü ve gece ağlayarak uyandığını söyledi.

Ursal'ın kuzeni Nasim ise bombardımanda çıkan gürültüyü, evleri sarsılırken toprak parçalarının nasıl damdan düştüğünü kısık sesle anlatarak, "Evime, kafama bomba düşmesini istemiyorum" diye ağladı. Çocuklar, yolculukları sırasında geçirdikleri gergin saatler, çakıl taşlarıyla kaplı kaygan tepelere tırmanırken karşılaştıkları güçlükleri de anlattı. Ursal'ın kızkardeşi Nazen, "Karanlıktı ve çok korktum" diyerek yaşadığı korkuyu dile getirdi. Geçen birkaç gün içinde benzer hikayeler dinleyen El Umera, "Onların ruhsal durumundan kaygılıyım. Bütün bu olanların uzun bir süre çocukların yakasını bırakmayacağını görebilirsiniz" dedi.


----------------- imza------------------

----------------- imza------------------



#Arşiv
#Yeni Şafak Arşiv
23 yıl önce