Hükümetin ve Kemal Derviş'in sürekli bankacı kesimine destek çıkması Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Ajay Chibber'ı da rahatsız etmeye başladı. Sosyal patlama konusunda endişeli olan Chibber, hükümeti uyararak Türkiye'de ekonomik krizden çıkışta, odağı, mali sektörden reel sektöre ve sosyal konulara kaydırmanın zamanının geldiğini bildirdi.
Krizin sadece şirketleri etkilemediğini, aileleri de etkilediğine dikkat çeken Dünya Bankası Temsilcisi Chibber, 'Orta sınıf aileler en azından krizle başedebilir, onların kaynakları var, fakat, yoksul ve en yoksul ailelerin krize dayanacak güçleri yok' dedi.
Chibber, krizden çıkışın ilk aşamasında mali sektöre odaklanıldığını, fakat, şimdi, reel sektöre çok ciddi biçimde odaklanmaya başlamanın zamanının geldiğini vurguladı. Chibber, 'Çünkü, reel sektör bu krizden 1994'deki krizde olduğundan çok daha fazla zarar gördü' dedi.
Eximbank kanalıyla destek
Türkiye'de ihracatçı şirketlerin sermayelerinin de yetersiz kaldığını belirten Chibber, Dünya Bankası'nın olağan fonlarından Hazine tarafından yeniden tahsisat yapılarak, ihracatçıya Eximbank kanalıyla daha çok kaynak aktarılacağını bildirdi. Chibber, açıklamasında Kurtuluş Savaşı'nı örnek vererek, Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde bu krizden de çıkabileceğini söyledi.
Fak-Fuk-Fon'a 500 milyon $ kaynak
Ajay Chibber'in verdiği bilgiye göre, Dünya Bankası ve Türk hükümeti, yaşanan ekonomik kriz sonrasında sosyal krizin azaltılmasına ilişkin görüşmelere dün başladı. Eylül ayı ortası ya da sonuna kadar tamamlanacak olan görüşmelerden sonra, yoksul ailelere yardımın dağıtılması uygulamasına en erken ekim ayında başlanabilecek.
Buna göre Dünya Bankası'ndan 500 milyon dolarlık bu kaynağı fakir fukara fonu olarak adlandırılan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu kanalıyla yoksul ailelere kullandırılacak. Yardımların dağıtılması sürecine, Dünya Bankası'nın uzman yetkililer gözetim ve denetmenlik edecek.
