|

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bankalara sert mesaj

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon Sanayi ve Ticaret Odasında konuştu. Erdoğan, bankalara sert çıkarak "Türkiye geçen yıl yüzde 2,9 büyürken bankalara yüzde 40'dan fazla kar elde etmişse burada bir sıkıntı var demektir." dedi

Yeni Şafak
18:18 - 8/08/2017 Salı
Güncelleme: 20:33 - 8/08/2017 Salı
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon Sanayi ve Ticaret Odasında konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon Sanayi ve Ticaret Odasında konuşuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon Sanayi ve Ticaret Odasında konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye'nin 2023 hedeflerine doğru ilerlemesinde en büyük katkının inşallah Karadeniz'den geleceğine inanıyorum.

Ülkemizi yeni bir yükseliş trendine sokmayı başardık.

[Fetullahçı Terör Örgütü] Dertleri bu ülkeyi ele geçirmekti.

[Terör örgütü DEAŞ] Bunlar Müslüman değil. Onlara da Allah'ın izniyle bu topraklarda izin vermeyeceğiz.

"Bize, Allah'tan başka şah şamarından daha yakın olan bir güç yoktur"

Bazen geliyorlar yanımıza, 'Benim oğlumun suçu yok, benim oğlum tertemiz, aldılar götürdüler, yok şöyledir, yok böyledir.' Oğlunun çevirdiği fırıldaklardan haberi yok. Hiç kimse kalkıp da 'Ben FETÖ'cüyüm, benim Pensilvanya'da bir tanrım var.' demiyor ki. Öyle inanmış. Ne diyor? 'Bize şah damarından daha yakın.' Böyle bir şey olabilir mi? Bize, Allah'tan başka şah şamarından daha yakın olan bir güç yoktur.

"Kimi aldatıyorsun, kimi aldatacaksın"

Anamuhalefetin başındaki zat bir Alman dergisine Türkiye'nin gidilmeyecek yer olmasından bahsediyor. Tabii üzerlerine gidilince de bu sefer 'Biz öyle bir şey demedik'. Bütün kayıtlar ortada, o dergi ortada. Kimi aldatıyorsun, kimi aldatacaksın. Zaten sizin hayatınız bu... Akşam başka sabah başka. Dürüstlük yok. Bizi aldatmanız mümkün değil. Onlarla beraber hareket ediyorsunuz.

"Ben inanıyorum ki Merkez Bankamız bu konuda kararlı adım atacak"

Piyasaya asıl finans desteği sağlaması gereken kurumlar bankalar. Ama bankalar rahat durmuyor. Biz 'faizler düşmesi lazım' diyoruz, bankalar ise vatandaşın oraya yatırdığı paraları kendisi için adeta bir soyup soğana çevirme aracı olarak kullanıyor. Kendi parası değil, vatandaşın oraya emanet ettiği para ve o bunu kalkıyor, kendisi acımasızca yüksek faizle kendisine bir rant aracı haline çeviriyor. Ama ben inanıyorum ki gerek Merkez Bankamız, devlet bankalarımız bu konuda kararlı adım atmak suretiyle inşallah bu işi aşağıya çekeceklerdir.

"Bu bir felaket"

Geçtiğimiz yıl çektiğimiz onca sıkıntının sonunda Türkiye yüzde 2,9 büyürken bankalar yüzde 40 civarında kar artışı elde etmişse burada bir sorun var demektir. Hale bakın, yüzde 40. Üstelik bu yıl bankaların kar oranlarını neredeyse ikiye katladıkları görülüyor. Bu bir felaket ve bu para bunların cebinden çıkmıyor, kendi öz sermayeleri değil. Biz kimseden zararına bir iş yapmasını istemiyoruz ancak bankalardan kredi şartlarını ve faiz oranlarını makul seviyelerde tutarak ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına katkı sağlamalarını beklemek de hakkımızdır diye düşünüyorum.

Parayı değerli kılan, bankaların kasasında yatması değil esnafın, sanatkarın, girişimcinin tezgahında bulunmasıdır. Şayet bankacılık sektörü piyasayı fonlama konusunda biraz daha cesaretli olursa, ekonomideki yükselişimiz hızlanacaktır. En azından tüm göstergelerin olumlu yönde seyrettiği şu dönemde bankacılık sektöründen bu yönde güzel haberler beklediğimi özellikle belirtmek istiyorum.

Adaletin varsa Şişli çöpten geçilmiyor

Türkiye'de güvenlik garantisi nasıl yok dersin? Ankara'dan İstanbul'a güvenlik içinde yürüyorsun. Sözde adalet yürüyüşü, adaletin varsa Şişli çöpten geçilmiyor. Önce oradaki işçilerin parasını ver. Orada adalet sağla. Siz bu ülkede yaşamıyor musunuz? Hukuk devleti sınırları içindeki hangi faaliyetinizi engelledik.

Anamuhalefetin başındaki zatın asıl gölgelemeye çalıştığı, adeta gövdesini siper ettiği hususun FETÖ'cülerin akıbeti olduğu açıktır. Siyasette yalan söyleme, söylediğini inkar etme işinde bu zatın oldukça mahir olduğunu kendi tecrübelerimizden biliyoruz.

"Sorun, bir milletvekilinin hapiste bulunması sorunu değil"

(CHP'nin, Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşü) Sorun, bir milletvekilinin hapiste bulunması sorunu değil. Sorun, bu işin ucunun nerelere varabileceğini biliyor olmasıdır. Yargı terör örgütlerine destek verenlere yönelik soruşturmasını genişlettikçe bunlarda korku artıyor. Çünkü kabahatlerinin farkındalar ama korkunun ecele faydası yok. Şayet terör örgütleriyle karanlık ilişkiler içine girmişlerse, adalet önünde bir defa bunlar bu hesabı verecekler. Değil Türkiye'ye husumetleriyle maruf yabancılarla, şeytanla bile işbirliği yapsalar, ülkemize ve milletimize karşı işledikleri suçların hesabını vermekten kurtulamayacaklar.

[FETÖ'nün darbe girişimi] Akıncı'da generallerin selam durduğu kişi, arsa bakmak için orada olduğunu söylüyor.

"Bu topraklara kim saldıracak olursa bedelini anında ödeyecektir"

Güneydoğu'da, Doğu'da birileri gelecek, operasyon yapacak, yok öyle şey. Gabar'da da Cudi'de de Tendürek'te de, daha da ileri Kandil'de de bunların beynine beynine biniyoruz, bineceğiz. Bu topraklara kim saldıracak olursa, bizim insanımıza kim musallat olursa bedelini anında ödeyecektir.

Türkiye'ye ihanet yarışması açıldı da bizim mi haberimiz yok? Türk milletine en büyük ihaneti kim yaparsa, büyük ödül ona vadedildi de biz mi duymadık? Bu gönüllü mankurtluk dalgasına kapılıp gidenler, kendilerinin ve evlatlarının geleceklerini de tehlikeye attıklarını acaba görmüyorlar mı? Terör örgütleri ağzıyla konuşanlar, teröristlerin cansiparane savunucusu kesilenler, bu işin sonunun nereye varacağını hesaplamıyorlar mı? Bizim tek milletimiz parçalandığı, tek bayrağımız indiği, tek vatanımız bölündüğü, tek devletimiz yıkıldığı zaman kimsenin kendisini bu kıyametten uzak tutamayacağı belli değil mi? Öyleyse Türkiye'nin içinden geçtiği şu kritik dönemde herkes aklını başına alsın.

#Recep Tayyip Erdoğan
#Trabzon
7 yıl önce