|

Danimarka'da İslam fobisi yükseliyor

Karikatürleri ilk kınayan gazeteci ve Danimarka basını için çalışan Lasse Ellegaard, "Siz bu resimleri basar mıydınız?" sorusuna "Hayır. Çünkü bu karikatürler iğrenç" dedi

Yeni Şafak
01:00 - 14/02/2006 Salı
Güncelleme: 10:49 - 6/06/2017 Salı
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

----------------------- Haberler başlangıç---------------------------

Lasse Ellegaard, 10 yılı aşkın süredir Türkiye'de, Danimarka basını için çalışan bir isim, meslekte 40 yılını tamamladı. Bisiklet yarışlarından, siyasete kadar 7 kitap yazdı, sekizincisi yolda. Karikatür krizini çıkaran Jyllands Posten için 8 yıl Türkiye temsilciliği yaptı, 2 yıl önce istifa edip Politiken Gazetesi'ne geçti. İstifa kararından memnun, şimdi Politiken gazetesinin hem İngiltere, hem Türkiye temsilciliğini yapıyor. Ayşe Karabat, El Cezire Televizyonu'nun Türkiye yapımcısı. İsrail ve Filistin'deki gelişmeleri yıllarca bize Kudüs'ten bildiren Karabat, Radikal ve The New Anatolian gazetelerinde köşe yazıyor.

Ellegaard ile Karabat, Ankara Palas'ta görevde karşılaşıp, evlenmişler. Bir zamanlar Information Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmenliği'ni de yapan Ellegaard, "Ben olsam bu karikatürleri yayınlamazdım, bunu şiddetle kınıyorum" derken, eşi Karabat çok daha sert: "Küstahlıkla baş etmenin yolu küstahlıktır.''

RESİMLERİ BASMAZDIM
Siz bu resimleri basar mıydınız?

Lasse: Hayır. Çünkü ben karikatürlerin Müslümanlar için ne kadar iğrenç olduğunu biliyorum. Danimarka'daki siyasi iklim çok sağlıklı değil. İslam fobisi yükseliyor. Bazı insanlar daha zenginleşiyor, diğerleri fakirleşiyor, aralarındaki fark açılıyor.

Peki sence Ayşe?

Ayşe: Karikatürlerin fikir özgürlüğüyle hiçbir ilgisi yok. Avrupa'da yapılmak istenen, 'Biz her şeyin doğrusunu biliriz, bizim değerlerimiz evrenseldir, Biz yapıyorsak doğrudur' dayatması ve müthiş bir empati eksikliği. Kendini üstün görme müthiş bir küstahlık aslında. Özür dilediler, çünkü bu zihniyeti dayatanlara ne kadar küstahça yanıt verirsen, o kadar sonuç alabiliyorsun.

Bu karikatürleri niye yayınladılar sence?

Lasse: Bu kriz yararlı olmadı çünkü; ifade özgürlüğü tartışması başlatmadı, dine hakaret tartışması başlattı. Ben bu gazeteyi çok iyi biliyorum, bilgi eksikliğinden dolayı, dini empati eksikliğinin yokluğundan dolayı yayınladılar. Onlar ifade özgürlüğüyle ilgili bir tartışma başlatacaklarını düşünüyorlardı ama insanların duygularını zorlamanın kötü bir şey olduğunu bilmiyorlardı. Ben Danimarka'da, 'bu insanların dini hislerine bir terör saldırısıdır' diye yazan ilk gazeteciydim.

Dinin toplumlar için önemli olduğunu düşünüyor musun?

Lasse: Din daha az rol oynadığında, uyuşturucu yaygınlaşıyor, narkotik olayları artıyor. Müslüman ve Hristiyan toplumlar arasında fark var. Ben İstanbul'da gece yarısı, Kopenhag'da olduğumdan çok daha güvenli hissediyorum. Müslüman toplumlarında, batı toplumlarına göre, diğer insanlara saygı daha fazla. Batı toplumunda daha çok şiddet var.

Karikatür krizinde ABD'nin rolü

Karikatür krizinde ABD'nin bir etkisi var mı, sorusuna Lasse, "Evet, kesinlikle" diye cevap veriyor. Karikatürleri yayınlayan kültür editörüne Kudüs'te ikram ettiğin yemek için 'haram olsun inşallah' demişsin yazında. Doğru mu, diye soruyorum Ayşe'ye. "Evet" diye cevap verdi ve ekledi: "Ona yemek servisi yapmış olmaktan çok memnun değilim. Ayrıca, Danimarka mallarını boykot etmiyorum. Çünkü ben bir Danimarkalı ile evliyim." ----------------------- Haberler son--------------------------



#Arşiv
#Yeni Şafak Arşiv
18 yıl önce