|

Dine dokunma Demirel

Cumhurbaşkanı Demirel'in Kur'an-ı Kerim'de yer alan 230 ayetin geçerliliğini tartışan "Din Projesi" girişimi tepkiyle karşılandı. Girişimi 'dine müdahale' olarak tanımlayan uzmanlar,"Herkes kendi işini yapsın" dediler

.
00:00 - 2/11/1999 Salı
Güncelleme: 15:52 - 20/12/2013 Cuma
Yeni Şafak
Dine dokunma Demirel
Dine dokunma Demirel

ANKARA- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in zamanın değiştiğini ileri sürerek Kur'an-ı Kerim'deki 230 ayetin 'geçersiz' olduğu anlamına gelecek açıklamalar yapması "İslam'a müdahale" olarak yorumlandı. Devletin, dinin kaynaklarına müdahale edemeyeceğini belirten uzmanlar "Herkesin kendi işiyle uğraşması gerektiğini" kaydettiler. Cumhurbaşkanı Demirel'in dünkü Hürriyet gazetesinde "Baba'dan din atağı" başlığıyla verilen açıklamaları tartışmalara yol açtı. Kendileriyle görüştüğümüz ilim adamları, Cumhurbaşkanı'nın Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerden bir kısmının geçerliliğini tartışmaya açmasını eleştirerek "Devlet her zaman dine şekil vermek ister. Bu, başarısızlığa mahkum bir çabadır. Devletin, dine müdahale alışkanlığından vazgeçmesi daha sağlıklı olur" değerlendirmesini yaptılar. Cumhurbaşkanı'nın din ile devleti 'uzlaştırma' çabasında iyi niyetli olabileceğini belirten uzmanlar, bunun için devletin dini eğitimi kısıtlamaktan ve dini 'tehlike' sayan uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini kaydettiler.

Demirel: Bu tartışmalar bitmez

Cumhurbaşkanı Demirel, deprem bölgesindeki incelemeleri sırasında "islami tartışmaları noktalamak üzere bir din projesi hazırladığı" yolundaki haberlerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "O tartışmalar kolay kolay noktalanmaz. O tartışmalar bin seneye yakın zamandır yapılagelen tartışmalardır. O tartışmalar yalnız bizim ülkemize ait değil, yani müslümanlığa ait değil. Bütün dinlerde aşağı yukarı benzeri tartışmalar yapılmaktadır. Nitekim İtalya'da bugün Papa ile Bologna Üniversitesi Rektörü Umberto Eco arasında 'akıl mı vahiy mi?' tartışması yapılmaktadır. İnsanoğlu doğduğu günden beri kendisine verilen aklın değerini çok bilmemiştir. Veya lazım olduğu kadar bilmemiştir. Ve dünya bozuldukça, bizim inancımıza göre, Cenab-ı Allah peygamberler göndermiştir. Dünyayı düzeltmiştir. İşte bunlar, birbiriyle daima tartışma içerisinde olagelmiştir. Benim anlatmaya çalıştığım şey, din ve devlet ayrımında bugün birçok yanlış şeyler var. Yani Cumhuriyet devrimi din ve devleti ayırmıştır. Bunun daha iyi anlaşılması için birtakım bilginlerimizin düşüncesini aldım. İşte o haber bundan bahsediyor."

Diyanetten fetva bile 'istemiş!'

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Demirel'in görev süresi bitmeden önce kamuoyuna açıklayacağı belirtilen 'din projesi' konusunda uzun bir süredir çalışma yaptığı ortaya çıktı. Özellikle islam ve laiklik arasında 'zıtlık' bulunmadığı fikri üzerine oturtulan projenin diğer önemli bölümünde de islama yöneltilen '1400 yılda çok şey değişti, bazı kurallara uyulmasa da olur' eleştirilerine meşruluk kazandıran görüşler yer alıyor.

Din İşleri Yüksek Kurulu "alet" olmadı

Demirel, cumhurbaşkanı seçildikten sonra projesini hayata geçirmek için hemen bir çalışma başlattı. Cumhurbaşkanı yıllardır kendisine yakınlığı ile bilinen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'dan laiklik ve islamın çatışmadığı yönünde fetva istedi. Yılmaz, bu konuda tek yetkili yerin Din İşleri Yüksek Kurulu olduğunu bildirerek konuya buraya taşıyacağını söyledi. Bir kurul üyesi 'başarısız fetva girişimi' ile ilgili Yeni Şafak'a şunları söyledi: "Kurulun önüne alelacele böyle bir konu getirildi. Ancak bütün arkadaşlarda bir memnuniyetsizlik ifadesi vardı. Çünkü 'laiklik ve islam bağdaşır' demek kendimizi inkar olacaktı. Kuruldan öyle bir karar çıktı kı, istenilenin tam tersi oldu. Daha sonra bu karar, ilgili yerlere iletildi mi bilmiyorum. Aldığımız kararı da kamuoyuna açıklamadık."


24 yıl önce