Elinde tuttuğu rejimin gücünü İyiden iyice Lazkiye ve Tartus merkezli katliamlarla kullanmaya başlayan Beşşar Esed yönetimi tamamen sahil hattına yerleşmek için düğmeye bastı. Daha önce bir çok değişiklikle Lazkiye'yi Baas'ın merkezi yapmak için adım atan Esed, bu kez de Dışişleri Bakanlığı'na ait tüm evrak ve yazışmaları Tartus'a taşıdı. Diplomatik kaynaklardan alınan bilglere göre, Dışişleri Bakanlığı'nın Suriye'nin Tartus şehrine taşınması anlamına gelen bu girişimin yanı sıra Esed yönetimi, Lazkiye'de bulunan Bassel Al Assad havaalanını uluslararası uçuşlara açmak için gerekli ekipmanları temin etme arayışına girdi. Ayrıca Suriye'nin sahil bölgesine askeri havaalanları yapmak için de
kaynak arayışına giren Esed yönetiminin en büyük probleminin ise halihazırda Özgür Suriye Ordusu kontrolünde bulunan petrol kaynaklarından faydalanamamak olduğu kaydedildi.
Beşşar Esed yönetiminin Şam'da istediği otoritesyi sağlayamaması üzerine 2013 yılının başından itibaren Suriye'nin sahil şeridi olan Lazkiye ve Tartus şehirlerini merkez kabul ederek ilk etapta gayriresmi yeni bir devlet kurma girişimlerini hızlandırmaya başlamıştı. Bölge kaynaklarından elde edilen yeni bilgilere göre Esed yönetimi Şam'da bulunan Suriye Dışişleri Bakanlığı'na ait yazışmaları, belge ve dökümanları Tartus'a taşıyor. Esed'in gerçekleştirmek istediği son hamlesi sonrası diplomatik ilişkiler Tartus üzerinden yapılmış olacak.
Esed'in Lazkiye ve Tartus'a yerleşme politikası gereği gerçekleştirmek istediği ikinci hamlesi ise Suriye'nin sahil şeridinde bulunan ve abisi Bassel Esed adına yaptırılmış olan 'Bassel Al Asad' havaalanını tam kapasiteye çıkararak tüm uluslararası uçuşlara açabilmek. Liman şehri Lazkiye'deki havaalanının daha önce Kahire, Cidde ve Dubai gibi birkaç Arap ve körfez ülkeleri arasındaki uçuşlara açık olduğu belirtliyor. Suriye Sivil Havacılık Genel tarafından işletilen havaalanının tam kapasiteye çıkarılabilmesi için gerekli ekipmanlar, gümrük noktaları ve diğer iyileştirmeler için Esed yönetiminin bir Avrupa ülkesinden kaynak talep ettiği de gelen bilgiler arasında yer aldı.
Humus'ta Dabaa Halep'te Minnigh ve İdlib'de Taftanaz askeri havaalanlarının zaman içerisinde Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolüne geçmesi üzerine Rus yapımı MİG savaş uçaklarına bağlı askeri gücünü büyük oranda yitiren Esed, yeni konuşlanmaya çalıştığı Lazkiye ve Tartus merkezli bazı askeri havaalanları inşaa etme projesi hazırlıyor. Daha önce 18 askeri hava üssü bulunan Esed rejiminin Lazkiye ve Tartus'ta hiç bir askeri havaalanı bulunmuyordu.
Tüm bu gelişmeler sonrası Esed'i sıkıntıya sokan en önemli gelişmenin ise Suriye'nin TÜrkiye sınırı hattı boyunca kuzey kesimlerinde bulunan petrol kaynaklarının muhaliflerin elinde geçmiş olması. Suriye'nin kuzeyindeki önemli petrol kuyularının, Esed ile savaşan muhalif gruplardan Liva el İslam'ın eline geçmesi üzerine iç savaşın ilk aylarında muhaliflerin çektiği sıkıntıları bu kez rejim güçlerinin çekmeye başladıkları ifade ediliyor.
İç savaşın resmi kayıtlara göre üzerinden geçen 790 günde, ölen Suriye vatandaşlarından toplam 67 bin 347 kişinin kayıtlarına ulaşılabildi. Kayıtlara göre en çok kan Başkent Şam'da akarken, sadece Şam'da 25 binden fazla insanın hayatını kaybettiği ve bu rakamın sadece kimlik kayıtlarına ulaşılabilen ölümlerden oluştuğu ifade edildi. Son dönemlerde Sunnilere yönelik katliamların arttığı Lazkiye ve Tartus'ta ise bin 299 kişinin öldürüldüğü belirtildi.
