Suriye'deki iç savaşın siyasi çözümle bitirilmesi adına Riyad'da toplanan Suriyeli muhalifler yaptıkları toplantı öncesinde bir araya gelerek Esed'siz geçiş konusunda ortak karar aldı. Şam Merkezli Tensik Heyeti ise bu mutabakatın dışında kaldı. Riyad görüşmeleri başlamadan bir gün öncesinde Birleşmiş Milletler Suriye Temsilcisi Steffan De Mistura tarafından tüm muhalif gruplara bunun son şans olduğu ve uluslararası toplumun iradesi dışında kararlar çıkması durumunda Suriye Muhalefetinin bundan sonra diplomatik alana dahil edilmeyeceği uyarısı geldiği öğrenildi.
Yenişafak'a konuşan muhalif kaynaklar Riyad'a gelmeden önce alınan ilke kararlarının toplantı günü ve toplantı esnasında BM yetkilileri ve Batılı Diplomatlar tarafından sürekli yakın takibe alınan muhalif temsilcilerde tereddüte yol açtığını ve açıkça tehdit edildiklerini söylediler. Riyad'ta açıklanan sonuç bildirgesinin bu zorlamalar neticesinde alındığını ve dün itibarı ile önümüzdeki 18 aylık süreçte Esed'li geçişe evet denildiğini aktaran kaynaklar, toplantıda alınan kararlar Suriye halkının talepleri değil yabancı devletlerin dayatamaları olduğu şeklinde görüş belirttiler.
Halen Şam'da yaşayan ve Esed'e yakınlığı ile bilinen Hasan Abdülaziym ve beraberinde bir kaç ismin başını çektiği bir grubun Demokratik-Laik Suriye ibaresinin mutabakat metnine geçmesi ısrarı toplantıda saatler süren tartışmalara yol açtı. Laik ibare çıkarılarak çoğulcu, sivil, demokratik Suriye ibaresi sonuç bildirgesine geçti. De Mistura tarafından muhalif kanada ültimatom niteliği taşıyan ve toplantı sonrası çıkan karara etki eden uyarı da muhaliflerin Esed'siz süreçte ısrar etmeleri halinde müzakere masasında sadece Esed'in muhatab alınarak çözüm arayışına gideleceği uyarısı da yapıldı.
Yeni Şafak'ın ulaştığı bir başka kaynak ise, Esed'le yürünecek tek bir adım bile kalmadığı halde Suudi Arabistan, Türkiye, Katar ve Fransa dışında başta BM ve ABD olmak üzere bir çok ülkenin Esed'den vazgeçmediğini, mevcut hali ile Esed'in müzakere sürecinde ve sonrasında Suriye'de siyasi varlığını nasıl sürdüreceğini önümüzde ki günlerin çok net göstereceğini savundu.
Riyad'da yapılan görüşmelerden sonra muhaliflerle müzakere masasına oturup oturmayacağı sorulan Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, “Muhalefetin ne şekilde tanımlandığına bağlı olarak müzakerelere başlamaya hazırız” cevabını verdi. Esed, muhaliflerle müzakereye başlamak için “terörist-muhalif ayrımı yapılması gerektiği” bahanesini öne sürerek, bu olmadan 18 Aralık'ta çok sayıda ülkenin dışişleri bakanları ile muhaliflerin katılacağı New York toplantısında ya da başka bir görüşmede yer almayacaklarını da söyledi. Suriye'de BM kararları çerçevesinde IŞİD ve El Kaide'nin Suriye uzantısı Nusra Cephesi terör örgütü olarak kabul ediliyor.
Riyad'daki görüşmeler sonrası yapılan ortak açıklama sonrası ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de yazılı bir açıklama yaptı. Riyad görüşmelerinin sonucundan memnuniyet duyduklarını belirten Kerry, muhaliflerin çoğulcu ve demokratik bir Suriye için gerekli ilkeler üzerinde ve Suriye sorununa siyasi çözümün nasıl geliştirileceği konusunda fikir birliğine varmalarından da memnun olduklarını ifade etti.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, başkent Riyad'da yapılan toplantının ardından Suriyeli muhalifleri Kraliyet Sarayı'nda kabul etti. Kabulde, ülkesinin Suriye'nin, geçmişte olduğu gibi huzura kavuşması için Suriyelileri tek söz üzerine toplamayı hedeflediğini belirten Kral Selman, “Sizin iyiliğinizi istiyoruz. Ülkenizde güvenlik ve istikrarı sağlamak için sizin söz birliği yapmanızı istiyoruz. Suriye ile ilişkilerimiz tarihidir ve Suriye bizim için çok değerlidir. Suriye'nin ve Suriyeli kardeşlerimizin direnmesi bizim için önemlidir” ifadesini kullandı.
Seçim kampanyasındaki Müslüman karşıtı sözleriyle gündeme gelen Cumhuriyetçi Parti'nin ABD başkan aday adaylarından Donald Trump'ın ismi ve resmi Dubai'deki golf sahası ve konut projesinden kaldırıldı. Akoya isimli konut projesinin reklam panosunda, Trump ve kızı Ivanka'nın golf oynarken resmi bulunuyordu. Konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapılmazken, şirket daha önce "ne Trump'ın kişisel veya siyasi gündemine ne de Amerikan iç siyasetine ilişkin" yorum yapmayacağını bildirmişti.
