Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantıları nedeniyle kayyum atanan şirketlerin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devri, bu doğrultuda getirilen eleştiriler ve örgütün ekonomiye etkileri konusunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. “FETÖ'nün bütün ekonomik kaynakları, Türkiye içerisinde tümüne yakını tasfiye edildi” diyen Canikli, yurtdışına kaçanlarla ilgili olarak da istihbarat teşkilatının gerekli çalışmaları sürdürdüğünü söyledi. FETÖ bağlantısı dolayısıyla kayyum atanmasının ardından TMSF'ye devredilen şirket sayısının 600'ü aştığını belirten Canikli, farklı mahkemeler tarafından farklı kişilerin kayyum olarak atandığını ifade etti. Ceza kovuşturması yapan mahkemelerin kara para aklama, terör örgütüne para transferi gibi ciddi iddiaları değerlendirdiğini, operasyonların ardından kamuoyunda ticari itibarları zedelenen bu şirketlerin ticari hacimlerinde daralma başladığını hatta işçi çıkarmaya başladıklarını anımsatan Canikli, şunları kaydetti:
“Bir yöntemle, bir mekanizmayla bu kan kaybının ortadan kaldırılması gerekiyordu ve bu yapıldı. Soruşturma sonunda bunlar ya suçlu ya da suçsuz bulunacak. Suçsuz bulunursa sahibine, suçlu bulunursa devlete devredilecek. Büyük firmalar, 100 binin üzerinde istihdam sağlayan şirketler grubu söz konusu. Dolayısıyla bunların bu süreç içerisinde faaliyetlerinin bozulması ve iflas durumuna gelmeleri ekonomiye bir zarardır. TMSF, bu konuda geçmişte ciddi tecrübesi olan bir kamu kuruluşu. Ve nitekim bunun ne kadar doğru bir karar olduğu ortaya çıktı. TMSF'ye aktarıldıktan sonra bu şirketlerin bozulmaya yüz tutmuş mali yapıları, ticari faaliyetleri hızla düzelmeye, borsa değerleri de hızla artmaya başladı. TMSF'ye aktarılmaları güven verdi. Bu süreçte bu şirketlerin yaşadıkları sıkıntıların hepsi çözüldü. Artık çok daha profesyonelce yönetiliyorlar.”
TMSF'ye devredilen bu şirketlerde bütün yönetim kademelerinin ortadan kaldırılmadığını, sadece soruşturma yapılan şirket sahiplerinin ilişiğinin kesildiğini söyleyen Canikli, TMSF'ye devredilen şirket sayısının 600'ün üzerine çıktığını anlattı. Canikli, “Bunların sayısı çok olsa da toplamda 30 gruba ait şirketler” dedi. Canikli, 31 şirketi olan bir gruba sadece 5 kişilik yönetim kurulu atayarak sorunu çözdüklerini bildirdi.
Atanan kişilerin de kamu çalışanları olduğunu belirten Canikli, fahiş ücret aldıkları iddialarını da yalanladı. Canikli, “Atadığımız her bir kişi, 10 şirketi yönetse de tek ücret alıyor. Bunların ücretleri de unvanına ve kademesine göre 2 bin lira ile 8 bin 500 lira arasında” bilgisini verdi. Canikli, “Bu şirketleri yönetmek üzere atananlar da ehil isimler. Burada hata yapmamamız gerekiyor. Bunlar bize milletin emaneti sonuçta. En iyi şekilde, piyasa kurallarına göre yönetilmeleri gerekiyor” diye konuştu.
- İşlemler yargıda
- Halen TMSF'nin bu şirketlerin mali fotoğraflarını çektiğini, dışarıdan bu işi yapan firmalar tarafından mali durum raporlarının düzenlendiğini anlatan Canikli, bu raporlardan çıkacak sonuçlara göre, mali yapıları bozuk, içi boşaltılmış, faaliyetini yürütmesinde ekonomik olarak fayda umulmayan şirketlerin TMSF tarafından tasfiye edileceğini söyledi. Canikli, “İçi boşaltılmış şirketler var. O kesin. Şirketler kurmuş kendi aralarında hiçbir fonksiyonu olmayan, sadece aracılık eden şirketler var bir grubun bünyesi içerisinde. Yargı bunların yaptığı işlemleri araştırıyor” dedi.
