|

Filistin için barış gücü

Gazze ve Kudüs gündemiyle İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’ne 56 ülkeden temsilci katıldı. Zirve sonunda yayınlanan nihai bildiride ilk kez ‘kınama’ dışında atılacak somut adımlara yer verildi. “İsrail’in zulümlerine son vermek için Filistin’e barış gücü konumlandırılmalıdır” ifadelerine yer verilen bildiride, ABD’yi izleyerek elçiliğini Kudüs taşıyacak olan ülkelere de yaptırım uygulanacağı belirtildi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 19/05/2018 Cumartesi
Güncelleme: 01:38 - 19/05/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
İstanbul'da 56 ülkeden temsilcinin katıldığı İİT zirvesinden tüm dünyaya çağrı yaptı
İstanbul'da 56 ülkeden temsilcinin katıldığı İİT zirvesinden tüm dünyaya çağrı yaptı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İslam Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde dün İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışta ilk olarak divanın, başkan Türkiye ve daimi üye Filistin'in yanı sıra Afganistan ve Gine'den oluşturulmasını önerdi. Divanın onaylanmasının ardından Kur'an-ı Kerim ve şehitler için Fatiha okundu. Zirve Dönem Başkanı sıfatıyla açılış konuşmasını yapan Erdoğan, olağanüstü toplantı için İstanbul'a gelen konuk ülke temsilcilerini selamlayarak, "Bugün kalbi bizimle birlikte çarpan dünyanın dört bir köşesindeki tüm Kudüs dostlarını da aynı şekilde sevgiyle selamlıyorum. Kudüs'ün sırdaşı, yoldaşı, kader arkadaşı İstanbul'a hoş geldiniz." dedi. Zirve Dönem Başkanı olarak 3 gün önce yaptıkları davete kısa sürede icabet ettikleri için katılımcı ülke temsilcilerine teşekkür eden Erdoğan, şöyle konuştu:

HER GÜN DAHA AZGINLAŞIYOR

Buradaki toplantımızda, Filistinli kardeşlerimizin mücadelelerinde asla yalnız olmadıklarını haykırıyoruz. Kudüs davası tüm Müslümanların davasıdır. Müslümanlar Doğu Kudüs üzerindeki haklarından tek bir adım dahi geri adım atmayacaktır. Açık ve net söylüyorum İsrail'in yaptığı haydutluktur, vahşettir, devlet terörüdür. İsrail hem tüm dünyanın gözü önünde bu cinayetleri işliyor hem de kanını döktüğü insanları suçlayarak kendini aklamaya çalışıyor. İsrail yönetimi katliamlarını yalanlarla örtebileceğini zannediyor. Çünkü hesabı hukuk önünde sorulmayan her cinayet faili daha da azdırır. İsrail de yıllardır Filistinlilere yönelik şiddet politikalarının hesabını hukuk önünde vermediği için gün geçtikçe pervasızlaşıyor, azgınlaşıyor. Kimi Batılı ülkelerin mahcubiyetini fırsat bilerek katliamlarına her gün bir yenisini daha ekliyor.

GENEL KURULA GÖTÜRÜLECEK

Kudüs kararıyla, İsrail'in katliamlarına zemin hazırlayan ABD'nin eline masum Filistinliler'in kanı bulaşmıştır. İsrail'in zulüm ve katliamlarının cezasız kalmaması için yine Filistinli kardeşlerimizle birlikte çalışmalıyız. İsrail, katlettiği masumların hesabını uluslararası yargı önünde mutlaka vermelidir. Bu konunun BM Genel Kurulu nezdinde de takipçisi olacağız. Maalesef adaletin tecellisi için atılan her adım Güvenlik Konseyi'nde ABD yönetimi tarafından veto ediliyor. Meseleyi yine BM Genel Kurulu'na götürecek, inşallah burada tüm İslam ülkelerini ve vicdan sahiplerinin desteğini alacağız. Ramazan ayı boyunca kendi ülkemiz başta olmak üzere tüm İslam ülkelerinde Filistinli kardeşlerimiz için yardım kampanyaları düzenleyeceğiz. Ayrıca diplomatik kanalları kullanarak tüm tepkimizi ortaya koyacağız.

KINAMAK İŞGALİ DURDURMAZ

Kınamak, kızmak, bağırmak bugüne kadar işgal ve zulmü durdurmadığı gibi bundan sonra da durdurmayacaktır. Müslümanlar kendi haklarını alana kadar hiç kimse bize hakkımızı altın tepside ikram etmeyecektir. Artık bu bozuk ve adaletsiz düzeni değiştirmenin zamanı gelmiştir. Amerika'nın Kudüs kararı, İslam dünyasına yönelik yeni operasyonların habercisidir. Eğer bu konuda bizler yeterli tepkiyi göstermezsek inanın bana bunun çok daha kötüleri gelecektir. Bu meselede elde edeceğimiz başarı ise Müslümanlar için bir dönüm noktası olacaktır. Bunun için önce kendimizi toplayacağız sonra toplanacağız. "


Filistin için barış gücü

İstanbul'daki olağanüstü Kudüs zirvesinin ardından 56 ülkenin imzasıyla nihai bildiri yayınlandı. Türk heyetin öncülüğünde kalema alınan bildiride ilk kez 'kınama' dışında atılacak somut adımlara yer verildi. Bildiride satır başları ile şunlar kaydedildi:

* İşgalci güç İsrail'in zulümlerine son vermek için yasal ve ahlaki yükümlülükler doğrultusunda hareket edilmeli. Uluslararası barış gücü gönderme yolu da dahil olmak üzere, Filistin halkına uluslararası koruma sağlanmalı

* BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere, uluslararası toplum Filistin'le ilgili uluslararası hukuk ve düzeni korumaya yönelik yasal yükümlülüklerini yerine getirmeli

* İsrail işgal güçleri tarafından işlenen ve vahşi suç teşkil eden eylemler, BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail işgalini hesap vermekten korumak suretiyle, ABD yönetiminin desteğiyle işlenmiştir.

* Gazze Şeridi'ndeki barışçıl ve silahsız göstericilere karşı İsrail güçleri tarafından işlenen suç ve katliamlar İİT tarafından soruşturulmalıdır.İsrail makamlarının bu konudaki cezai sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla uluslararası bağımsız bir uzmanlar komitesi ihdas edilmelidir

* BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu, BM Genel Sekreteri, BM İnsan Hakları Konseyi, özel raportörler ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserine Gazze Şeridi'ndeki son zulümlere ilişkin uluslararası bir soruşturma komitesi kurulması için gerekli adımlar atılmalıdır.

* İİT tüm ülkeleri 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs-ü Şerif olan Filistin Devleti'ni resmen tanımaya davet eder.

* ABD Başkanı Donald Trump'ın, Kudüs'ü İsrail'in sözde başkenti olarak tanıyan yasadışı kararını reddedilmiştir.

* ABD'nin Kudüs'te büyükelçilik açması kınanmıştır.

* İİT, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul eden veya büyükelçiliklerini oraya taşıyan ülkelere karşı uygun siyasi, ekonomik ve diğer tedbirleri alma konusundaki kararlılığımızı beyan eder, bu çerçevede alınabilecek uygun tedbirler konusunda tavsiyeler hazırlama konusunda Genel Sekreterliği görevlendirir.


İsrail malları boykot edilmeli

Filistin Başbakanı Rami el-Hamdallah, zirvedeki konuşmasında ABD büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmasının Müslümanlara ve Hristiyanlara karşı yapılmış bir hareket olarak tanımlanabileceğini söyledi. Hamdallah, Kudüs'ün kutsal değerini kirletmemek için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek şunları kaydetti: Bize desteğinizi esirgemeyin. Beraber aynı sesi çıkarmamız gerekiyor. ABD tarafından gözardı edilen kararlara karşı durmamız gerekiyor. Böylece Amerikan rejiminin uluslararası meşruiyete karşı gelmemesi gerektiğini belirtmeliyiz. Bununla beraber diplomatik ilişkileri kesebiliriz. Bu ilişkileri destekleyen bütün kongre üyelerine de karşı durmamız, hatta ilişkilerimizi kesmemiz gerekiyor. Pratik siyasi ve kanuni adımlar atmamız gerekiyor işgalci güçlere karşı. İsrail ürünlerini boykot etmek gibi pratik adımlar atmamız gerekiyor. Filistin halkının ayakta durması için özellikle iskan konusundaki projeleri desteklememiz gerekiyor.


ABD ve İsrail'e yaptırım şart

am Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısı'nda konuşma yapan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, , toplantıyı düzenlediği için Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti. Hasan Ruhani, İstanbul'dan İslam ülkelerinin bir araya geldiği ve "Filistin'in siyonist işgaline dur" mesajının verildiğini belirterek, İsrail'in tüm küresel değerleri tehdit ettiğini söyledi. Ruhani şunları dile getirdi: "BM Genel Kurulunun özel bir oturum düzenlemesini ve ABD yönetiminin aldığı yasa dışı kararın ve siyonist rejimin işlediği suçların burada değerlendirilmesini öneriyoruz. Uzmanlardan oluşan grubun bir araya geldiği bir toplantıyla çözümlerin ortaya çıkmasını ümit ediyoruz. Böylece yeni yasa dışı kararların alınmasını önlemiş olabiliriz. ABD ve siyonist rejime karşı uygun siyasi, ekonomik ve ticari önlemlerin alınması gerekiyor." ifadesini kullandı.

Kısa sürede geniş katılım

İslam Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısına 57 ülkeden temsilci yer aldı. Afganistan, Gine, İran, Katar, Kuveyt, Moritanya, Sudan, Ürdün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) devlet başkanlarının yanı sıra Endonezya ve Gambiya'nın cumhurbaşkanı yardımcıları katıldı. Filistin, Kırgızistan, Pakistan başbakan düzeyinde toplantıda yer alırken Özbekistan, Cezayir ve Sudan parlamento ya da senato başkanları seviyesinde temsil edildi. Dışişleri Bakanları düzeyinde toplantıda bulunan ülkeler ise şunlar: Suudi Arabistan, Mısır, Azerbaycan, Bahreyn, Lübnan, Irak, Tunus, Umman, Libya, Bangladeş, Burkina Faso, Çad, Kazakistan, Komorlar, Maldivler ve Tacikistan. Birleşik Arap Emirlikleri ve Fas devlet bakanı seviyesinde, Venezuela ve İtalya ise misafir ülke olarak toplantıya katıldı.

#Kudüs
#İİT
#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#Barış Gücü
6 yıl önce