Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3-8 Haziran günleri Japonya'ya resmi ziyaret gerçekleştirecek. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Gül'ün Japonya'ya gidişinin, Türkiye'den Japonya'ya Cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret olması nedeniyle tarihsel bir önem taşıdığı kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Gül'e, Japonya ziyaretinde Devlet Bakanları Kürşad Tüzmen ve Mehmet Şimşek, üst düzey bürokratlardan oluşan bir resmi heyet, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve çok sayıda iş adamının eşlik edecek. Açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, ziyareti sırasında Japon İmparatoru Akihito'nun yanı sıra Başbakan Yosuo Fukuda, Üst Meclis Başkanı Satsuki Eda ve Temsilciler Meclisi Başkanı Yohei Kono ile görüşecek.
Türkiye'de yatırımları bulunan Japon şirketlerinin üst düzeyyöneticileriyle bir araya gelecek olan Gül, iki ülke iş çevreleriarasında Tokyo'da düzenlenecek İş Forumu ile Osaka'da düzenlenecek Yatırım Forumu'na katılacak. Türkiye-Japonya Parlamentolararası Dostluk Grupları üyeleri ve "2010 Türkiye'de Japonya Yılı" Komitesi Başkanı ve üyelerini de kabul edecek olan Cumhurbaşkanı Gül, 7 Haziran 2008 günü Ertuğrul firkateyninin açıklarında battığı Kushimoto şehrine geçerek Ertuğrul Şehitlik Anıtı'nda düzenlenecek anma töreninde bulunacak. Buradan Osaka kentine geçecek olan Gül, temaslarının ardından 8 Haziran 2008 Pazar günü Türkiye'ye dönecek.
Açıklamada, tarihi İpek Yolu'nun Batı ve Doğu uçlarında yer alan Türkiyeve Japonya arasında 19. yüzyıldan bu yana geleneksel dostlukilişkilerinin sürdüğü ifade edildi. Türkiye ve Japonya'nın güncel uluslararası konulara yaklaşımlarında genel anlamda paralellik bulunduğu belirtilen açıklamada, Gül'ün gerçekleştireceği ziyaretin, en üst düzeyde siyasi istişarelere imkan verecek olmasının önemine değinildi. Japonya'nın gerek ticaret gerek yatırımlar açısından Türkiye için en önemli ortaklar arasında olduğuna yer verilen açıklamada, bu alandakiilişkilerin daha da geliştirilip çeşitlendirilmesi için çok sayıdafırsat bulunduğunun değerlendirildiği belirtildi. Açıklamada, Gül'ünziyaretinin, bu fırsatların değerlendirilmesine de imkan sağlamasınınbeklendiği ifade edildi.Ziyaretin, Türkiye'nin çok yönlü dış politikası çerçevesinde 1999 yılından itibaren sürdürülen Doğu Asya ve Pasifik bölgesine açılım politikasında önemli bir dönüm noktası teşkil ettiği kaydedildi.
