Genelkurmay Başkanlığı, Hakkari Çukurca'da 20 Temmuz gecesi 7 askerin şehit edilmesine ilişkin, Heronların 'insansız hava aracı) karargaha ilettiği görüntülerin 30 ayrı merkezden canlı yayında izlenmesine rağmen müdahale edilmediğine yönelik iddialar karşısındaki sessizliğini dün bozdu. Kanlı baskından bir ay, iddiaların gündeme gelmesinden ise 22 gün sonra Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden yapılan detaylı açıklamada, Han Tepe baskınına geç müdahale edildiği iddiaları yalanlandı. Soru işaretlerini gideremeyen açıklamanın geç yapılması, adli ve idari soruşturmayı etkilememe gerekçesine dayandırıldı. Yazılı açıklamada, basında yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığı savunularak, çatışmadan 30 dakika sonra Heronların görüntü aktardığı belirtildi. Terörist saldırıyla ilgili gerekli tedbirlerin alındığını savunan Genelkurmay, “Olayın cereyan şeklinden de görüleceği gibi, medyaya yansıyan görüntüler, çatışmanın başlamasından sonraki sürece aittir ve çatışma süresince de ilgili komutanlıklar alınması gereken tedbirleri almış veya almaya çalışmışlardır” denildi.
Han Tepe saldırısının 15. dakikasından sonra olayın takip, sevk ve idaresini Jandarma Genel Komutanlığı'na atanan 2. Ordu Komutanı Necdet Özel'in yönettiği belirtildi. Özel'in ismi verilmeden şu ifadeler kullanıldı: “Han Tepe üs bölgesi ve yakın emniyet kuvveti mevzilerine yoğun terörist ateşi, 20 Temmuz gecesi saat 01.45'te 6 değişik noktadan aynı anda başlamıştır. Olayı öğrenen ve o sırada Diyarbakır'da bulunan dönemin 2. Ordu Komutanı da saat 02.00'den itibaren olayın takip, sevk ve idaresine müdahil olmuştur.”
Basında yer alan Heronlar tarafından yaklaşılan teröristler görüntülendi iddialarını yalanlayan Genelkurmay, “Olay anında insansız hava aracı, 40 km. kadar uzakta başka bir bölge üzerinde olduğundan derhal Han Tepe bölgesine yönlendirilmiş, saat 02.15'te Han Tepe üzerinde olmuş ve görüntü aktarmaya başlamıştır. Buradan açıkça anlaşılacağı üzere saldırı öncesi yaklaşan teröristlerin görüntülerinin aktarılmış olması söz konusu değildir. Basına yansıyan insansız hava aracı görüntülerinden, en erken olanının zamanı ise 02.31'dir ve olayın başlangıcının yaklaşık 46 dakika sonrasına aittir” denildi.
Genelkurmay Başkanlığı, saldırı sonrasında Kobra helikopterlerin bölgeye neden gönderilmediği eleştirilerine de verdiği cevapta, bölgede oluşan toz bulutlarını gerekçe gösterdi. Genelkurmay Başkanlığı, helikopterlerin yardıma gidememesini şöyle açıkladı: “Olayın başlaması üzerine Hakkari'de konuşlu bulanan taarruz helikopterlerine emir verilmiş, helikopterler, zorunlu hazırlıklarını müteakip havalanmış, ancak Çığlı Suyu (ZAP) vadisindeki yoğun sis ve toz bulutu nedeniyle güneye, Çukurca bölgesine geçememiş, yarım saat süren denemeyi müteakip, Hakkari'ye dönmek zorunda kalmışlardır.”
Genelkurmay, basında yer alan Heron görüntülerinin 30 ayrı yerden canlı izlendiği iddialarını da yalanlarken, kaç yerde izlendiği konusuna ise netlik getirmedi. Açıklamada şöyle denildi: “İnsansız hava aracı görüntülerinin hangi makamlar tarafından izleneceği 2'nci Ordu Komutanlığınca ve sadece ilgili birlikler dikkate alınarak belirlenmektedir. Otuz ayrı merkezden bu görüntülerin izlendiği iddiası maksatlı ve gerçek dışıdır. Diğer olaylarda da olduğu gibi bu olayda da gerekli görülen idari ve adli işlemler zamanında başlatılmıştır.”
Açıklamanın bu kadar gecikmesi ise "Türk Silahlı Kuvvetleri, soruşturma safhalarının gizlilik sürecine azami şekilde özen ve dikkat göstermekte olup çok zorunlu durumlar dışında, soruşturma süreçlerinde açıklama yapmaktan kaçınmaktadır. Bu hassasiyete başka anlamlar yüklemek yersizdir ve yanlıştır' denilerek savunuldu.
Türkiye'nin İsrail'den aldığı son 4 Heron da Batman'da konuşlandırıldı. Krize dönüşen Heron projesinde, 2004 yılında çıkılan ihale sürecinde İsrail'den 183 milyon dolar bedelle 10 adet insansız hava aracı (İHA) için anlaşıldı. Sancılı bir süreç sonunda 6 adet Heron geçen şubat ayında Türkiye'ye getirildi. İsrail'le yaşanan Mavi Marmara krizinin ardından Türk subaylarına eğitim veren Heron operatörleri ülkelerine geri döndü ve Türkiye, önemli sıkıntılar yaşadı. Bütün bu tartışmaların arasında, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nda görevli asker ve sivillerden oluşan bir heyet İsrail'e giderek, kalan son 4 Heron için kabul ve testleri için temaslarda bulundu. Yapılan testlerde önemli bir sorunla karşılaşılmaması üzerine Türk heyeti Ankara'ya döndü. Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz günlerde son 4 Heron da Türkiye'ye getirildi ve Batman'da
konuşlandırıldı.
Genelkurmay Başkanlığı'nın uzun süren sessizliğini bozup, iddialara ilişkin sitesinden verdiği yanıtlara tepkiler gecikmedi. Doç. Dr. Aytaç, açıklamayı "Böyle kıytırık açıklamalar kamuoyunu tatmin etmez" diye değerlendirdi. Emekli Albay Ülker ise askerlerin iletişim sorununa dikkati çekti.
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Önder Aytaç, yapılan açıklamayı sert bir dille eleştirerek, birçok sorunun hala cevaplanamadığına dikkati çekti. Aytaç, "Bu çok kıytırık bir açıklama olmuştur. Birçok yönden ayağı yere basmamaktadır" diyerek, şu soruları sordu:
1. Açıklamada saldırı başladıktan 46 dakika sonrasındaki görüntüler denilmektedir. Peki 46 dakika öncesi görüntüler çıkarsa Genelkurmay ne yapacak ve buna ne diyecektir.
2. Açıklamada 2. Ordu Komutanı olan (Necdet Özel) töhmet altında bırakılmaktadır. Açıkgözlülük yapılıyor.
3. Görüntülerin 30 ayrı yerde izlenmediğini söylüyor. Peki sorgulama yapılmadıysa bu yerlerde çalışanların aileleri tek tek sorgulanmadı mı? Burada çalışan kişilerin bütün aileleri sorgulandı.
4. Heronlardan sorumlu albay neden görevden alınmadı.
5. Heronları düşürelim diyen kişi neden terfi etti. Bunu konuşan kişi heronlardan nasıl sorumlu kişi olabilir.
6. Açıklamada yardım götürülemedi deniliyor. Böyle şey olur mu? Bu Atatürk'ün değimi ile “Gaflet, delalet hatta hıyanettir” Böyle kıytırık açıklamalar kamuoyunu tatmin etmez.”
Emekli Kurmay Albay, Stratejist ve Milli Güvenlik Uzmanı Mesut Ülker "Asker karşı bir duruş sergileyerek ilginç bir tarz sergiliyor" dedi. Ülker, "Bu açıklamaya şöyle bakmak lazım. Şu bir gerçek ki askerlerin iletişim ile ilgili sorunları var. Açıklama yapması gerektikleri konularda yeterli ve zamanında açıklama yapmıyorlar. Tatmin edici bilgi akışı olmuyor. Askerlikte en önemli olan güvendir. Askerin kendi imajını zedelememesi gerekir. Ancak şu görülüyor ki asker kendi imajını zedeliyor. Han Tepe'de 7 canımızı kaybettikten sonra toplum bu konuda bir açıklama bekliyordu. Çıkan haberlerden sonra güvene gölge düşürüldü. Açıklamada bir karşı duruş var. Sanki toplum öç almak istiyor gibi bir hava var. Toplum, olayın nasıl olduğunu değil, burada ihmali olanların ortaya çıkarılmasını istiyor. Milletimiz askerini çok seviyor. Millet sorumluların ortaya çıkarılmasını ve kamuoyunun vicdanının rahatlatılmasını istiyor. Asker karşı bir duruş sergileyerek ilginç bir tarz geliştiriyor. Asker artık demokrasi içinde sivil iktidarla nasıl çalışacağını belirlemesi lazım" diye konuştu. Açıklamada havanın bulutlu olduğundan, Heronların ne kadar süre içinde bölgeye gittiğinden bahsedildiğini dile getiren Ülker, şöyle devam etti: "Toplum bu teknik konulara bakmaz. Toplum neden şehit verdiğimizi ve neden bunun için gerekli önlemlerin alınmadığını sorgular. Açıklamadaki gibi yok 30 farklı yerde izlenmediği yönündeki açıklamalar toplumu doyurmaz. Öyle bir açıklama olmuş ki insanın hırsızın hiç mi suçu yok diyesi geliyor. Toplumun bu konuda endişeleri var. Bu endişeler tatmin edilmemiştir."
Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamada bir çok çelişki ve bir çok soruya cevap vermediği dikkatlerden kaçmadı. İşte Genelkurmay'ın çelişkileri ve cevap bekleyen konular.
* 3 Haziran'da 100 civarında terörist ve silah yüklenmiş katırlarla sınırdan sızma şeklindeki Heron görüntüleriyle ilgili cevaba açıklamada yer verilmedi.
* 19 Haziran Gediktepe baskını öncesi emniyetin verdiği istihbaratın neden dikkate alınmadığı açıklanmadı.
* Han Tepe olayı öncesi yine Emniyet'in verdiği istihbarat bilgilerinde 60 civarında terörist grubun baskın yapacağına dair bilginin değerlendirilmemesinin nedeni açıklanmadı.
* Heron görüntüleri çok netken açıklamada yardım götürülememesinin ana nedeni hava şartlarının olumsuzluğu gösteriliyor. Çelişkinin izahı yok?
* Hava şartlarındaki olumsuzluk uçaklar için de geçerli midir? Değilse uçaklar niçin bir gün sonra öğle saatlerinde kullanılmıştır? 1 gün sonra uçakların 2 sorti yaparak susturduğu dochkalar ifadesinden çatışmanın ertesi günü öğle saatlerine kadar devam ettiği sonucunu mu çıkarmalıyız? Neden uçakların olayın görüntülerin alınmaya başladığı 02.16'dan itibaren gönderilmediği ve hedeflerin susuturulmadığı izah edilmemiştir.
* Ağır silahları getirerek pusu, taciz ve sızma olarak organize olarak gerçekleştirilen bir saldırının istihbaratının alınamaması normal midir?
* Açıklamada 01.45'te başladığı belirtilen saldırının başlamasından 04.30'a kadar birlik kendi haline bırakılmış, 3 saat 15 dakika sonra ve olay bittikten sonra ulaşılmıştır, bu normal midir? Baskın görüntülerinde 7 teröristin saat 03:00'te olay bitikten sonra elini kolunu sallaya sallaya saat 03.30'a kadar olaya yakın bölgede dinlendiği ve toparlandığı daha sonra dağıldığı görülüyor.
* Heron görüntülerinin ilgili birimlerden neden silindiği, başlatılan soruşturmanın neden sızdıranların tesbitine yönelik yapıldığı, ev ve iş yerlerine neden baskın yapıldığı açıklanmıyor.
* Heron (görüntülerden anlaşılıyor) saldırı henüz başlamak üzere iken görüntü vermiştir. Mevzilere geliş anları görüntünün alındıktan yaklaşık 30 dakika sonradır. Uçakların emir alıp gelip hedefleri imha etmeleri 20 dakika içinde mümkünken neden değerlendirilmemişlerdir.
* Basına yansıyan görüntülerin olaydan 45 dakika sonrasına ait olduğunu söylerken 02.16'dan itibaren görüntü aldıklarını söylemekteler. Bunu söylerken çelişkiye düşmüşlerdir.
* Teröristlerin topçu atışına maruz bırakıldığı iddiası görüntülerle çelişmekte, teröristler 7 kişi toplanmakta, dinlenmekte ve sonra da dağılıp gitmekteler.bu baskın olayın bitiminden sonra 30 dakika sürmektedir. Bu da Heron'un verdiği koordinatlar çerçevesinde topçu ve hava unsurları ile neden vurulmamıştır. Bekleme anında atış yapılıp imha edilmemeleri dikkat çekicidir.
* 30 yerden izlenmektedir ifadesi eleştirilmekte fakat kaç yerden izlendiğine dair bilgi verilmemektedir. Bu görüntülerin Genelkurmay, KKK, Hava Kuvvetleri, Jandarma ve 2. Ordu Komutanlığı'nın birçok yerinde izlendiği kesindir.
* Baskının yapıldığı üst bölgesi ile karakol arasında 500 metre mesafe olmasına rağmen herhangi bir yardım gelmemesi değerlendirilmemiş oysa Han Tepe karakolunda 380 tane asker olduğu biliniyor
* 02.16'da başlayıp sonra devam eden görüntülerin orijinalini kamuoyu ile paylaşılacak mı?
* Açıklamanın bu kadar geçikmesi ile iligli değerlendirmelerde tatmin edici değildi. Bu açıklamalar daha önce neden yapılmadı.
* İddia edildiği gibi 02.15'te kayda alınan görüntülerin 02.31'de basına yansıdığı ifade ediliyorsa, aradaki 16 dakikalık görüntüler yayınlanarak bu iddianın doğrulanması düşünülmekte midir?
* 04.30'dan sonra gün ağarmasıyla kaçtığı ifade edilen teröristler 6.5 km mesafedeki K. Irak'a arazi şartlarında 3 saatte gidebilecekleri değerlendirildiğinde 07.30 kadarki sürede isabetli atışlar ve uçaklarla saldırı neden yapılmamıştır?
