Lewis, IMF'in bugün İstanbul'da gerçekleşen, Orta, Doğu ve Güneydoğu Avrupa (ODGA) için "İlkbahar 2014 Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporu"nun tanıtımının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin büyümesine ilişkin aşağı yönlü bir eğilim bulunduğuna dikkati çeken Lewis, bu durumun ocak sonunda para politikalarındaki revizyonlar ve özellikle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından alınan makro ihtiyati tedbirlerden kaynaklandığını ifade etti.
Lewis, Türkiye'de gelecek dönemde büyümeye yönelik revizyonlar olduğunu söylemek için erken olduğunu vurgulayarak, "Önümüzdeki dönemde tekrar bütün bu projeksiyonlarımızı gözden geçireceğiz. IMF'in Dünya Ekonomik Görünümü raporunda şu anda yayımlanmış olan verilere baktığımızda hem bölgesel hem küresel hem de ülke bazlı verilere ulaşılabiliyor. Burada ekim ayında yayınlayacağımız yeni raporda revize projeksiyonları görebilirsiniz" diye konuştu.
IMF Avrupa Dairesi Danışmanı Anna Ilyina da, "Türkiye'deki akış kırılganlığına, diğer ülkelere kıyasla daha yüksek bir cari açığa sahip olması, yüksek finansman ihtiyacı ve CDS'lerin (kredi temerrüt takası) yüksek olması neden oldu" diye konuştu.
Diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye'nin borçla ilgili risklerinin daha düşük olduğunu kaydeden Ilyina, diğer dış faktörlerin de o kadar etkili olmadığını dile getirdi.
IMF Avrupa Dairesi Direktör Yardımcısı Aasim Husain ise, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) para politikasını gevşetmeye çalıştığını aktararak, "Tabii ki konvansiyonel gevşetme var, onun dışında konvansiyonel olmayan gevşetme de söz konusu olabilir ve eğer bu gerçekleşirse tam tersi etki olabilir. Yani bütün bölgeye iki kanaldan bir canlılık getirebilir" şeklinde konuştu.
Avro Bölgesi'nde bir canlanma olabileceğine değinen Husain, bu bölgenin ticaret ortakları açısından da çok önemli olduğunu ve büyümeyi tetikleyebileceğini vurguladı.
Husain, Rusya'dan doğalgaz ithalinin Avrupa'daki pek çok ülke için ciddi bir bağımlılık meselesi olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Alternatif doğalgaz kaynaklarına acilen ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz. Bu tabii ki ciddi bir zorluk. Şu anda kış ayları bitti artık ısınma ihtiyacı o kadar yüksek değil. Önümüzdeki günlerde o yüzden bu risk yüksek bir risk olmayacak ama yine de bu bölgede yaşanan jeopolitik riskler devam ederse, önümüzdeki dönemde hala geçerliliğini koruyan bir risk olabilir."
ABD'deki mali kriz sonrası büyüme ve istihdam anlamında da iyileşmeler olduğuna işaret eden Husain, "Bu bütün dünya ekonomisi ve bölge için iyi bir haber. Ancak diğer taraftan elimizde sadece iyi haberler yok. Aslında sıkı likidite durumlarından dolayı çok sert rüzgarlar esebilir. Dünya ekonomisi ve Avrupa ekonomisi toparlanıyor. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri toparlanıyor. Ümit ediyorum ki bu toparlanma devam eder" ifadelerini kullandı.
