Yükselen petrol fiyatları, belirsiz ihracat talebi ve hükümet ile muhalefet arasındaki bütçe açığı tartışması Japonya'nın önemli sorunları arasında yeralırken, ülkede yaşanan 9 şiddetindeki deprem, Japon coğrafyasından kaynaklanan ve ülkenin ekonomisini daha derinden etkileyecek unsurların varlığını en acı şekilde hatırlattı.
Yaşanan deprem, ülkede 2010'un son çeyreğinde yavaşlayan ancak bu çeyrekte hızlanması beklenen ekonomik toparlanmayla ilgili soru işaretlerini de arttırdı. Japon ekonomisi geçen yıl yüzde 3.9 ile son 20 yıldaki en hızlı büyüme performansını kaydetti. Ancak, üretim hızı hâlâ finansal kriz öncesindeki seviyenin altında bulunuyor. Bununla birlikte gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) da son çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0.3'lük bir daralma gösterdi.
Depremlerin büyük ekonomiler üzerindeki etkileri genellikle ilk beklentinin altında kalıyor. Japonya'da zarar gören bölgeler, ülkenin ekonomik açıdan en fazla katkı sağlayan kesimi değil. Buna rağmen felaket, yatırımcılar arasında Japonya'ya yönelik belirsizliği artırabilir. Ülkedeki büyüme büyük oranda ABD, Avrupa ve Çin'e yapılan ihracata dayanıyor. Japon ekonomisi bu anlamda dışarıya bağımlı bir görüntü çiziyor.
Yeniden yapılanmanın finansmanı için Japon halkının ve iş dünyasının ellerindeki tasarrufları kullanacak olması gelecek aylarda ekonomik büyümeyi destekleyecek. Ancak, alt yapı harcamalarının finansmanı Japon hükümetini daha fazla borç almak için tahvil ihracına yönelteceği için bütçe açığını da artırabileceği uyarısı yapılıyor.
Japonya Merkez Bankası, deprem ve ardından yaşanan tsunaminin ekonomiye etkilerini bugün yapacağı toplantıda ayrıntılı biçimde ele alacak. Merkez Bankası Başkanı Masaaki Shirakawa, gazetecilere yaptığı açıklamada, faiz kararlarını gözden geçirmek için biraraya gelecek banka yönetim kurulunun, deprem ve tsunaminin Japonya ekonomisine etkilerini ayrıntılı biçimde ele alacağını bildirdi. Merkez bankasının yarın bankacılık sistemine büyük miktarlarda likidite sağlayacağını da ifade eden Shirakawa, “Piyasa koşullarını yakından izliyoruz, sabah ilk iş olarak piyasaya büyük miktarda likidite sağlamayı planlıyoruz” dedi.
