Konya'da bir kamu kurumunda memur olan H.Ö. (58), koronavirüs tedavisi gören annesi Fadime Öksüz (88) öldükten hemen sonra, internet bankacılığını kullanarak hesabından 1852 lira çekti. Durumu fark eden ağabeyi Mustafa Öksüz'ün (60) savcılığa şikayeti üzerine hazırlanan iddianamede H.Ö. hakkında 'Bilişim sistemlerinin kullanılması yoluyla hırsızlık', 'sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme' suçlarından, 15 yıl 4 ay hapis cezası istendi.
Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan ve İcra Müdürlüğü’nden emekli olan Mustafa Öksüz'ün annesi Fadime Öksüz, 24 Eylül'de Covid-19 tedavisi gördüğü Konya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Covid-19 tedbirleri nedeniyle Konya'da toprağa verilen Fadime Öksüz'ün cenazesine, aralarında Mustafa Öksüz'ün de bulunduğu 2 çocuğu ve kızı ile yakın akrabaları katılamadı. Mustafa Öksüz, ekim ayı başında annesinin vasiyetnamesinin açılma ihbarı üzerine, bir vasiyetname düzenlendiğinden haberdar oldu. Mustafa Öksüz, vasiyetnamenin iptali ve yasa dışı bir şekilde vasiyetname düzenlendiği iddiasıyla kardeşi H.Ö., noter başkatibi ve raporu düzenleyen profesör hakkında suç duyurusunda bulundu. Vasiyetnamede hem kendi hakkının yendiğini hem de mal kaçırıldığını öne süren Mustafa Öksüz, vasiyetnamede annesinin kira gelirleri ve emekli maaşıyla ilgili herhangi bir bilgi olmadığı için kardeşi H.Ö.'nün bu paraları internet bankacılığı aracılığıyla aldığını düşündüğünü söyledi.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda H.Ö. hakkında 'Bilişim sistemlerinin kullanılması yoluyla hırsızlık', 'Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme' suçlarını işlediği belirtildi. İddianamede, Fadime Öksüz'ün geçen 24 Eylül'de saat 11.59'da Konya Meram Tıp Fakültesi'nde vefat ettiği, ölen Fadime Öksüz'ün bir kamu bankasından maaş hesabının bulunduğu ve bu hesaba bağlı olarak internet bankacılığını kullandığı; şüpheli H.Ö.'nün annesi Fadime Öksüz öldüğü gün saat 13.20 sıralarında internet bankacılığını kullanarak, 1852 lirayı kendi hesabına havale ettiği, bu işlemi kendi kullandığı telefonla yaptığı; bankadan alınan bilgide Fadime Öksüz'ün sistemde kayıtlı olan numarasının da H.Ö.’nün kullandığı telefon olduğu belirtildi. İddianamede H.Ö. hakkındaki suçlamaları kabul etmemesine rağmen hakkında yeterli delil olduğu belirtilerek, 6 yıldan 15 yıl 4 aya kadar hapis ve 5 bin yıla kadar adli para cezasıyla cezalandırılması istendi. İddianamede diğer şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtildi.
Şikayetçi Mustafa Öksüz'ün oğlu ve aynı zamanda avukatı olan Ali Öksüz, Konya Cumhuriyet Savcılığı'na yaptıkları suç duyurusu ve sundukları delilleri savcılığın değerlendirdiğini ve H.Ö. hakkında 'Bilişim sistemlerinin kullanılması yoluyla dolandırıcılık' suçundan dava açtığını belirterek, "Bu suç Türk Ceza Kanunu 142'nci maddesinde düzenlenmiştir. Nitelikli bir haldir, şikayete bağlı değildir. Sanık yargılanıp ceza aldığı zaman yüksek ceza alabilir" dedi.
Mahkemenin iddianameyi kabul ettiğini belirten Avukat Ali Öksüz, "Bu olayda müvekkilimin dolandırıcılık yönünden de şikayeti vardı, o konuda da gerekli soruşturma yapıldı ancak verilen takipsizlik kararı bizce hukuka uygun değil. Biz buna da itiraz ettik, şu anda inceleme aşamasında" diye konuştu. Ali Öksüz, Fadime Öksüz'ün vefatının ardından ortaya çıkan vasiyetname konusunda da iptal davası açtıklarını, bu konuda da duruşma tarihinin verildiğini söyledi.