Kuveytli işadamı Fawaz Al-Issa'yı, Türkiye'de daha Kuveyt Türk yönetim kurulu üyesi olarak tanıyoruz. Fakat o, yaklaşık 3 yıl önce kurulan Türkapital Holding isimli yatırım şirketinin de başında. Türkapital Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO'su Fawaz Al-Issa ile holdingin faaliyetleri ve Türkiye ile ilgili düşüncelerini konuştuk…
Türkiye'de genç ve dinamik bir nüfus var. Yer altı yer üstü kaynaklar zengin. Büyük bir ekonomi. Ben Kuveyt Türk'te de yönetim kurulu üyesiyim. 2001'den sonra BDDK kanunu çıktıktan sonra bankalar olarak fazla yatırım yapamıyorduk. Daha o zamandan düşündük. Grup olarak yatırım şirketi kuralım dedik. 2007 yılı sonunda şirketi kurduk ve başladık. TOKİ ile İdealistkent projesinde yer aldık. Ayrıca Dubaili Emaar ile Toskana Vadisi projesinde çalıştık. Özel sektörde ise Autoland'i satın aldık. Sigorta işine Neova ile girdik. 3 yıl içindeki performansımızın çok iyi olduğunu söyleyebiliriz.
Devlet arsa veriyor, ihaleye çıkıyor, kazancı alıyor ve hastane/bina yapılıyor. Konsorsiyum şeklinde oluyor. Hem finans, hem işletme, hem de müteahhitlik… Hepsini birlikte yürütüyoruz.
Sigortada Neova, gayrimenkulde İskan, oto-kiralamada Autoland şirketlerimizle çalışıyoruz. Lojistik alanında depolarımız var. Autoland'i 2008'de aldığımızda 150 araba vardı. 2010 sonunda 2 bin araba var. 2 yıl içerisinde 10'a katladık.
Azerbaycan'da bir ofisimiz var. Bir alışveriş merkezine de ortağız. Tataristan'da da hükümetle ortak bir şirket kurduk, proje bakıyoruz.
Bizim şirket olarak bu sektörlerde tecrübemiz yok. O yüzden teknik ortak getiriyoruz. Mesela Autoland için Kuveyt'in en büyük oto kiralama şirketini getirdik. Onların Kuveyt'te 35 bin araçlık filosu var. Onların Autoland'deki yüzde 35, bizim yüzde 65. Sigorta'da da aynı. Kuveyt'in en büyük 5 şirketinden birini getirdik. Onların Neova'daki payı yüzde 35, bizim yüzde 53, kalanı Kuveyt Türk'ün. 2010 yılında toplam aktiflerimiz 240 milyon dolara ulaştı.
Portföyümüzün yüzde 60'ı şu an gayrimenkulde. Kalan kısmı diğer alanlarda. Tabii bunu planlamadık. İlla da gayrimenkule ağırlık verelim demedik. 2008-2009 kriz döneminde gayrimenkul en sağlam yatırımdı. Biraz da bu yüzden oldu. Önümüzdeki süreçte sağlık alanındaki yatırımlar öne çıkar, ağırlık oraya gider, bu tamamen şartlara bağlı.
Bizim şöyle bir hedefimiz var. Bu şirketin adı TürKapital. Türkiye ve Türkiye'nin etrafındaki bölgelerde faaliyet göstermek amacıyla kurduk. Bunun için Türkiye'ye sıcak bakıyoruz. Her sektörde fırsatlar var. Önümüzdeki süreçte enerji sektörü öne çıkabilir. Biz de bu alanda projeler bakıyoruz. Perakende sektöründeki fırsatlara bakıyoruz. Giyim, lokanta, cafeshop tarzı işlere girebiliriz.
Satın alacağız. Hazır şirket. Sıfırdan başlamıyoruz. Biz yatırımcı olarak satın alıyoruz. Tamamını veya bir bölümünü. Büyük hazır giyim markaları da olabilir, bir AVM işletmeciliği de olabilir. AVM işine geçen yıl baktık ama İstanbul'da fazla sayıda AVM olduğunu düşünüyoruz.
Sermayemiz 150 milyon dolar, toplam aktiflerimiz 240 milyon dolar. Şu anda kâr yok. Çünkü operasyonel maliyet söz konusu. 2011'den itibaren kâra geçmeyi planlıyoruz.
Evet. Daha şirket olarak oturmadık ama niyetimiz var. İleriki yıllarda…
Her ay iki hafta, üç hafta kalıyorum, sonra Kuveyt'e dönüyorum. Ailem orada. Okul tatilse onlar da geliyorlar. Hatta Kuveyt'teki annem, 'Ne var Türkiye'de, burada tatilinizi yapın' diyor. Oğlum da Türkiye'de doğdu.
Neyini sevmiyorum ki? Her şeyini seviyorum. Hava, yemek, iş... Evim gibi burası. Bu kadar.
Kaymak. Bal. Baklava, balık, kebap.
Salep, lokum, kese, lif, bal ve yiyecek şeyler.
Evet, Fenerliyim.
Sadece bu sene değil her zaman...
1996'da geldiğim zaman baktım ki herkes maçtan konuşuyor, bir takım seçmek lazım dedim. Kuveyt'teki tuttuğum takım Kadısıye'nin rengi sarı. Baktım Fenerbahçe de sarı. Fenerli oldum.
O da Fenerli.
Yok. Şimdi onlar daha çok Barcelona forması alıyorlar. Messi yazılı.
Evet. Götürmek lazım.
Ben İsviçre'de okudum. Amerika'da okudum. Kuveyt'te, Bahreyn'de, Türkiye'de yaşıyorum. Dünya ülkelerini geziyorum, inceliyorum. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini görmek için sadece ev-iş-havalimanı güzergahına bakmak yeterli. İyi hatırlıyorum. 1996'da hava çok kirliydi. Herkes kömür kullanıyordu. İlk bir iki hafta eşimle, 'Acaba yanlış bir ülke mi seçtik, neden geldik' diye düşünüyorduk. Bir iki yıl sonra hava tertemiz oldu. Taksicilerin tavırları bile değişti. Binalar, ofisler değişti. Bunlar küçük şeyler ama toplarsanız değişimi görürsünüz.
Kuveyt'ten bir işadamı arkadaşım geldi. İstinye Park'ı gezdik. Orada bütün markalar var. Gutu, Felli, Armani gibi… Baktı ve dedi ki: “Fark ettim ki Türkler tasarım ve dizaynda çok başarılılar. Türkler Avrupa Birliği'ne 'Biz yapabiliriz. Hem de sizden daha iyi…' mesajını veriyorlar.” Bunu söyleyen, tüm dünya ülkelerini tanıyan biri.
2023 hedefi ortaya konuyor. Herkes kendini ona göre hazırlıyor. Bu iyi bir gelişme. Keşke herkes böyle yapsa. Bir de benim kanaatim, sayın Başbakan ve hükümet kendisi için çalışmıyor. Ülke için çalışıyorlar. 2023 planı var. Buradaki yatırımcı için bir uygulama ölçütü olacak. Burada değilse yol haritası olacak. 2023 için hedeflerin de yakalanabilir rakamlar olduğunu düşünüyorum.