Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Irak’a 1991’deki ilk müdahalesinin ardından oluşturulan uçuşa yasak bölge Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin de ilk adımı oldu. Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle birlikte, Barzani yönetimindeki bölge Irak içerisinde resmi statüye kavuştu.
25 Eylül'de Kuzey Irak'ta gerçekleştirilen referandum zaman zaman gündeme gelse de 2014 yılında Bağdat yönetimi ile petrol gelirlerinden kaynaklanan bütçe anlaşmazlığından sonra ete kemiğe büründü.
2014 Haziranı’nda DEAŞ'ın başta Musul olmak üzere çok sayıda Irak kentini işgal etmesi, Barzani yönetiminin Irak'tan ayrılma hedefini somutlaştırdı. Bu dönem Mesud Barzani, IŞİD işgalini görmezden gelerek ve Irak’ın halihazırda bölünmüş olduğunu ileri sürerek bağımsızlık referandumu yapılmasını istedi. IKBY’yi yöneten iki partinin, KDP ile Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) anlaşmasıyla, 25 Eylül 2017'de referanduma gidildi.
Irak Başbakanı Haydar El İbadi, referandumun yasadışı ve anayasaya aykırı olduğunu ifade ediyor. Irak Parlamentosu, referandumun düzenlenmesini reddeden bir karar çıkarmış ve Başbakan İbadi'den Irak'ın toprak bütünlüğünü koruyup ayrılıkçı hareketlerle mücadele etmesi konusunda gerekli tüm tedbirleri almasını istemişti.
Parlamento 14 Eylül'de, referandumun düzenlenmesi gerektiğini savunan Kerkük Valisi'ni görevden aldı. Yaptırımları hayata geçiren Irak, Türkiye'nin sınırda düzenlediği tatbikata katılacak.
Referanduma bölge ülkeleri de ilk andan itibaren karşı çıktı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi ve İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ortak bir bildiri yayımlandı.
Ortak bildiride, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) Pazartesi günü yapılacak referandumun, 'Kürt halkı ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin lehine olmayacağı' belirtildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nın (TSK) 18 Eylül’de Şırnak’ın Silopi İlçesi’nin TIR Bölgesi’nde başlattığı ve 3 kilometrelik alanda devam eden tatbikat çalışmasında gün boyu yeni mevziler açıldı. Yapılan askeri sevkıyatlarda Kuzey Irak yönüne açılan yeni mevzilere T-155 fırtına obüsleri yerleştirildi. Sabah saatlerinde gruplar halinde hücum ve teknik manevra eğitimlerine tabi tutulan birlikler daha sonra mevzilere çekildi.
Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı yakınlarında başlatılan tatbikatta 3’üncü safha başladı. Tatbikat alanında tank ve diğer zırhlı araçlar manevra yaptı. Irak askerleri de zırhlı midibüslerle alana getirildi.
Uluslararası Global Firepower şirketi, her yıl 50'den fazla değişkeni baz alarak dünyanın en güçlü orduları sıralamasını hazırlıyor. 2017 yılı sıralamada 133 ülke yer aldı.
Listenin ilk onuna yerleşen en güçlü ordulara sahip olan ülkeler ve ayrı göstergelere göre lider konumundaki devletler arasında Türkiye 8. sırada yer alıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır komşularına ve bölgedeki diğer ordulara açık ara fark attığı göze çarpıyor.
Amerika'nın müdahalesi ile parçalanan Irak ordusu yeniden yapılanma süreciyle dünyanın en güçlü orduları arasında 59. sırada yer aldı. Geçtiğimiz yıl 11. sırada yer alan İsrail 16. sıraya gerilerken, İran 21., Suriye 36. sırada yer aldı.
2003 yılında gerçekleşen Irak işgali sonrası bölgede ABD güçleri ile birlikte hareket etmeleri nedeniyle isimleri daha sıkça duyulmaya başlanan Peşmerge güçleri, ABD’nin de devreye girmesi ve KDP ile KYB arasındaki krizin çözüme kavuşturulması ile birlikte daha etkin hale geldi. Peşmerge güçleri 2003 işgali sonrası ABD’den aldığı silah desteği ve Irak içerisinde ABD’nin en önemli müttefiklerinden birine olması ile birlikte dönüşüm geçirmeye başladı.
DEAŞ tehdidi ile Barzani büyük bir fırsat yakaladı. IKBY’nin ve özellikle Erbil’in DEAŞ’ın eline geçmesi riski, ABD, İngiltere, Almanya ve diğer batılı güçlerin Peşmerge güçlerine olan desteğini artırdı.
Bu döneme kadar sayıları 80 bin ile 190 bin arasında değişen Peşmerge güçlerine ağır silahlar sağlanmaya başlandı. Uluslararası verilere göre tam sayısı bilinmese de BBC’nin derlediği verilere göre Peşmergenin sayısı 190 binken, VOX isimli bir internet sitesinin derlediği sayıya göre bu rakam DEAŞ sonrası dönemde 240 bine çıkmış durumda.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan ve 3 saat süren Milli Güvenlik Kurulu sonrası yayınlanan bildiride altı çizilen bir ifade dikkat çekti. 'Türkiye'nin ikili anlaşmalardan ve uluslararası anlaşmalardan doğan hakları' ifadeleriyle ne vurgulandı? Kritik detaylar 1926 yılında imzalanan Ankara Anlaşması ve 1937'de imzalanan Sadabat Paktı maddelerinde gizli.