"Çelik konstrüksiyon ve metal yapılar tercih edilmelidir"
Fırtınanın daha çok yüksek kesimlerde etkisinin yüksek olduğunu vurgulayan Dilaver, "Böyle bir durumun önüne mevcut bölgenin iklim şartlarına uygun bir hesaplama yapılarak oluşturulacak yapılarla geçilebilir. Bunların yapılması durumunda doğal afetlerde böyle bir hasarın oluşacağını düşünmüyorum. Böyle felaketlerin oluşmaması için ahşap çatılardan vazgeçilmesi gerekiyor. Bunun için çelik konstrüksiyon, metal yapılar tercih edilmelidir. Bunlar daha kuvvetli ve mukavemeti daha yüksek malzemelerdir. Bu malzemeler, böyle felaketlerin can ve mal kaybına etkisini minimum seviyeye götürecektir" dedi.
"İstanbul’da bulunan yapıların yüzde 70’i lodos gibi felaketlerden etkilenecek yapılar"
İstanbul’da devam eden kentsel dönüşüm projelerinin tek nedeninin deprem olarak bilindiğinin altını çizen Dilaver, "Bu projeler aslında tüm doğal afetleri kapsıyor. Lodos felaketi daha çok yüksek kesimlerde meydana geldi. Anadolu Yakası ve Avrupa Yakası’nda felaketin yoğun gerçekleştiği yerler oldu. Avrupa Yakası’nda Başakşehir, Çatalca bölgelerinde yoğun olarak bu felaket hissedildi. İstanbul’da bulunan yapıların yüzde 70’i lodos gibi felaketlerde etkilenecek yapılar. Böyle yapılar yüksek kesimlerde olmadığı için mevcut binalar çok fazla etkilenmedi. Daha kuvvetli bir fırtınanın gelmesi durumunda böyle yapılar risk altında yer alıyor" açıklamalarında bulundu.
"Malzeme kalitesi kadar uygulamanın da önemi çok büyük"
Alınması gereken önemlerden bahseden Dilaver, "Uzman ekipler tarafından projelendirilen yapıların inşa edilmesi gerekiyor. İklim şartlarına uygun projelerin uygulanması gerekiyor. Uygulama yanlış yapıldığı takdirde böyle hasarların meydana gelebileceğini söyleyebiliriz. Malzeme kalitesi kadar uygulamanın da önemi çok büyük" diye konuştu.
"Doğal afetler, yanlış uygulamalar ve yanlış işçilik yüzünden hasar oluşturuyor"
Yaşanan fırtınada binaların dış cephesinde de hasarlar görüldüğünü dile getiren Dilaver, sözlerini şöyle tamamladı:
- "Binaların dış cephelerinde oluşan hasarlar da yanlış uygulamadan dolayı meydana geldi. Dış cepheler yaz ve kış mevsiminde yapılmaması gerekiyor. İlkbahar mevsiminde dış cephe malzemeleri yapıya daha kuvvetli bir dayanıklılık sağlıyor. Doğal afetler, yanlış uygulamalar ve yanlış işçilik yüzünden hasar oluşturuyor. Fırtınanın etkili olduğu bazı ülkelerde fırtına hızı 250 kilometreye kadar ulaşabiliyor. Fırtınanın Türkiye’de 130 kilometre hıza ulaştığı söyleniyor. Böyle bir hıza göre aldığımız hasarlar çok fazla. Bunların daha minimum düzeyde olması lazım."