AK Parti ve MHP'nin uzlaşmasının ardından, 21 maddelik yeni Anayasa değişiklik teklifi TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Anayasa Hukukçusu Şükrü Karatepe, yeni anayasa kanun tasarısının ayrıntılarını Yeni Şafak'a anlattı. “Yürürlükteki 1982 anayasası darbe döneminde yapılmış, olağanüstü hal anayasasıdır" diyen Karatepe, “Bu anayasanın demokratik olmadığı, insan hak ve hürriyetlerini sınırladığı, ülkenin gelişmesinin önünü tıkadığı konusunda Türkiye'de bir görüş birliği var" şeklinde konuştu.
Karatepe parlamenter sistemde Cumhurbaşkanının, parlamento tarafından seçildiğini belirterek, 1982 öncesine kadar da sınırlı yetkilere sahip olduğunu hatırlattı. “Ancak 1982 Anayasası'nda bu yetkiler oldukça fazla genişletildi" diyen Karatepe, "2007'den sonra da cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karar verildi. Bu iki özellik başkanlık sisteminin özelliğidir. Böyle olunca bir çelişki ortaya çıkıyor. Mevcut durum yarı parlamenter sistem, yarı başkanlık sistemi. Bu ne deve ne kuş" dedi.
MHP'nin 'Başkanlık sistemi ile tek kişinin kontrolünde kararlar alınır ve uygulanırsa iyi olacak' prensibini benimsediğini ve Anayasa çalışmalarına katıldığını belirten Karatepe, "Mevcut anayasayı başkanlık sistemine dönüştürmek için 40 civarında madde değişikliğini öngörüyorduk. Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ilk görüşmesinde bu 40 maddelik taslak verildi. İki lider 40 maddelik değil daha dar kapsamlı ve doğrudan doğruya hükümet sistemini değiştirmeye yönelik maddelerin değiştirilmesine karar verdi. 40 maddelik taslağı inceleyen MHP'li arkadaşlar mevcut taslakla geldiler. İki parti bu metin konusunda anlaştı ve meclise sunuldu" şeklinde konuştu.
"Yeni sistem ile yasama yürütmeye, yürütme de yasamaya karışmayacak" diyen Karatepe, "Şimdi yasamanın içinden hükümet çıkıyor. Hükümet yasamaya bağlı olarak çalışıyor. Milletvekilleri aynı zamanda bakan oluyor. Meclis sadece yasa yapacak. Meclis, hükümetin getirdiği ve uygun gördüğü yasaları çıkarmayacak. Meclis kendi uygun gördüğü yasaları çıkaracak. Hükümetin kanun tasarısı getirme yetkisi olmayacak. Bu sistemin yürürlüğe girmesi ile Meclis asli görevine dönecek ve yasamanın esas ne olduğunu anlayacak. Meclis kendi asli görevine döneceği için çok daha güçlü olacak" diye konuştu. Hükümetin de yasama işleriyle uğraşamayacağı için doğrudan doğruya yürütme ile ilgileneceğini söyleyen Karatepe, "Kuvvetler ayrılığı budur. Türkiye başkanlık sistemine geçince kuvvetler ayrılığına göre yönetilecek" dedi.
Ekonomi uzmanlarının başkanlık sisteminin ekonomiye etkisini araştırdığını ve olumlu sonuçlara ulaştıklarını söyleyen Şükrü Karatepe şöyle devam etti: “Başkanlık sisteminde ülke daha hızlı kalkınıyor. Uzmanlar Başkanlık sisteminin Anayasası'nın daha kısa, ondan dolayı da daha pratik olduğunu, kararların daha kolay alındığını ve bu nedenle ekonomi sorunlarının daha çabuk çözüldüğünü tespit ettiler. Parlamenter sistemde 2 aşamada yapılan her iş, başkanlık sisteminde 1 aşamada yapılacak. Devlet daha aktif olacak. Krediler, teşvikler daha çabuk olacak. Her şey iktisadi olacak."
- Oylama Nisan'da
- Tasarının bütçe görüşmelerinden sonra, Ocak ayında Anayasa komisyonuna gönderileceğini belirten Karatepe, “Anayasa komisyonunda görüşmeler uzun sürecek. Anayasa komisyonundan sonra Şubat ayında Genel Kurul'a gelecek. Şubat sonu da oylamadan geçecek. 60 gün sonra da halk oylaması olursa nisan sonu, mayıs başı gibi halk oylamasına gidecek" diye konuştu. Anayasaya göre Cumhurbaşkanı 2 kere seçilebildiğini söyleyen Karatepe, “Sistem değiştiği için yeni sisteme göre iki kere daha seçilebilecek. Mevcut cumhurbaşkanımız 2 kez defa daha seçilebilecek "dedi.
Milletvekili sayısının 600'e çıkması konusunda ise Karatepe, “Türkiye'nin nüfusu arttı. Nüfus büyükşehirlere doldu. Böyle olunca İstanbul, Ankara, İzmir'in milletvekili artıkça diğer şehirlerin milletvekili sayısı azalıyor. Küçük şehirlerin milletvekili sayısı artacak" şeklinde konuştu.
