Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sakarya ve Kocaeli’ndeki AK Parti il kongrelerine katıldı. Gezisinin ilk durağında Sakaryalılara büyük şair Necip Fazıl’ın şiiriyle seslenen Davutoğlu, 28 Şubat sürecinin zulmü ve 1999 yılındaki deprem günlerini hatırlatarak “Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya, binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya” dizelerini paylaştı. Vatandaşların bir daha ‘öz yurdunda garip, öz vatanında parya’ olmayacağını vurgulayan Davutoğlu, “Onlarca yıl parya muamelesine tabi tutulan millet, 12 yıldır ayağa kalktı, AK Parti kadrolarıyla ülkeyi yeniden inşa ve tamir faaliyetine girdi” dedi. Partililere “Küresel bir güç olmaya hazır mısınız?” diye soran Başbakan, salondakilerin ‘hazırız’ demesinin ardından “Bugün 7 Şubat” dedi ve herkesi ayağa kaldırdı.
Davutoğlu daha sonra, “7 Haziran’a gidiyoruz inşallah. 7 Haziran’da inşallah bir kez daha ‘şah’ da diyeceğiz ‘mat’ da diyeceğiz” ifadelerini kullandı, deprem sonrası o dönemki başbakanın Sakarya’ya ulaşmaktan aciz olduğu bir Türkiye’den bugünlere gelindiğini anlattı. Türkiye yükselişe geçerken ihanet çetelerinin de oyunlar kurmaya başladığına işaret eden Davutoğlu, “Satranç oyunu değil bu. Satranç oyunu zeka gerektirir. Bunlar hilelerle tuzaklar kurmaya kalktılar. Mertçe satranç oynamadılar. Oynasalardı, biz satranç oynamasını da biliriz. Hangi oyunun nasıl kurulacağını da biliriz ama tuzaklar kurdular AK Parti hareketine” diye konuştu. Davutoğlu, şunları söyledi:
“Önce Kurucu Genel Başkanımızı siyasetin dışında tutarak engellemeye çalıştılar. Başaramadılar. Sonra ‘genç subaylar rahatsız’ diye o sağlamlaştırdığımız kolonları sarsmaya çalıştılar. Sonra, adından başka hiçbir şeyi cumhurlu olmayan cumhuriyet yürüyüşleri yaptılar. 2007’de bu kez 367 safsatasını çıkarıp e-muhtıra ile AK Parti’nin cumhurbaşkanı seçmesini engellemeye çalıştılar. 2008’de partimize kapatma davası açtılar. Hiçbir depremle sarsılmadığımızı gördüler, önce Gezi Parkı provokasyonlarıyla kitleleri sokağa dökmeye çalıştıklarını, daha sonra ise 17-25 Aralık kumpasını hayata geçirdiler. Zannettiler ki biz geri çekiliriz. Ama Sakarya akmaya karar vermiş. Sakarya’yı durdurmak mümkün mü? Bugün bu al bayrak dünyanın her yerinde şanla, şerefle, onurla dalgalanıyorsa bunun gerçek sahibi AK Parti kadrolarıdır.”
Sakarya’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekili aday adaylığı için istifa tarihi olarak ‘7 Şubat’ı seçmesini “Anlamlı bir tevafuk” olarak niteledi. Fidan’ın 10 Şubat’tan geçerli olmak üzere istifasını sunduğunu, kendilerinin de bunu işleme koyduğunu belirten Davutoğlu, “Millete ve devlete hizmet etmiş olanlar, ister siyasi olsun, ister bürokrat, bir şekilde tarihe onurla adları geçer. 7 Şubat’ta (2012) Hakan Bey’e dönük olarak, özellikle de o zaman çözüm sürecini bloke etmek, engellemek üzere yapılan operasyon diyeyim, aslında Hakan Bey’e değil, hükümetimize ve Sayın Başbakanımıza, doğrudan Hakan Bey’in bağlı olduğu Sayın Cumhurbaşkanımıza, o dönem Başbakanımıza yapılan bir operasyondu” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Fidan’ın dirayetli tutumunun bütün kumpasları bozduğunu dile getiren Davutoğlu, “7 Şubat’a denk gelmesi, planlanmış bir husus değil ama millete ve devlete hizmet edenlerin önünde ufkun hiç bitmeyeceğini gösteren anlamlı bir tevafuktur” diye konuştu. Paralel yapının adliyedeki kolları, Hakan Fidan’ı 7 Şubat 2012’de KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağırmıştı.
AK Parti İstanbul İl Başkanlığı önünde uzun namlulu silahlarla rastgele ateş açılmasını da değerlendiren Başbakan, “Türkiye’nin huzuru, demokrasinin güçlendirilmesi konusunda her zaman, her türlü riski göze aldık. Bu konuda çıktığımız yoldan da bizi kimse caydıramaz. Hiçbir saldırı, AK Parti’nin ve AK Parti kadrolarının inancını, kararlılığını ortadan kaldıramaz. Herhangi bir şekilde kadrolarımızda tedirginliğe sebebiyet veremez. Ama bu aynı zamanda şunun işaretidir: Seçimler yaklaştıkça bu tür provokasyonlar artabilir. Hükümet olarak hem bizim partimizin hem diğer bütün partilerin bulundukları mekanları güven altına alabilmek için olağanüstü çaba içindeyiz” dedi.
CHP’nin paralel örgütle kurduğu ittifaka değinen Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun örgüte ‘kumpas diyeti’ ödemekte olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu’na, “Sen kendi genel başkanına ihanet ederek, kendi genel başkanına kurulan kumpas üzerinden, bu çetenin kurduğu kumpas üzerinden genel başkanlığa geldin. Anlaşılan şimdi bunun diyetini ödüyorsun. Biraz bağımsız davran, kendin ol. Şuradan, buradan gelen talimata göre hareket etme. Milleti kışkırtma” diye seslenen Davutoğlu, CHP Lideri’nin Meclis grup toplantısında ‘sokakta diren’ çağrısı yaptığı saatlerde Fetullah Gülen’in de Amerikan New York Times gazetesinde makalesinin yayınlandığını hatırlattı. Yazısında Türkiye’de bütün kesimlerin baskı altında olduğunu savunan Gülen’in ABD Kongresi’ndeki lobilere oynadığını dile getiren Başbakan, “Rum lobisini, Yahudi lobisini, Ermeni lobisini aleyhimize kışkırtamaya çalışıyor” diye konuştu. ‘Üçüzler’ diye hitap ettiği CHP, MHP ve HDP’nin, Meclis’te görüşülecek İç Güvenlik Paketi’ne karşı çıkmalarını eleştiren Davutoğlu, “Molotof kokteyliyle gösteri alanına giren kişinin niyeti gösteri yapmak değil, etrafı yakıp, yıkmaktır. Türkiye Cumhuriyeti böyle adamlara pabuç bırakmaz. Kimse kusura bakmasın” ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde açıkladığı ‘Şeffaflık Paketi’nin seçim sonrasına ertelendiği haberlerini de yalanladı. Davutoğlu, “Biz, ilan ettiğimiz hiçbir reformu askıya almayız. Reform ve yasal çalışmalar kendi rutininde seyreder. Böyle ‘askıya alındı’ ifadesi de doğru değil. Bazı gazetelerde yer alan bu tutumu da doğrusu yadırgıyorum. Bunun bir zemini yok. Bu konulardaki çalışmalar devam edecek. Dolayısıyla sadece şeffaflıkla ilgili değil, çok sayıda reform süreci önümüzde. Tabii yasama döneminde, gittikçe seçimler yaklaşıyor. Zamanlama itibarıyla yetiştirilememesi konusunda hızlandırıyoruz bütün süreçleri ama bunu görmek mümkündür. Fakat ‘seçim sonrasına ertelendi’ diye bir irade, bir karar yok. Çalışmalarımızı normal seyri içinde devam ettireceğiz. Bu yasama dönemine yetişirse bu yasama döneminde çıkar, yetişmezse mutlaka istişarelerle birlikte en kısa zamanda çıkarmak için çalışmaları sürdürürüz ama şu anki perspektifimiz rutin çalışmayı devam ettirerek bu yasama dönemine yetiştirebilmek” şeklinde konuştu.
