Vurgun Operasyonu'nda Dünya Bankası'na sunulan bir raporun etkili olduğu ortaya çıktı. Devlet eski Bakanı Sadi Somuncuoğlu'nun azledilmesine kadar giden süreçte, TOKİ bünyesinde faaliyet gösteren Proje Koordinasyon Merkezi'nin Somuncuoğlu'ndan alınarak direkt Başbakanlığa bağlanması ile başlayan gelişmelerin bir rapor halinde Dünya Bankası'na sunulduğu ifade edildi.
Başbakanlık'taki uygulamaları içine sindiremeyerek Toplu Konut İdaresi'ndeki görevinden istifa eden Nurcan Ercan'ın hazırladığı bu raporun, Vurgun Operasyonu için düğmeye basılmasında ilk adım olduğu ifade edildi.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın yaptığı deprem konutları ile Dünya Bankası'nın yaptırdığı deprem konutları hakkında ayrıntılı bir rapor hazırlayarak Dünya Bankası'na sunan Nurcan Ercan'ın raporunda, Banka'nın yaptırdığı deprem konutlarının, Bayındırlık Bakanlığı'nın yaptırdığı konutlara göre çok daha ucuza maledildiğine dikkat çektiği öğrenildi.
Bu rapordan yola çıkarak Türkiye'deki yolsuzluklara ilişkin bir rapor hazırlayan Dünya Bankası, Türkiye'nin bu alanda etkin bir mücadele yürütmediğine işaret ederek, Başbakanlığa iki maddelik bir öneri paketi sunuldu.
Türkiye'nin Orta ve Doğu Avrupa ülkelerindeki yolsuzluk sıralamasından birinci olduğunu vurgulayan Dünya Bankası, Türkiye'nin bu alanda verdiği mücadelenin yeterli olmadığını vurgulayarak, siyasi gücü yüksek bir icra komisyonunun kurulmasını istedi.
Ocak ayında Ankara Emniyeti'ne ulaşan bir ihbar üzerine büyük bir gizlilik içinde başlatılan Vurgun Operasyonu'nun son aşamasında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın bilgilendirildiği ortaya çıktı. Operasyonu sonradan öğrendiği belirtilen MHP'li Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın'ın Müsteşarı Ali Helvacı'nın operasyonu yürüten Ankara DGM Savcısı Cengiz Köksal tarafından bilgilendirildiği belirtildi. Savcı Köksal'ın gözaltılardan önce Bakanlık Müsteşarı'na giderek Bayındırlık Bakanlığı görevlileri Fethi Soydan ve Ahmet Kenan Bozokkalfa'yı gözaltına alacaklarını bildirdiği öğrenildi. Savcı Köksal bu iki Bayındırlık Bakanlığı görevlisinin, rüşvet karşılığı ihalelere fesat karıştırdığı belirtilen Pırlanta İnşaat şirketinin bürosuna gittiklerini saptadıklarını anlattı. Köksal, müsteşarı bilgilendirdikten sonra düğmeye bastı ve böylelikle operasyon Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde başladı.
Muhalefet partileri, Bayındırlık Bakanlığı'nda yürütülen 'Vurgun Operasyonu' nedeniyle MHP'li Bakan Koray Aydın'ın istifasını istedi. SP Genel Başkan Yardımcısı Veysel Candan, bakanlığın ihalelerine ilişkin Koray Aydın hakkında verilen gensoruyu hatırlatarak, "İhalelerdeki indirimler, prefabrik konutlardaki iddialar detaylı araştırılsın diye gensoru verdik. Ancak reddedildi. Şimdi varsa usûlsüzlük, devletin zararı ortaya çıkartılacak. İşin 10 yıl öncesine götürülmek istenmesi sulandırmaktan başka bir şey değildir. Bakanın istifa gerekir" dedi. İhalelere ilişkin iki soru önergesine cevap alamayan DYP'li İlyas Yılmazyıldız da, "Endişelerimizin doğru olma ihtimali ortaya çıkıyor" dedi. Ankara DGM'nin soruşturmasına atıfta bulunan Yılmazyıldız, önergelerin cevaplanmamış olmasıyla ilgili "Gizli, bilinmesi istenmeyen konular mı var?" diye sordu.
'Vurgun' Operasyonu'nun 5 aylık hazırlık döneminde Pırlanta İnşaat A.Ş.'de yapılan ihale pazarlıklarının gizli kameralarla kaydedildiği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, bazı polisler müteahhit kimliğiyle Pırlanta İnşaat A.Ş. sahibi Mustafa Eriş ile bağlantı kurdu. Pırlanta A.Ş.'de yapılan ihale pazarlıklarını gizli kameralarla kaydeden polisler, firmalardan Mustafa Eriş ve diğer zanlılara akan rüşveti de bu yolla delillendirdiler. Böylece 4422 Sayılı 'Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu kapsamında bulunan 'gizli görevli' yöntemi de ilk kez 'Vurgun Operasyonu'nda kullanılmış oldu. Kamera kayıtları soruşturmada bir numaralı delil olarak yerini aldı. Öte yandan, önceki gün bir basın toplantısı düzenleyerek operasyona destek verdiğini bildiren Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın'ın, 'Geçmişe yönelik tüm ihale dosyaları incelensin' talebiyle savcılığa bir dilekçe verdiği yönündeki açıklaması doğrulanmadı. Aydın'ın imzasıyla bu içerikte bir dilekçenin ya da sözlü talebin ne Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne de polise iletilmediği ifade edildi.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın işçi kadrosunda çalışan Fethi Soydan'ın üzerinde, ihaleye katılan firmalardan birine ait 5 milyar liralık çek ele geçirildi. Organizatör firma olan Pırlanta'nın, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü'nün yaptığı ihaleler hangi firmanın alacağında etkili olduğu, ihaleyi kim alırsa diğer 19 firmaya yüzde 5 oranında "kırım bedeli" ödediği belirlendi.
