|

Öpülesi eller

İstanbul İl Sağlık ile Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ‘Öğretmenim Elimi Tut Projesi’yle okul, çocuk hastaların ayağına geliyor. 18 hastanedeki projede lenfomadan lösemiye kadar yatarak tedavi gören binlerce çocuğa gönüllü öğretmenler tarafından sınıf sıcaklığıyla eğitim veriliyor. Müzik Öğretmeni Özlem Yaylıoğlu, eğitim öğretim yanında ‘umut’ da aşıladıkları çocuklar için “Biz onlarla yeniden hayal kuruyoruz” dedi.

Aybike Eroğlu
00:00 - 4/11/2021 Perşembe
Güncelleme: 10:04 - 4/11/2021 Perşembe
Yeni Şafak
Öpülesi eller
Öpülesi eller
AYBİKE EROĞLU

Sağlık problemleri nedeniyle uzun süre okullarından ayrı kalan çocuklara, hastane sınıflarında eğitim veriliyor. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen Öğretmenim Elimi Tut Projesi, çocuk hastalara umut oluyor. 18 hastanede yürütülen projeden, kistik fibrozis, lenfoma veya lösemi tanılı olup yatarak tedavi gören çocuklar yararlanıyor.

ÇOCUKLAR MUTLU BİZ MUTLU

Biz de 3’üncü hastane sınıfını açarak çocuklara hem eğitim hem umut veren Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret ettik. Sistemlerinde 2 bin takipli çocuk hastanın kayıtlı olduğunu söyleyen Hastane Sınıfı Koordinatörü Perihan Arslan, şu an 150 çocuk hastaya eğitim verildiğini söyledi. Arslan, “Eğitim süreci, tedavi aşamasını da olumlu etkiliyor. Çocuklar mutlu biz mutlu.” dedi.


HAYATLA BAĞ KURUYORLAR

İngilizce öğretmeni Hanife Saraç, “Okulum Mareşal Fevzi Çakmak İlkokulu koordinatör seçilmişti. Projeden o sayede haberdar oldum. Daha önce evde eğitim çalışması yaptığım bir çocuk, iyileşip sınıfına döndü. O cesaretle başvurdum. Çocuğun normal hayatla bağını kuvvetlendiriyoruz. Çocuklar iyileşip hastaneden çıktıklarında hayata geç kalmamaları için eğitim desteği veriyoruz.” ifadelerini kullandı. Sınıf öğretmeni Duygu Aksu da “Burada zil sesi yok, gürültü yok ama gözünüzün içine bakan çocuklar var. Tahta yok, sıra yok, yatağından size gülümseyen çocuklar var. Kolundaki serumla, hadi ders yapalım telaşına düşüyorlar.” diye konuştu.


AZMİ GÖRDÜKÇE CESARETLENDİM

Sınıf öğretmeni Fatma Yüksel, şunları söyledi: “Aile, hemşire ve doktorlar çocukların hastalığıyla ilgilenirken biz onlara hiç hastalıktan bahsetmedik. Hiç unutamıyorum, ek binada yatan kistik fibrozis hastası bir çocuk vardı. Bir gün bana, ‘Öğretmenim beni bazen ana binanın 7’nci katına götürüyorlar. Beni orada bulur musun’ dedi. ‘Hiç merak etme, iğne deliğine girsen ben seni bulurum’ dedim. Bahsettiğim böyle bir azim, onlara hayranlık duyuyorum.”



ONLARIN HAYAL PERİLERİYİZ

Müzik öğretmeni Özlem Yaylıoğlu da “Çocuklar hastanede kaldıkları süreçte hayal kurmayı unutuyorlar. Biz onlarla yeniden hayal kuruyoruz. Resim yapıyoruz, şarkılar söylüyoruz. Anasınıfına giden bir öğrencimle bir araba çizdik, sonra o arabanın müziğini yaptık. Hastane odasında sadece öğretmen değil, hayal perisi de oluyoruz. Bu iş gönül işi.” dedi.

Bu sınıflar motivasyon kaynağı

  • Beyin tümörüyle mücadele eden 13 yaşındaki Taylan Özgür İnce, 3 yıldır hastane sınıfında eğitim görüyor. Taylan hastane günlerini şöyle anlatıyor: “Yatarken eğlenmemin tek sebebi onlardı. Beni sevindirmek, eğlendirmek için ellerinden geleni yaptılar. Matematik dersimize gelen Abdülkadir hoca, satrançla matematik anlatıyordu. Buraya yatmadan önce de doktor olmak istiyordum. Hastaneye yatınca ilgi daha büyüdü.” 5’inci sınıfın 2’inci döneminden bu yana hastane sınıfına dahil olduklarını söyleyen Anne Birgül İnce, şunları söyledi: “Bu sınıflar çocukların yüzünü güldüren büyük motivasyon kaynağı. Taylan kolunda serum kemoterapi alırken, ders dinlemeye çalışırdı. Hocası geldiğinde, ‘Ben çok yorgunum ama beş dakika ders yapalım’ dediği günleri unutamam.”
İlk zil doktor vizitinden sonra

Hastane sınıflarında her kademedeki çocuk hastalar, MEB müfredatına göre eğitim alıyor. Sene başında gönüllü olarak projeye başvuran öğretmenlere, hijyen, iletişim, travma ve yas eğitimleri veriliyor. Hastane sınıfında ders başı yapan öğretmenler için ilk zil, doktor vizitlerinden sonra çalıyor. Koronavirüs nedeniyle çocuklar sınıf ortamında bir araya getirilmiyor. 30 dakikalık ders süreleri, çocukların sağlık durumuna göre uzayıp kısalabiliyor.


#İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü
#İstanbul Milli Eğitim
#Özlem Yaylıoğlu
#Taylan Özgür İnce
2 yıl önce